Kendisini, basının en önünde gören ve yalan haberleriyle ünlenen Hürriyet Gazetesi, sürekli cami duvarını kirletiyor. Son olarak verdiği “Karargah Rahatsız!” başlıklı haberi, bu durumu bir kere daha gösterdi.
Yalan haberleriyle ünlenen ve bir silah gibi kullanılan bu gazete, kurucusu olan Simavi ailesinin elinde iken böyle değildi. Türk basınının çok okunan, lider bir gazetesi konumundaydı.
1993 yılında el değiştirdikten ve Aydın Doğan adlı başka bir işadamının eline geçtikten sonra, konumu her yönüyle değişti.
Gazeteyi tetikçilerle dolduran ve ilk aşamada Ertuğrul Özkök adlı bir dengesizi Genel Yayın Yönetmenliği’ne getirdikten sonra, gazete yalan ve iftira kusan bir yayın organı haline geldi.
GAZETEYE ZİYARET
İstanbul Milli Eğitim Müdürü iken, Milli Eğitim Bakanı ile bu gazeteye bir ziyarette bulunduk. Sahibi ve yayın yönetimi ile bir salonda oturup konuşurken, Ertuğrul Özkök adlı bu şımarık yanımızda, nezaket kurallarını dışlayıp elindeki telefonla her tarafla konuşuyor, Sekretere sık sık “Bana filanca Bakanı, Filanca Müsteşar ya da Genel Müdürü bağlayın” diyerek, etrafına hava atıp, bir Başbakan gibi talimat veriyordu.
Gazete Patronunun şımarttığı bu kişi, daha sonra yaptığı yanlış işler sebebiyle gazetenin sahibinin başını belaya sokmuş, özellikle patronun ödemesi gereken vergiler konusunda patronu vergi kaçakçısı durumuna sokunca, gazetenin sahibi milyarlarla ifade edilen vergi cezaları ödemişti.
Seçiminin yanlış olduğunu anlayan Gazetenin sahibi de, onu görevinden almış, müşterek icraatlarına ait foyalar meydana çıkmasın diye de, gazetede yazı yazmasına izin vermiştir.
GAZETE, HÜKÜMETLE HİÇ BARIŞMADI
Kendisini hep hükümetin üstünde gören ve yayın gücüyle yalan haberlerine güvenen gazete, AKP hükümetleri ile hiç barışmadı.
Zaman içinde gazete, okuyucu kaybetmeye başlayınca sık sık Genel Yayın Yönetmeni değiştirdi.
Kimi zamanlarda hükümete yakın gibi görünen gazete, karşıtlığını hiçbir zaman gizleyemedi.
15 Temmuz darbe girişiminde Hande Fırat adlı bir muhabirinin, cep telefonu ile yaptığı yayın ilgi çekince, yeniden gündeme gelmesine rağmen, gazete tiraj kaybetmeye devam etti.
Yayınladığı ilanlarda ucuzluk yapmasına karşın, eskiden aldığı miktarda ilan alamadı ve büyük ölçüde maddi kayba uğradı.
KARARGAH, RAHATSIZMIŞ!
Yaptığı bu başlıklı bir haberle başarılı sayılıp gazetenin Ankara temsilciliğine getiren Hande Fırat, bu defa baltayı taşa vurdu.
Gazetenin bu Ankara temsilcisi geçen hafta yaptığı haberle, “Karargah” dediği Genelkurmay Başkanlığı’nın, 7 konuda hükümetle arasının açık olduğunu ve bu durumdan rahatsızlık duyduğunu anlatıyordu.
Hükümet yetkilileriyle konuşmadan doğrudan yaptığı bu haber, hükümeti ve Cumhurbaşkanı’nı kızdırdı. Çünkü, hükümetten olumlu ilgi göreceğini uman bu kişi ve gazetesi, bir kere daha yanılmış ve hükümetle Cumhurbaşkanı’nı kızdırmıştı.
Genel Kurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada, hükümetle aralarında hiçbir sorunun olmadığını açıkladığına göre, Hürriyet Gazetesi yaptığı bu haberle bir kere daha yanılmıştı.
Yalan haberleriyle ünlenen bu gazete böylece, “Yalancı bir Gazete” olduğunu, bir kere daha kanıtlamıştı.
AÇIKLAMA YETMEZ!
Kanaatim o ki, Genelkurmay Başkanlığı’nın ya da Cumhurbaşkanı’nın açıklaması yeterli olamaz. Bu gazeteye haddini bildirmek gerekir. Hükümet ya da Cumhurbaşkanı, bunu yapabilecek güce ve kanıta sahiptir.
Bol sayfalı bir magazin gazetesine dönen ve okuyucusu azalan ve de belasını arayan bu gazeteye haddini bildirmek ve silah gibi kullanılmasının önüne geçmek, hükümetin önemli görevlerinden biri olmalıdır. |