Mutlaka eğitim ve gelişme çağında çocuklarınız vardır. Sözüm ona denetlediğiniz kimi TV kanallarında yayınlanan o pislikleri, bu masum yavrularınıza seyrettirmeye utanmıyor musunuz? Bu davranışınızla siz, o görevden aldığınız paraları hiç de hak etmiyorsunuz. Yazıklar olsun size!
Değerli okurlarım; RTÜK, yani Radyo Televizyon Üst Kurulu. Ülkemizdeki Radyo ve Televizyon yayınlarını gözetleyip-denetleyen kurum. Gözetlediği biliniyor, ancak denetlediğini bilen hiç kimse yok. Çünkü, denetlemiyor.
Eskiden sadece radyolar vardı ve alabilen bu cihazları dinliyordu. Şimdi, bir de Televizyonlar çıktı, hem dinliyor, hem de gözleriyle izliyor, seyrediyor.
Oturup, evimdeki TV’nin bütün kanallarını saydım. En az 160 kanal izlenebiliyordu. Bunların 20 kadarı “Ana Kanal ya da çok izlenen Kanal” olarak bilinse de, öteki kanallar da pek ala izlenebiliyordu.
İşte bütün mesele o “Öteki Kanallarda”ydı. O kanallar ki, Türk kültürüne herhangi bir katkı için değil, tamamen ticari maksatla ve birer reklam-tanıtım aracı olarak kurulmuş ve o amaçla kullanılıyorlardı.
“Olabilir” diyebilirsiniz. Ancak, işin doğrusu öyle değil. O kanallarda yayınlanan görüntüler, eğitim çağındaki çocuklarımızın ahlakından tutun da, toplumun ahlakını ve kültürel değerleri bozup, ters yüz eden niteliktedir.
MESELA, NELER VAR?
Karıştırın da bir görün derim. Öncelikle, hastalıkların tedavisiyle hiç ama hiç ilgisi olmayan, kurutulmuş kimi otlardan ürettikleri maddeleri ya da kimyasalları, ambalajlayıp ilaç diye satıyorlar. Mesela 8 kutusu paralı, 8 kutusu bedava dedikleri gibi…
Satışta öyle ısrarcılar ki, sattıkları ürünün bütün dertlere deva olduğunu ve 5-10 kutusunun birden çok düşük bir fiyata verdiklerini söyleyip, “Kapınıza kadar teslim ediyoruz.” diyerek adeta özendiriyorlar.
Bu otları ve kimyasalları pazarlarken, kimi ünlü kişileri mesela türkücüleri filan kullanıyorlar. Onlar da, buradan alacakları üç kuruş için bu aldatmacanın içine girip, şöhretlerini lekeleyebiliyorlar.
DAHASI VAR
İçlerinde, anlı şanlı başka kimseler de var. Mesela, Doktor ve Profesör ünvanlı kişiler gibi. Onlar için, “Size yazıklar olsun!” diyorum.
Din adamları da var. Sattıkları bu ilacın, “Allah’ın desteği ve yapacakları dualarla da dertlerine iyi geleceğini” söyleyenler işte bunlar.
Ya dini kitapları satmak isteyip, dinimizi sömürenlere ne dersiniz? Çeşitli dua kitapları, hatta Kur’an-ı Kerim’i pazarlayıp, dinimizi iyice sömürmek isteyenler bile var. Var da var.
BAKIN, DAHA NELER VAR?
En az iki aydan beri, “Doktor Piton” adını verdikleri bir ilacı piyasaya sürüyorlar. Kanal C adlı bir TV kanalı her gün, ama her gün bu sahte ilacın tanıtımı için bir kadın ve iki erkekle yayın yapıyor. Kadın, erkekten dönme, erkekler ise, beyaz önlük giymiş sözüm ona Doktor.
Anlatımlarına göre ilaç olağan üstü etkili. Çünkü, parayla bulup ekrana çıkardıkları birkaç kişi, bundan çok memnun olduklarını söylüyorlar ve herkese tavsiye ediyorlar.
Dr.Piton adlı bu ilaç, en az 7 santim büyütüyor, sertleştiriyor ve işi geciktiriyor (muş).
Neyi? diye bana sormayın. Ben, söylemeye utanırım, onlarsa 24 saat (geceli-gündüzlü) TV de yayındalar.
EY RTÜK ! BİR DAHA SORUYORDUM, NEREDESİN?
RTÜK bunları görmüyor mu? Elbette görüyor. İzleme Müdürlüğü ve izleme memurları var. Hem de 24 saat izliyorlar.
Sadece, arkası (dayısı) olmayan kanallara, “Ekran karartma” yani 10 günlük kapatma cezası veriyorlar. Tebligatı alan kanal 3 gün kapalı kaldıktan sonra tekrar açılıyor ve aynı yayını tekrar yapıyor. Çünkü, arka sağlam ve takan yok!
RTÜK’ten bir yetkili ile görüşüyorum. Yetkili, “Biz de rahatsızız. Bu kanalların bir kısmı yurt dışından yayın yapıyor, erişemiyoruz. Bir kısmı ise cezayı ödeyip, yayına devam ediyor, başa çıkamıyoruz.” İşte, RTÜK bu, işte durum bu değerli okurlarım.
RTÜK’ten de hiç merak eden yok mu acaba? Nedir bu büyütücü, sertleştirici ve geciktirici? TV izlemiyorlarsa, çocuklarına sorup öğrensinler.
|