Bu sütunlarda defalarca yazdım. Adalet’te çöküş, CHP’li Adalet Bakanı Mehmet Moğultay, “Adliyelere CHP’li 2000 Hakim atadık.” deyince, 1990’lı yılların başında başladı. Bu iktidar döneminde, adalet iyice yok oldu. Yargıda ipin ucu tamamen kaçtığı için, adalet artık toparlanamıyor. Hakimler tarafsız değil, güçlünün ve iktidarın emrinde. Vah benim memleketim, adaletin yerlerde. FETÖ’ye ve siyasete bulaşan Hakimler, adaleti iyice bitirdiler.
Değerli okurlarım; Bu iktidarın iş başına geldiği 18 yıldan beri, bozulmadık bir şey kalmadı. Adalet, bunların başında geliyor. Son olarak “Yaptık!” dedikleri “Yargı reformu”, bu ülkenin insanı ile düpedüz alay etmektir.
Sahi yaptılar, ama ne yaptılar? Avukatlara yeşil pasaport verdiler. Böylece, Afrika’daki 2 milyonluk CİBUTİ bile, pasaportlarımızın artık yüzüne bakmıyor. Vize istiyor.
Daha önce de bu sütunlarda yazmıştım. Karar mercii durumundaki hakimlerin verdiği kararların hemen tamamı tartışılıyor ve hiç birinde isabet görülmüyor. Yargı reformu değil, salt o sebeple ”Hakim reformu” gerekli diye defalarca yazmıştım. Başka yazarların, sayısı belli değil.
Adam, alenen suç işliyor. Suçlu ortada, deliller ortada. Önce karakola, orada ifadesi alınıp oradan C. Savcısının önüne getiriliyor. Savcı da ifadesini alıp, “Adli kontrol” yani, haftada birgün karakola git imzanı at diyor ve salıveriyor. Mağdur, inliyor, mağdur ağlıyor. Olay haber oluyor, kamuoyu şaşıyor. “Bu nasıl adalet?” diye isyan ediyor, ancak hepsi boş. Suçlu aramızda, hem de yeni suçları işlemek için yeniden dolaşıyor.
Bazen de, ifadeyi alan Savcı, tutuklanması için hakimin önüne çıkarıyor. Kısa bir sorgulamadan sonra, bu kere hakim “Adli kontrol” deyip, serbest bırakıyor.
YA ÖLDÜRÜLEN KADINLAR!
Bu iktidar döneminde kadın cinayetleri tavan yaptı. Gün geçmiyor ki bir kadın, tacizcisi, tecavüzcüsü, nişanlısı, kocası ya da bir sapık tarafından öldürülmesin. Hem de hunharca.
Bu haberleri TV’lerde izlemek, Gazetelerde okumak artık insanı dehşete düşürüyor ve tiksindiriyor. Ama, hakimleri asla. Onların umurunda bile olmuyor. Ta ki, kendi yakınları böyle bir cinayete kurban gidinceye kadar.
Değerli okurlarım, bunlar işin Polisiye tarafı. Soruyoruz, neden böyle oluyor? Diye. Cezaevleri ağzına kadar dolu, koyacak yer yok. Mecburen suçlu tekrar salınıyor diyorlar. Yazık böyle devlete, böyle adalete!
İŞİN SİYASİ BOYUTUNA GELİNCE…
4 yıldan beri başımıza bir ”FETÖ BELASI” çıktı. Hani şu iktidarın bakıp beslediği ve şımarttığı FETÖ. Onlar, bunun suçluluğundan kaçıp kurtulurken, alakasız yere nice masum insanlar suçlanıp içerideler. Bunların suçsuz oldukları bilinmiyor mi? Hakimler bunu bilmiyor mu? Bal gibi biliyorlar, ancak kendileri dahil haksız suçsuz ve günahsız yere bu masum insanları suçluyor ve hapis yatırıyorlar. Ama, siyasi güçlüler, parası ve iktidarda adamı olanlar dışarıda. Ne kadar suçlu olurlarsa olsunlar, onlara suçlama yok, ceza yok. Varsa da, kısa sürede dışarıdalar. Çünkü, “FETÖ Borsası” var.
ARINÇ’IN DAMADI VE FETTAH TAMİNCE SADECE İKİSİ!
İktidar içinde özgül ağırlığı olduğunu söylediği Bülent Arınç’ın damadının (Ekrem Yeter) gerçek bir FETÖ’cü olduğu delillerde ortada ancak, o kısa bir hapisten sonra suçsuz bulunuyor, beraat ettirilip dışarı çıkarılıyor.
Bu duruma dayanamayan Ankara Başsavcısı, isyan ediyor ve salınmasına itiraz ediyor. Arınç, adeta çıldırıyor. Çünkü onun özgül ağırlığı var. Ayrıca Yüksek İstişare Kurulu üyesi. Göreceksiniz, damat yine kurtulacak. Adalet bir kere daha yere serilecek.
Fettah Tamince adlı kişi de öyle. Fetö’nün en önde gidenlerinden. Bütün deliller aleyhine. Ama, o da berat ettirilip dışarıya çıkarıldı. Çünkü, onun ayrıca parası da var. FETÖ Borsasını iyi biliyor ve çok iyi kullanıyor.
BU HAKİMLERLE ADALET YÜRÜMEZ!
Başka hiçbir iktidar döneminde, bu dönemdeki kadar hakim tutuklanmadı ve meslekten atılmadı. Yüzlercesi hala içeride. Gel de bunlara ve bunun gibilere güven bakalım. Ya verdikleri o kararlar!
Önce de ifade etmiştim. Haklı bile olsam, mahkeme kapısının önünden bile geçmek istemiyorum.
Yeni bir iktidar oluşumunda ilk yapılacak iş, bunları adaletin içinden temizlemek olmalıdır. Hem de, birinci ve ikince derece yakınları ile bunların bütün mallarına el konulmalıdır.
Yüce Yaradan, Bakara Suresi 188’ci ayetinde, “Ey iman edenler, mallarınızı aranızda haksız yere yemeyin, hakimlere de rüşvet olarak yedirmeyin!” diyor. Tapu Memuru, Maliye Memuru, Nüfus Memuru için demiyor, sadece Hakimler için diyor.
Yargıtay ise, “Hakim, Bilirkişi raporlarına uymak zorunda değildir.” dese de, aman onlara uyan hakimlere ve kimi “Rüşvetçi Bilirkişiler” e de dikkat etmek ve onlardan sakınmak gerekiyor.
Mesleğe yeni girenler, aman dikkat!
|