Gelen haberler, KKTC Cumhurbaşkanı Akıncı’nın, iki taraf arasındaki görüşmelerde, adeta Kıbrıs Rum Temsilcisi gibi davrandığı ve şaşırtıcı tavizlar verdiği ifade ediliyor!
---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Değerli Okuyucularım; Daha önce de ve defalarca yazdığım gibi, burnumuzun dibindeki Kıbrıs adasındaki toprak parçamızı da, kaybetmek üzereyiz.
Çok uzun yıllardan beri Rumlarla, dolayısıyla Yunanistan ile aramızda anlaşmazlık konusu olan adanın bize ait olan kısmı, son yapılan görüşmelere bakıldığında, elimizden çıkmak üzere.
DENKTAŞ GİTTİ, ADA’DA GİDİYOR!
Merhum Rauf Denktaş’ın ölümünden sonra, işler iyice karıştı. Rum tarafının Avrupa Birliği’ne alınması, aksine Türk tarafına ambargo konması, ada’da yaşayan Türkleri, kimileri tarafından ciddi biçimde tahrik etti.
Denktaş’tan sonra Cumhurbaşkanı seçilen M. Ali Talat, bu tahrikçilerin başında geldi. Oysa, Ada’da yaşayan Türkler AB’ye alınmasa da, Türkiye üzerinden Avrupa’ya çok rahat gidebiliyorlar.
Buna rağmen, M. Ali Talat’tan sonra gelen Mustafa Akıncı da, adeta Rum yanlısı gibi davranıyor ve görüşmelerde, taviz üstüne taviz veriyor.
BÖYLE CUMHURBAŞKANI OLUR MU?
Rum lider Anastasiadis ile görüşmelerde bulunan Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, kimi temsil ettiği anlaşılamıyor. Çünkü, Rum tarafına verdiği tavizler, insanı şaşırtıyor.
Akıncı, evvel emirde, Rumlara toprak verilmesini istiyor. Esasen, adanın 1/3’ üne bile sahip olmayan Türklere düşen toprakların, salt anlaşmak için daha da azaltılması istiyor.
Öte yandan Akıncı, Türkiye’den KKTC’ye gönderilen suyun bir kısmının, Rum tarafına verilmesini de istiyor.
Tek bir talebini Rumlara kabul ettiremeyen Akıncı’nın, Rumların Türk bölgesindeki evlerine geri dönmesini de kabul ettiği, Türk ve Rum tarafının tek devlet haline gelerek birleşmesini istediği ve kısaca Türk tarafını Rumlara teslim etmekten yana olduğu anlaşılıyor.
TÜRKİYE, BUNLARI KABUL EDEMEZ!
Akıncının bu kabullerinin, Türkiye tarafından kabulü mümkün değildir. Bu durum, Türk hükümeti tarafından dikkatle ele alınmalı, Mustafa Akıncı’nın hareketleri izlenmeli, eğer imkanı var ise, Akıncı görüşmelerden uzaklaştırılıp, Türklerin hak ve hukukunu koruyabilecek bir kişinin, temsilci olarak belirlenmesi gerekiyor.
Çünkü, bu konuyu izleyen halkımız, “Mustafa Akıncı, Kıbrıs’ı Satıyor!” diye yakınıyor ve bu durumdan çok şikayetçi oluyor. Halk, 1974’de Kıbrıs’a neden çıkarma yaptık? Bu çıkarmada 500’e yakın askerimiz ne için öldü? Birçok soydaşımız, ada’da neden can verdi? O kadar zulmü, neden gördü?
Ege Denizindeki 18 adayı, birkaç yıl içinde elinden kaptıran Türkiye’nin, Kıbrıs’ı da kaybetmesi, ülkemiz için büyük ve telafisi imkansız yeni bir kayıp olur.
Ey İktidar, Ey Hükümet ! Çok istediğiniz referandumu ne zaman olsa yaparız ancak, Kıbrıs giderse bir daha geri alamayız.
 ){kind=link}