16 Şubat 2025 Pazar
Yazarlar
Videolar
Galeriler
Röportajlar
Firma Rehberi
İlanlar
Resmi İlanlar
SARAY
TEKİRDAĞ
ÇERKEZKÖY
VİZE
KAPAKLI
ÇORLU
SÜLEYMANPAŞA
TRAKYA
KIRKLARELİ
EDİRNE
ULUSAL
SARAY
ÇERKEZKÖY
ÇORLU
KAPAKLI
SÜLEYMANPAŞA
VİZE
TEKİRDAĞ
KIRKLARELİ
EDİRNE
TRAKYA
ULUSAL
Yazarlar
Videolar
Galeriler
Röportajlar
Firma Rehberi
İlanlar
Resmi İlanlar
DOLAR
36.24 ₺
EURO
38.02 ₺
STERLIN
45.61 ₺
G.ALTIN
3,352.91 ₺
Ç.ALTIN
5,651.17 ₺
BİLEZİK
3,152.21 ₺
BTC
97,628.73 $
ETH
2,701.12 $
BİST
9,877.59
SON DAKİKA
10:53
TREDAŞ Uyardı: Saray’da Elektrik Kesintisi Olacak!
10:41
Lütfü Savaş’tan Kadir Albayrak’a Ziyaret
10:38
Tekirdağ'da Kaçak Yapı Yıkımında Arbede: 5 Gözaltı
21:04
Kapaklı'da Zincirleme Kaza: 3 Araç Çarpıştı, 2'si Çocuk 6 Yaralı
20:50
Muratlı’da Servis Minibüsü Takla Attı: 25 Kişi Yaralandı
18:20
Saray'da Roman Vatandaşların Sorunları Masaya Yatırıldı
11:02
Anahtar Parti Saray İlçe Kongresi Gerçekleşti
21:01
Yol Çöktü, Otomobil Çukura Saplandı
19:50
64 Yıllık Mutluluğun Sırrı: Sevgi, Saygı ve Birlikte Zaman Geçirmek
19:47
Bakım Merkezinde Tanışan Engelli Çift Sevgileriyle Örnek Oluyor
Tekin Sönmez
Hürriyet 30 bin, Milliyet 20 bin.
Yayınlama:
2 Eylül 2019 Pazartesi 14:58
Okunma:
2242
Google News
Hürriyet 30 bin, Milliyet 20 bin.. Bu sayılar, bu iki gazetenin şimdiki günlük satışları. Bir zamanlar, ikisinin de fiyakasından geçilmiyordu. Tehdit, iftira ve yalan haberlerle para kazanma dönemleri bitip, sahipleri değişince “Artık bittiler!” denebilir. Değerli okurlarım; Biri (Hürriyet) Simavi Ailesinin, diğeri (Milliyet) Karacan Ailesinin kurup büyüttüğü Türkiye’nin iki büyük gazetesiydi. Hürriyet, “Türk Basınının Amiral Gemisi”, Milliyet ise, “Basında Güven” sloganıyla şöhret bulmuşlardı. Ne var ki, Amiral Gemisi dedikleri gemi su alıp hızla batarken, ötekine de artık zerre kadar Güven kalmıyordu. Amiral Gemisi denilen, ancak şimdi Hasan Aga’nın Takası kadar değeri kalmayan Hürriyet, bir zamanlar başkalarına yaptığı gibi salt çıkarı için bana da saldırırken, Milliyet’te ondan geri kalmıyordu. Bu köşeyi izleyen okuyucularımız, onların bu ve öteki marifetlerini (!), yine bu köşede daha önce izleyip okumuşlardı. Devam eden çöküşlerini izleyip tekrar yazacağımı da, yine bu sütunlarda ifade etmiştim. Şımarıp çöken bu iki paçavrayı, tıpkı kendilerinin yaptıkları gibi “yerden yere vurmanın ne kadar doğru olduğunu ve bunu hak ettiklerini” okuyanlar, bu nedenle bilmiş olacaklardır. YENİ VE GÖSTERİŞLİ BİNALAR Okumayanlar için tekrar edeyim. Bir zamanlar her ikisi de Cağaloğlu’nda yayın yaparken, merhum Erol Simavi, yeni ve muhteşem bir bina inşa ettirince Hürriyet Yeni Bosna’ya, Milliyet’te yeni binası ile ona yakın bir bölgeye taşındı. Simavi ailesinde iken, Hürriyet parlak dönemler geçirdi. Çünkü, Erol Simavi dürüst gazetecilik yapıyordu. Ailenin iki oğlundan büyük oğlu gazeteciliği benimsemedi, küçüğü de intihar edince, Erol Simavi gazeteyi, gazeteci olmayan Aydın Doğan’a sattı. Aydın Doğan, daha önce Milliyet’i de satın alınca, büyüklük hevesine kapılan gazeteler, basında “Güven” filan bırakmadılar. Güvenin yerini, yalan haberler ve iftiralar aldı. Çünkü, her ikisi için de çok kazanmanın anahtarı, mahkeme kararlarıyla da sübut bulan, “Masum insanlara yalan haberlerle iftira atmak” idi. Aydın Doğan, Gazeteci olmadığı için her iki gazeteyi (o güvense de) güvenilmez kişilere teslim etti. Pişman olup onları kovduktan sonra da, iftira ve yalan haber üreten bu gazeteler, bir daha iflah olmadı. GAZETELER SATILIYOR Daha önceki iktidarlar döneminde, Başbakan’a, Cumhurbaşkanı’na ve öteki siyasilere ve de kamu yöneticilerine saldıran, ancak hak ettikleri tepki ve karşılığı bulmayan bu iki gazetenin, AKP iktidarından yediği yumruklar üzerine fiyakası bozuldu. Daha fazla dayanamayacaklarını anlayınca önce Milliyet, daha sonra da Hürriyet iktidarın desteğindeki Demirören Gurubu’na satıldı ve fiyakaları tamamen bitti. Kısa sürede isimleri ve marifetleri(!) kötü birer şöhret olarak Basın Tarihi’ne geçti. ŞİMDİ, TİRAJA BAK TİRAJA ! Tiraj bir yayın organının, günlük satış miktarıdır. Gazete ne kadar basarsa bassın, satamadıktan sonra, tiraj dibe vurmuş demektir. Eskiden satılmayan gazetelerden kese kağıdı yapılırdı. Şimdi, poşet kullanımı yaygın olduğu için, satılamayan gazeteler artık çöplüğe ya da yeniden kağıt üretiminde kullanılmak üzere, kağıt fabrikalarına gidiyor. Tıpkı, şimdiki Hürriyet ve Milliyet gibi… Bu iki gazetenin günlük ne kadar basıldığını bilemeyiz ancak, gelen haberlere göre Hürriyet’in 30 bin, Milliyet’inse 20 bin günlük net satışının olduğu, satılmayanların vapurlar, uçaklar, işyerleri, otobüs yazıhaneleri ve tren istasyonu gibi umumi yerlere ücretsiz bırakıldığı, buna rağmen yine de ilgi görmedikleri söyleniyor. Uzun yıllar Hürriyet Gazetesi’nde çalışmış olan Emin Çölaşan, onların bu durumlarını örnekleriyle ve belgeleriyle sık sık açıklıyor. İtiraz eden yok. Çünkü, haklarında yazılanlar ve bütün söylenenler doğru. Değerli okurlarım; “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste!” diye boşuna dememişler. Bu iki gazete de yayın gücünü kullanıp, çok kişiye yalan ve iftira atarak, hepsinin ahını aldı. Şimdi, o yaptıklarının cezasını çekiyor ya da acısını yaşıyorlar. Haklarında yazılacak ve söylenecek o kadar çok söz var ki. Şimdilik, bu kadar. Son sözümüz; “Beter olsunlar!”
# Hürriyet
# 30
# Bin
#
# Milliyet
# 20
# bin.
# Hürriyet
# 30
# Bin
#
# Milliyet
# 20
# bin.
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız.
Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Çerez Politikası
Tamam
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4