ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.02 ₺
STERLIN 45.61 ₺
G.ALTIN 3,352.91 ₺
Ç.ALTIN 5,651.17 ₺
BİLEZİK 3,152.21 ₺
BTC 97,628.73 $
ETH 2,701.12 $
BİST 9,877.59

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

HARAMLA İÇ İÇE BİR KURUM, Diyanet!

Yayınlama: 4 Ekim 2019 Cuma 14:51 Okunma: 2463

Devlet bütçesinin önemli bir kısmı ona ayrılıyor. Yan kuruluşu olan Diyanet Vakfı, adeta para basıyor. Cuma günleri, Cami kapılarında öteki dilenciler gibi her hafta para topluyorlar. Lüks ve şatafat, onlarda. İsraf diz boyu. Yine de doymuyorlar.

     Değerli okurlarım; Bu köşeyi izleyenler, mutlaka hatırlayacaktır. Daha önceki kimi yazılarımda da bu kurumdan bahsetmiş, israfta bir türlü ıslah olmadığını ısrarla yazmıştım. Sayıştay’ın son yaptığı denetiminden sonra, bu kere tekrar değinmek zorunda kaldım.

     Osmanlı döneminde faal olan Şeri’iye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldıktan sonra, Cumhuriyet Türkiye’si bu kurumu ihdas etti. Atatürk’ün emriyle kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın kuruluş amacı, halkı dini konularda aydınlatmak ve ibadet yerlerini yönetmekten ibarettir. Bu amaç, halen ve aynen geçerlidir.

     Cumhuriyet’le yaşıt olan Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan, bu güne kadar çok değerli Başkanlar gelip geçtiler. Hepsi, alanında çok iyi yetişmiş, siyasete bulaşmayan, aynı zamanda ”Takva” sahibi kimselerdi. Onları hep, saygı ve takdirle anıyoruz.

      Ne var ki, 18 yıldır ülkemizde aynı partinin iktidar olması, iktidarın da İslam dinini politize edip, yönetiminde referans olarak göstermesi, Diyanet İşleri Başkanı ve teşkilatının da tavrını değiştirdi.

                                       BAŞKANLAR, TARAFSIZ DEĞİL!

     Bu dönemde seçilen ve görev yapan Diyanet İşleri Başkanlarının iktidarın arka bahçesi gibi davrandığı ve teşkilatının da buna uyduğu görüldü. Geçen bu 18 yıl içinde Ali Bardakoğlu adındaki Başkandan başka, hiçbiri iktidarın çizgisinden ayrılmadı. İktidar da onlara, kol kanat gerdi.

   O kadar ki, Diyanet İşleri Başkanlarının hiçbir düşmanının olmayacağı ap-açık belli iken Başbakan, Başkana özel ve zırhlı bir Mercedes araç tahsis etti. Bu davranış, toplumda hoş karşılanmamasına rağmen bu yapıldı, Başkan da bunu kabul etti.

   Durum böyle olunca da Başkan ve teşkilatı, iktidarın devamı ve kazanması için büyük bir gayretin içine girdi. O kadar ki, Camilerin içi ve avluları bile propaganda mahalli oldu. Bu durum, halkın gözünden kaçmadı.

                                                PARA, SU GİBİ…

     Her yıl hazırlanan devlet bütçesinde Diyanet İşleri Başkanlığı aslan payını alırken, bütçesi bir-çok Bakanlığın bütçesini geçti.

    Bütçe ile gelen paralardan başka, Başkanlığın kurduğu ve adına ”Diyanet Vakfı” denilen bir vakıf da vardı ki, adeta para basıyordu. Hac ve Umre  Organizasyonu yaparak çok büyük paralar kazanan Vakıfın, gelir getiren başka yatırımları da vardı ki, o da para içinde yüzüyordu. Hele, her yıl topladığı kurban bağışları, gelirine gelir katıyordu.

    Değerli okurlarım, Diyanet’in bir de “Cami dilenciliği” vardı ki, görülmeye değerdi. Mamafih, Cami cemaati bunu her hafta görüyordu.

    Namaza başlamadan önce vaaz eden Vaiz ya da hutbeyi okurken Camiinin İmamı, “Diyanet, dini ve hayri hizmetler için, namazdan sonra sizden yardım istiyor.” diyerek işareti verirken, Camilerin önüne konulan büyük boy kumbaralar ve başına dikilen kişiler yardıma davet ediyor, yanındaki öteki gariban gerçek dilenciler de kendileri için el açıp yardım istiyorlardı. Durum, ibret verici ve çok acıklı görünüyordu.

                                SAYIŞTAY, “OLMAZ!” DİYOR

     Devlet adına yapılan harcamaları denetleyen Sayıştay, iktidarın baskı ve  koruyucu tutumuna rağmen, kimi yanlışlara göz yummuyor. İşte, Diyanet İşleri Başkanlığı da bunlardan biri.

      Sayıştay’ın son raporuna göre Diyanet İşleri Başkanlığı, bütçesi dışına çıkarak geçen yıl tam 3 milyar i91 bin lira fazla harcamış.

     Sayıştay bu arada, Diyanet’in öteki gelirlerini de tespit etmiş. Rapora göre Diyanet geçen yıl, tam 245.520 lira, ondan önceki yıl da 256.806 lira faiz geliri elde etmiş. Tekrar ediyorum, Faiz geliri.

     Değerli okurlarım, İslam Dinine ve onun kutsal kitabına göre (Kur’an-ı Kerim), faiz “haram” değil midir?  Öyleyse, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusudur” demezler mi?

                              YANLIŞ VE GÜVENİLMEZ FETVALAR!

     Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 16 kişiden oluşan bir de “Din İşleri Yüksek Kurulu” var. Halk arasında ona, Diyanetin Fetva Kurulu da deniyor. Onun İnternet’te halka açık bir de Duyuru Sitesi var. Olmaz olaydı.

    Çünkü, yayınladığı fetva niteliğindeki açıklamaların çoğu, ipe-sapa gelir nitelikte değil. Yani, inanılıp itibar edilecek görüşleri yansıtmıyor. Bunların, her birinin tespitini de yaptım, ancak halkın bildiği bu konuları burada tekrarlamak istemiyorum.

    Konuştuğum vatandaşlar, Diyanetin bu tutumunu ve bu görüşleri tasvip etmedikleri gibi, şimdiki Başkan Ali Erbaş’ın da duruşunu ve tutumunu tasvip etmiyorlar. Biraz daha ileri gidip onu, Osmanlı dönemindeki kimi Şeyhülislamlara, hani şu öfke ya da siyasi görüşle Padişah ya da Sadrazam kellesi vurduran Şeyhülislamlara benzetiyorlar.

     Yazıyı tamamlarken, eski Başkanlardan merhum Rıfat Börekçi, Şerafettin Yaltkaya, Ahmet Hamdi Akseki, Ömer Nasuhi Bilmen, Dr. Lütfi Doğan ve eleştirilerin dışında tutulan diğer Başkanları, saygı ve rahmetle anıyoruz.

   

 

 

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4