Tekin Sönmez

ŞİMDİ DE, SİSTEMİ DEĞİŞTİRİYORLAR, Gitmezler!

Yayınlama: 7 Ekim 2019 Pazartesi 16:01 Okunma: 2377

ŞİMDİ DE, SİSTEMİ DEĞİŞTİRİYORLAR,  Gitmezler!.          İktidar, sonunun geldiğini gayet iyi biliyor. “Eğer biz gidersek, geride bari Partimizin Başkanı  olan Cumhurbaşkanı kalsın.” düşüncesiyle, yeni yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçim sistemini değiştirecekler. Afrika Zimbabwe’li 37 yıllık diktatör Mugabe’nin cesedi çalınmasın diye, betonla saklanması gibi bir şey bu.

Değerli okurlarım; İster gününde yapılsın, isterse öne alınsın İktidar Partisi, son dönemini yaşıyor. Bu partinin Başkanı olan Cumhurbaşkanı’nın da yeniden seçilme şansı yok gibi. Çünkü, eski gücünü, güvenirliğini ve iktidarını kaybetti. Eski itibarını da.

1 Ekim 2019 Salı günü yapılan Meclisin açılışında, bunu iyice fark ettik. Cumhurbaşkanı, tedirgin ifadelerle meramını anlatırken, bu konuya da değindi.

Çünkü, yapılan plana göre, yeni yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için % 40 oy alma yeterli bulunacak. Çünkü, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, halen yürürlükte olan % 50+1 oy alması, artık mümkün görülmüyordu. Çoğunluk değil, azınlık, Cumhurbaşkanı seçilecek. Bu da, demokrasi olacak

İşte bunun çaresi oy oranın geriye doğru çekmek, başka bir söylemle % 40’a indirmekti. Bunu ortaya atmak için de, eski Bakanlardan Faruk Çelik görevlendirildi ve o da demecini verdi.

OLUR MU ? OLUR!

Bu millet öyle bir millet ki, başına gelecekleri önceden bildiği halde, hiçbir tedbir almaz ya da doğru olanı yapmaz. Tıpkı, deprem olayında olduğu gibi,.

20 sene önce olan ve 50 bine yakın insanın hayatının kaybına sebep olan Gölcük depremi, bu millete zerre kadar ders vermedi. İşte, geçen Eylül ayı sonunda olan 5.8’ lik deprem, durumumuzu gün ışığı gibi ortaya koydu. Hani tedbir? Hiçbiri yok. Hani deprem için toplanan vergiler. Yok, oğlu yok! Maliye Bakanı bile, toplanmakta olan 66 milyar liranın nereye gittiğini bilmiyor. Ortada, hiçbir para yok. Para, yandaşlarda, para yalakalarda. Para güçlülerin cebine gitti.

Buna rağmen, bu milletin gıkı bile çıkmıyor. İstanbul Belediye Başkanı avaz avaz bağırıyor. İstanbul’daki 494 “Deprem Toplanma Alanı”ndan sadece 77’si kalmış. Diğerlerine gökdelenler, AVM’ler yapılmış Yandaş ve yalakalara gitmiş Ne zaman? Bu iktidar döneminde.

Kış ortasında soğan, patates kuyruğuna giren, yine de gıkı çıkmayan bu millet, eski Cumhurbaşkanını tekrar seçmekte tereddüt etmeyecektir.

Buna rağmen, iktidar ve Cumhurbaşkanı oy oranını tedbiren % 40’ düşürmek istiyorlar. Üstelik, bunu halka sorarak değil, kurdukları Cumhur İttifakı ile Mecliste yapacaklar. Hayırlı olsun.

Bunlar gitmeyecekler, bir kere daha söylüyorum, “Gitmeyecekler!” Oy oranını düşürmek değil,  % 60 hatta, % 70’lere çıkarsalar bile.

RTÜK Korumalı Rezillik Bitmiyor!

Adı, Kanal C TV. Ulusal yayın yapıyor. Aylardır, ottan yapılan sözüm ona bir ilacı pazarlıyor. Gece, gündüz 24 saat aralıksız yayında. Film bitiyor ve tekrar başa sarılıyor.

Dr. Piton adındaki maddenin “Büyütme, Sertleşme ve Geciktirme” etkisi varmış. Ekranın altındaki telefonu ara ve 99 lirayı bastır. Büyüsün ve sertleşsin. Ne olduğunu hepiniz anladınız.

Bir eğitimci olarak görevim devam etseydi, yetişmekte olan nesle bu yayını katiyen seyrettirmezdim. RTÜK ve Eğitim Bakanlığı, bundan her halde keyif alıyordur.

Başka bir TV kanalı, Adı Gonca TV. Seyircisi daha çok kadınlar. Tuncer Çiftçi adında bir şarlatan Kocaeli’de kurmuş, ulusal yayın yapıyor ve dua satıyor. “Allahümme, Salli ala, Seyyidina Muhammed.” Dua bu. Sonra da yüz sıvazlanıyor, dua bitiyor.

Geceli gündüzlü 24 saat yayın yapıyor ve bu şarlatanı, dağ, ova, bayır, akarsu, çiçek bahçeleri ve çeşitli hayvanların arasında gösteriyor. Bunun ne demek olduğunu anlayan yok. O sadece bunların arasında poz verip, sırıtıyor.  Akşam olunca da, canlı yayına bağlanıp, kimi ahmak ve saf seyredenleri zehirliyor, kandırıyor. RTÜK, bunu da seyrediyor. Tıpkı, vaktiyle hocalığı kendinden menkul Adnan Hoca denilen Adnan Oktar adlı şarlatanı seyrettiği gibi…

Ya, Lalegül TV’ye ne dersiniz? O da 24 saat yayın yapıyor. Kurucusu ve vaizi bir Cübbeyi sırtına geçirip, kendisine Cübbeli Hoca dedikten zat.Tam anlamıyla dinimizi sömüren bir TV kanalı o. Hani şu “Yanmaz Kefen”in reklamını yapan TV kanalı. Şimdi anladınız mı?

Bu kanal, saf vatandaşlar kullanılıp, bir tarikat için dini külliye yapılıyor ve onun için para topluyor. Kurban bağışları için para topluyor. Hafız yetiştirmek için para topluyor. Bu maksatla öğrenci yurdu yapımı ve ihtiyaçları için para topluyor, Burs için para topluyor. Kur’an-ı Kerim’in bir bölümünü kitapçık haline getirilip, satılarak para topluyor. 4 kilo sıradan çayı 10 pakete bölüp, 129 liraya satarak, para topluyor. Afrika’ya su kuyusu açmak için para topluyor. Afrikalı çocuklara okuması için Kur’an-ı Kerim gönderme vaadiyle para topluyor. Afrika’ya kumanya göndermek için para topluyor. Ve, aklınıza daha ne gelirse.

Değerli okurlarım, bu kanalı biraz olsun seyredenler, yüce dinimizin bu derece sömürüldüğünü, başka hiçbir yerde göremezler.

Mübarek dinimize yaptıkları bu kötülüklerden, Allah’a sığınıyorum.