|
|||
BU İKTİDAR DÖNEMİNDE OLUŞAN,Yeni Türkiye | |||
Naci AKAY | |||
İçinde yaşadığımız bu Türkiye profili çok değil, son 15 senede oluşmuş. 15 sene önce, böyle bir Türkiye’mizin olacağını düşünebilir miydik? Düşünmesek de olmuş. Memleketi bu hale getirenler, gururlansınlar. Değerli okuyucularım; Meraklanıp da, “Peki Türkiye’ye ne olmuş?” demeye gerek var mı? Ciddi bir araştırma şirketi, bu konuya uzun bir zaman ayırmış ve her tarafı tarayıp, şu sonuçlara varmış, DİNDARLIK GERİLEMİŞ Daha önce yaptıkları bir araştırmada, dindarım diyenlerin oranı % 55 iken, bu oran % 4 azalıp, % 51’e gerilemiş. Bunun anlamı, “Dindarlık” tan dönenlerin ya inançları zayıfladı ya da dindar olmalarının kendilerine artık dünyevi bir kazanç getirmediğine karar verdiler. Bendeniz onlara “Dönek” demiyorum, ama onun gibi bir duruma düşmüşler. ORUÇ YİYENLER ÇOĞALMIŞ İslam’ın temel şartlarından biri olan orucu tutanların oranı da % 77 den, % 63’e düşmüş. Burada düşüş biraz fazla. İnsanın aklında inançların giderek zayıfladığı kanaati oluşsa da, burada da gösterişin işe yaramadığı ya da oruç tutmanın dünyevi bir kazanç sağlamadığı düşünülmüş olabilir. Uhrevi kayıpları ise düşünenlerse, yaşadığımız ortama bakıp, bu ortamda az olabilir. Çünkü niceleri var ki, ikiyüzlü davranıp, insanları dinden soğutabiliyorlar. NAMAZ KILMADA ARTIŞ VAR İş namaza gelince, oran biraz artmış . Yani, namaz kılanların oranı % 41 den, % 43’e çıkmış. Burada inançların arttığını pek sanmıyorum. Çünkü, namaz görsel bir ibadettir. Kişinin oruçlu olup olmadığı bilinemez, ama namaz kıldığı görülebilir. İnancı samimi olup da, başka bir düşüncesi yoksa doğru yoldadır. % 2 lik bir artış insanı sevindirir. Ancak benim kanaatim, onların gösteriş merakından yana dır. MODERNLİK AZALMIŞ, İPTİDAİ OLMAK VAR Zaman ilerledikçe, insanlar daha modern bir yaşamı tercih edebiliyor. Bu beraberinde ayrı bir rahatlık da getiriyor. Ancak, geçmişte halkımızın % 32’si modern bir yaşamı düşlerken, bu merak da % 29’lara düşmüş. Demek ki, ilkel yaşam, modern hayatı yenmiş. Halkın, daha düzgün, daha kolay bir yaşam varken, gerilemesi çok düşündürücü. Üstelik, yeni yetişen nesil de, modernlikten yana değil. Ebeveynler, çocuklarını her halde fazla rahattan uzak tutmak istiyor. Bu da tercih edilen bir yaşam biçimi. ATEİZM’DE ARTIŞ VAR Ateizm, Tanrı tanımazlık, Allah’a olan inancın kaybolması demek. Bu oran Türk toplumunda şimdi % 1 dan % 3’e çıkmış. Bu çok sevimsiz, çok üzücü bir durum. Bir toplumda Allah’a olan inancın azalması, daha doğrusu ortadan kalkması, o toplumunun huzur içinde yaşaması bakımından çok tehlikelidir. Çünkü, Allah inancı olmayan kimseden, pek çok kötülük beklenir. Yüzde düşüktür, ancak artış var. Öte yandan, Ateizm den sonra Deizm’in de giderek yayıldığı ve gençlerin % 35’iinin bu akıma yöneldiği ifade ediliyor. Deizm’ı benimseyenler, Allah’ı, varlığını birliğini kabul ediyor. Ancak onun dinini, Peygamberini, ona ibadet etmeyi, günahı-sevabı, helali-haramı, Cenneti-Cehennemi tanımıyor. Bu da çok tehlikeli bir akım değil mi ? Sadece Allah’ın varlığını tanıyıp, onun emirlerini ve kurallarını tanımamak son derece tehlikeli bir durum oluşturabilir. Başta ana-babalar olmak üzere toplumu yönetenler, daha açıkçası devleti yönetenler bu duruma engel olmalı ve gençlere kötü örnek değil, iyi örnek olmalıdırlar. EV SAHİBİ OLANLAR AZALMIŞ, KİRACILAR ARTMIŞ Çünkü, nüfus giderek artıyor. Gereksiz yere Suriyelilerin de yurda sokulmasıyla, gerçek nüfus 83 milyonu geçti deniyor. Bu, pek de iyi bir durum değil. Kiralık konutların bir kısmını Suriyeliler işgal ediyor. Öte yandan, yeni evlenenler ve ayrı ev kuranlar da ayrı ev isteyince, ev sahipliğinden çok kiracılık öne çıkıyor. Neyse ki, ekonomik kriz kiraları biraz frenledi. Yoksa, onlara erişmek ve kiracılar için düzgün kira ödemek de pek zordu. Düşük ücretle yaşamak zorunda olan evsizler içinse, imkansız gibi bir şey. OKUYAN BİR MİLLET OLAMADIK İstatistikler, halkımızın % 29’uunun Lise, % 16 sının yüksek öğrenimli olduğunu gösteriyor. Yani, yarısından daha fazlası Ortaokul, daha çoğu da İlkokul mezunu. Hiç okumayan da var. Yani, parmak basarak imza atan ya da A harfini bile tanımayanlar da var. Bu da gösteriyor ki, okuyan bir millet değiliz ve fazlaca okuma merakımız yok. Bunun sebebini de araştırmışlar. İleri derecede öğrenim yapsa da insanların iş bulmakta güçlük çektikleri, o sebeple maişetini temin etmek için, okumak yerine bir an önce hayata atılmak istedikleri görülüyor. Ancak bu durum, iyi bir görüntü olamıyor. O HALDE MUTLU MUYUZ? Ne gezer. Daha önce mutluyum diyenlerin oranı % 57 lerde iken, bu oran şimdi % 52’ye düşmüş. Bu çok iyimser bir bakış. Adım gibi bilirim ki, insanların çok önemli bir kısmı yaşantılarından memnun ve mutlu değil. Sokakta dolaşanlara bakınız. Yürüyenlerin çoğunun daima yere baktığını görürsünüz. Başı dik ve mutlu bir görüntü vererek dolaşanları göremezsiniz. BÜTÜN BUNLARIN SEBEBİ Değerli okuyucularım: Bütün bunların sebebini de araştırmışlar. Halkımızın geçim derdi, bütün dertlerin önüne geçmiş. Geleceğinden duyduğu endişe, yani gelecek korkusu da insanları mutsuz ediyormuş. Varlıklı olanların yurt dışına kaçma ve bundan sonraki hayatlarını Türkiye dışında yaşama arzuları, hep bundan kaynaklanıyor. Gelen haberler, bırakın Avrupa’nın öteki ülkelerini ya da Amerika’yı, Yunanistan bile Türk vatandaşlarının ilgisini çekiyor ve orada yaşamayı arzu ediyorlar. Yurt dışına olan göç dalgası, salt o sebeple hiç dinmiyor, durmuyor. Geçtiğimiz 2018 yılında tam 254.000 vatandaşımızın yurt dışına yerleşmek için gittiği açıklandı. Bundan sonra ne olacağını kestirmekse çok zor.
|
|||
Etiketler: BU, İKTİDAR, DÖNEMİNDE, OLUŞAN,Yeni, Türkiye, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.