|
|||
Türkiye’de, Devlet Otoritesi Var mı? | |||
Naci AKAY | |||
“Devlet yok ki, otoritesi olsun.” diyenler var. Çünkü, başta can güvenliği olmak üzere, devlet vatandaşına karşı görevini yapmıyor, bel ki de yapamıyor. Vatandaş, devlete karşı güvenini kaybederse, o toplumda “Dağ başı Kanunları” uygulanır. Allah, o günleri göstermesin. Değerli okurlarım, Ülkemiz tam 18 yıldan beri aynı iktidar tarafından yönetiliyor. Büyük güven ve inanç içinde seçip başımıza getirdiğimiz bu iktidar, kısa süre sonra olumsuz bütün marifetlerini sergileyip, bizi bu kara günlere sürükledi. Öncelikle, 80 yıllık Cumhuriyet döneminin bütün birikimlerini satıp, elde avuçtakini tüketti ve Türk insanını bir geçim, bir yaşama mücadelesinin içine itti. Bunun, iki sebebinin olduğu kısa sürede anlaşıldı. Birincisi, iktidar sahiplerinin ceplerini doldurması, öteki sebebi ise onu destekleyenleri yani yandaşları ihya edip, onları da kendileri gibi zengin etmesi. Bunu yapabilmenin birinci yolunun, devlet adına verilen ihaleler ve devletin daha doğrusu milletin parasının bu şekilde paylaşılması oldu. HAKSIZLIKLAR DİZ BOYU Bunu yaparken, öncelikle adaleti yok ettiler. Oysa devlet, Yasama, Yürütme ve Yargı diye adlandırılan sacayağı gibi 3 kuvvetin üstünde duruyordu. Oldubittiye getirilip, çeşitli hilelere de başvurularak önce yönetim Sistemini değiştirdiler. Yani bütün yetkiler tek kişiye verilip, Parlamento işlevsiz ve göstermelik hale getirildi. Yani TBMM şeklen kalıp, fiilen yok edildi. Böylece yasama görevini yerine getiren, yani kanun yapan Meclisin sadece adı kaldı. Bir gecede hazırlanıp, ertesi günü Resmi Gazete de yayınlanan kararlar, şak diye kanun oldu. Yürütme zaten, doğal olarak kendilerinin elindeydi. Onu da istedikleri gibi keyfi biçimde kullandılar ve kullanıyorlar. Yargıya gelince, Türk halkının en büyük güvencesi olan yargı yani adalet dağıtan kurum da bir şekilde ellerine geçince, adalet denilen kavram da yerlere serildi ve memlekette kalmadı, yok edildi. O kadar ki, Anayasayı ve Anayasa Mahkemesi’ni bile tanımayan iktidarın, öteki mahkemeleri ve kararlarını tanımayacağı gün ışığı kadar belliydi ve öyle oldu. BÖYLE DEVLETİN OTORİTESİ OLUR MU? Olur, olur ama o otorite halkın yararına değil, tamamen iktidar ve mensupları ile yandaşlarının yararına olur. Nitekim öyle oldu. Bütün örnekler ortadadır. Memlekette olup bitenleri, medyanın haber programlarından izleyin. Devlete ya da onun adaletine, onun yargısına sığınıp da hakkını kaç kişi alabiliyor? Uğradığınız en büyük zulüm ve haksızlıkta bile, sizi mağdur edenler, “Adli Kontrol” denilerek serbest kalmıyor mu? Yandaşlar affedilip, cezasız kalmıyor mu? Hapisteyseler, dışarı salınmıyor mu? Bundan cesaret alanlar, soygun, hırsızlık, adam kaçırma, adam öldürme, kadın kaçırma ve öldürme ve benzeri her türlü suç ve cinayetleri işlemiyor mu? Bir sorunuz değerli vatandaşlarım, değerli okuyucularım, otoritesi olan bir devlet düzeninde hiç bunlar olabilir mi? O devlet, bunlara fırsat verir mi? Sonuç olarak diyebiliriz ki, devlet her zaman devlettir, ancak onu yönetenler bunun bilincinde değilse, sonuç bizim ülkemizdeki gibi olur. O halde, yapılacak iş devleti doğru dürüst yönetecek, vatandaş haklarını koruyacak ve adaleti öne çıkaracak o devletin, yöneticilerini bulup seçmektir. |
|||
Etiketler: Türkiye’de,, , Devlet, Otoritesi, Var, mı?, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.