Türkiye, üstünde yaşayan vatandaşı olarak, yüksek itibarlı saydığımız bir ülkedir. Ülkemizle, her alanda övünürüz. Ülkemiz, dışarıda da öyle görünüyordu, ancak şimdi farklı görüşler öne sürülüyor. O görüşler bizi sevindirmiyor, üzüyor.
Değerli okuyucularım, Türk olmaktan huzurlu ve mutlu olduğumuz kadar, bu toprakların üstünde yaşamaktan ve bir Türk vatandaşı olmaktan da, büyük onur ve gurur duyduk hep.
Atatürk’ün; “Ne Mutlu Türküm Diyene” söyleminden sonra, daha 1930’lu yıllarda okullarda haykırılan ve “Türküm, doğruyum…” diye başlayan andımız, bize ayrı bir gurur veriyordu.
Dönemin Başbakan’ının “Bütün milliyetçi düşünceleri, ayaklarımın altına aldım.” demesinden sonra “Türk” sözcüğünün itibar kaybetmesi, Türk Milliyetçiliği yerine “Türkiyeli” sözcüğünün egemen sayılmasının arzulanması, resmi tabelaların üstündeki T.C rumuzunun kaldırılmak istenmesi ve kimi yerlerde kaldırılması, o övündüğümüz Türk olma duygularını, oldukça hırpaladı.
YURT DIŞINDA, İTİBARIMIZ AZALDI
“Kayboldu” demiyorum, ama Türklerin yurt dışındaki itibarı oldukça azaldı. Bundan, 20 sene kadar önceydi. Paramız, “Konvertibl”olduğu, yani dünyanın her yerinde geçerli sayıldığı halde, kimi ülkelerde yine de kabul görmedi. “Türk parası burada geçmez.” diyerek, kimi yerlerde hep geri çevirdiler.
Hiç unutamıyorum. Fransa’da gittiğim resmi bir döviz bürosu, verdiğim Türk lirasını bozmadığı gibi, hakaret edercesine yüzüme çarptı. Utandım ve çok üzüldüm.
Son gelen bir haber ise, beni daha çok üzdü. Kanada merkezli, ancak dünyaca ünlü bir kuruluş, ülkelerin dünyadaki itibar durumlarını araştırmış ve bir sıralama yapmış.
Ölçü olarak Pasaportları ele alan bu kuruluşa göre, en itibarlı ülke olarak Almanya’yı, dünyanın her yerinde geçerli olarak da Alman Pasaportlarını göstermiş. Demek istiyor ki, Alman Pasaportuna sahip olan, dünyanın her yerine vizesiz olarak gidebiliyor.
Daha sonra, Finlandiya, Fransa, Danimarka, İspanya, A.B.D, Norveç, İngiltere ve İsveçi’i, dünyanın en itibarlı ülkesi olarak gösteren kuruluş, Türkiye’yi yine gerilerde bırakmış.
TÜRK PASAPORTUYLA, VİZESİZ GİRİŞ YOK!
Yapılan araştırmaya ve sıralamaya göre, Türk Pasaportu taşıyanlar (Kırmızı ve Yeşil Pasaportlar hariç), vize almadan hiçbir Avrupa ülkesine, Amerika’ya ve kimi başka ülkelere gidemiyorlar.
Vizesiz gidilebilen ülkelerse şunlar; Andora, Arjantin, Arnavutluk, Bahamalar, Barbados, Belarus, Belize, Bolivya, Bosna-Hersek, Bostvana, Brezilya, Brunei, Dominika, Ekvator, El-Salvador, Endonezya, Fas, Fiji, Filipinler, Filistin, Guatemela, Gürcistan, Honduras, Hong Kong, İran, Jamaika, Japonya, Kamboçya, Karadağ, Katar, Kazakistan, Kırgızistan, KKTC, Kolombiya, Güney Kore, Kosova, Kostarika, Libya, Lübnan, Makau, Makedonya, Maldivler, Malezya, Mauritius, Moğolistan, Moldova, Palau Cumhuriyeti, Panama, Paraguay, Peru, St.Kitts, St.Lucia, Seşşeller, Sırbistan, Singapur, Suriye, Svaziland, Şiili, Tayland, Trinidat, Tobago, Tunus, Tuvalu, Ukrayna, Uruguay, Ürdün, Vanuatu ve Venezuella
KİMİLERİNİN ADINI BİLE, HİÇ DUYMADIK
Değerli okuyucularım, şu saydığım ülkelerden kimilerinin adını bile hiç duymadık. Sanıyorum, sizler de duymadınız. İşte, sadece bu ülkelere vizesiz girebiliyoruz. Ülkemizin ve pasaportlarımızın itibarı, sadece bu ülkeler nezdinde var. Ya diğerleri.
Kim ne derse desin, Türklüğümüzle övünüyoruz ama, Afrika ülkeleriyle geri kalmış kimi ülkelerin dışındaki öteki ülkelere, vizesiz (belgeli izinsiz) sokmuyorlar.
Dünyaya meydan okuyan o büyüklerimiz varken, korkarım bu saydığım ülkeler de bir gün gelecek, bize vize vermemeye başlayacaklar. O zaman, sınırlarımızın içinde hapsolup kalacağız.
Yeni Müftümüz, Pek Gayretli Görünüyor!
Kısa bir süre görev yaptıktan sonra, ilçemiz Müftülüğünden ayrılan Mehmet Narin Hoca’nın yerine, Abdullah Eroğlu Hoca yeni Müftü olarak atandı ve görevine başladı.
Üç gün önce kendisini ziyaret ettim. Öğrendim ki yeni Müftü, çok kısa süre içinde, Saray’ın merkezinden başka köylerini de (şimdi mahalle oldular) ziyaret edip, çevreyi detaylı bir biçimde tanımaya çalışmış.
Rutin görev yapmak yerine, halkın manevi ihtiyaçlarının giderilmesinin ve ibadethanelerin maddi eksiklerinin tamamlanmasının birinci hedefi ve gayreti olacağını belirten yeni Müftümüz, halkımıza büyük umut veriyor.
Din görevlileriyle sıkı bir işbirliğine girdiği anlaşılan Müftü Eroğlu ile bu görüşmemiz sırasında Müftü, geçen hafta bu sütunlarda yayınlanan bir Öğrenci Yurdu’nun Mescidinde kılınan Cuma Namazlarının sıhhatine dair “Berat”ı hakkında yakından ilgileneceğini, soruna bir çözüm getireceklerini, halkın bu konuda müsterih olmasını istedi.
Saray’da görev yapmaktan ve Saray halkına hizmet etmekten büyük mutluluk duyduğunu belirten yeni Müftümüz Abdullah Eroğlu’na, yeni görevinde kolaylıklar ve başarılar diliyorum.