Eskilerden kalan o Yalıları, Köşkleri, Konakları hatırlayın. Anlı şanlı Paşalar, hep bu Konaklarla anılırdı. Buralarda çevrilen dolaplar, sürekli ”Zina”ya işaret ediyordu. Devir değişti, “lüks” yaşama merakıyla birlikte seviyeli birliktelik diye, “Seks” yapmak moda oldu. Bu tespiti yapan değerli dostum Gelir Müdürü Muhittin Eren Beyi, rahmetle anıyorum.
Değerli okurlarım, Başka bir yazımda da İslam Dininin esaslarını anlatmaya çalışırken, temelinin “İtikat (İman), İbadet ve Ahlak” diye 3 ayaktan oluştuğunu, İtikat ile ibadetin kişileri doğrudan ilgilendirdiğini ve onları bağladığını, “Ahlak”ın ise, yalnız o kişiyi değil, yaşadığı toplumda herkesi bağladığını anlatmaya çalışmıştım.
Demek isterim ki, biz kimsenin İmamına ve ibatene karışmayız, ama ahlakına ve bunun yaşadığı topluma yansımalarına bal gibi karışırız. Başka bir söylemle, ahlaklı insanların arasında yaşamak isteriz.
Bu yaklaşım, gelmiş geçmiş bütün toplumlarda hakim bir istek olduğu halde, herkesin ahlaki yapısına ve yaşayışına güvenmek mümkün değildir.
İşte İslam Dini, öteki esaslar gibi, kişinin ahlakına da çok büyük önem vermiş, herkese ahlaklı yaşamayı öğütlemiştir.
OSMANLI DÖNEMİ KÖTÜ ÖRNEK
İslam Dinini referans alan ve Şeyhülislam adlı bir din büyüğünün tavsiyelerini benimseyen Osmanlı halkı, görüntüsünün bir din devletinde yaşar olmasına rağmen, dinimizin haram kıldığı birçok eylemi yapmaktan geri kalmamıştır. Bunlardan biri de, açık bir günah olan “Zina” eyleminin, yani evlilik dışı ilişkilerin çoğalması ve yayılmasıdır.
Bugün bile sanatına erişilemeyen Mimar Sinan gibi sanatkarların inşa ettiği eserler, Osmanlıda bir bina inşa etme başarısını ve Sanat eseri olan binalara merakını gösterirken, evlilik dışı ilişkileri anlatan Zinayı göz ardı etmemiştir.
Tarihçi Reşat Ekrem Koçu’nun anlattığı ve tarihi dediğimiz o Saraylarda ve konaklarda dönen zina dolapları, yerini artık Seks’e ve Lüks’e bırakmıştır.
Yani demek isteri ki, eskiden yaygın olan ”Bina ile Zina” merakı, şimdi alan değiştirmiştir.
SEKS VE LÜKS
Böylece, Bina ile Zinanın azaldığını mı sanıyorsunuz? Tam tersine, cinsel yaklaşımda zina, seks adıyla şekil değiştirirken, eskiler kadar muhteşem ve görkemli olmasa da bina yapımına olan ilgiyi hiç azaltmamıştır. Çünkü, bugünkü bina yapımlarında rant denilen büyük kazançlar vardır.
Ancak, eskinin görkemli binaları görüntü değiştirerek, yeni bir görünümle lüks denilen yeni bir görüntü ortaya koymuştur.
Konunun başına dönersek, her iki anlayış ve uygulamada da ve dün de bu gün de, İslam’ın üçüncü ayağı topaldır. Yani, Ahlak, aksıyor ve yere tam basmıyor.
Aman canım, İnanç ve İbadet yetmiyor mu? Deseniz, Yaradan’ın kullarının öncelikle inancına ve ibadetine değil, dürüst ahlakına ve bu dürüst ahlakla yaşamasına isteği ve emri vardır.
İnanır gibi davranıp, ibadetler aksamasa bile “Olmayan ahlak” sebebiyle, hiç kimse Allah’ın istediği yapıda bir Müslüman olamaz. Allah’ı değil de, sadece kendisini kandırır.
|