16 Şubat 2025 Pazar
Yazarlar
Videolar
Galeriler
Röportajlar
Firma Rehberi
İlanlar
Resmi İlanlar
SARAY
TEKİRDAĞ
ÇERKEZKÖY
VİZE
KAPAKLI
ÇORLU
SÜLEYMANPAŞA
TRAKYA
KIRKLARELİ
EDİRNE
ULUSAL
SARAY
ÇERKEZKÖY
ÇORLU
KAPAKLI
SÜLEYMANPAŞA
VİZE
TEKİRDAĞ
KIRKLARELİ
EDİRNE
TRAKYA
ULUSAL
Yazarlar
Videolar
Galeriler
Röportajlar
Firma Rehberi
İlanlar
Resmi İlanlar
DOLAR
36.24 ₺
EURO
38.02 ₺
STERLIN
45.61 ₺
G.ALTIN
3,352.91 ₺
Ç.ALTIN
5,651.17 ₺
BİLEZİK
3,152.21 ₺
BTC
97,628.73 $
ETH
2,701.12 $
BİST
9,877.59
SON DAKİKA
10:53
TREDAŞ Uyardı: Saray’da Elektrik Kesintisi Olacak!
10:41
Lütfü Savaş’tan Kadir Albayrak’a Ziyaret
10:38
Tekirdağ'da Kaçak Yapı Yıkımında Arbede: 5 Gözaltı
21:04
Kapaklı'da Zincirleme Kaza: 3 Araç Çarpıştı, 2'si Çocuk 6 Yaralı
20:50
Muratlı’da Servis Minibüsü Takla Attı: 25 Kişi Yaralandı
18:20
Saray'da Roman Vatandaşların Sorunları Masaya Yatırıldı
11:02
Anahtar Parti Saray İlçe Kongresi Gerçekleşti
21:01
Yol Çöktü, Otomobil Çukura Saplandı
19:50
64 Yıllık Mutluluğun Sırrı: Sevgi, Saygı ve Birlikte Zaman Geçirmek
19:47
Bakım Merkezinde Tanışan Engelli Çift Sevgileriyle Örnek Oluyor
Tekin Sönmez
Beceriksiz Kaymakamlar, Saray’a Hep Zarar Verdiler!
Yayınlama:
15 Temmuz 2019 Pazartesi 16:43
Okunma:
2675
Google News
Beceriksiz Kaymakamlar, Saray’a Hep Zarar Verdiler!. Yenilerinin yapımına öncü ve destek olmak bir yana, halkın ortak malı olan kimi binaların yıkılıp gitmesine sebep oldular. Çünkü onlar, iş ve hizmet üretmek yerine, koltuklarında çay-kahve içip, gelenlerle sohbet ettiler. Son örnek, inşaatı yarım kalıp çürüdüğü için, yıkılacak olan Öğretmenevi binası. Değerli okurlarım, Bu köşeyi izleyen okuyucularımız, 29 Ocak 2019 günü yine bu köşede yayınlanan “Saray’a Becerikli Bir Kaymakam Aranıyor.” Başlıklı yazımda, böyle bir Kaymakamın Saray’a henüz gelmediğini, gelenlerinse gün doldurup ve kimi hallerde bu ilçeyi atlama tahtası yapıp ayrıldıklarını ve de unutulup gittiklerini yazmıştım. Ne yazık ki, aynı ifademi ve iddiamı sürdürüyorum. Saray’a Kaymakam olarak atanan zevatı araştırdım ve 1934 yılına kadar olanları buldum. İlerleyip, Süleyman Demirel hükümetinde İçişleri Bakanlığı yapan Haldun Menteşoğlu’ndan başka parlayan birine rastlamadım. Hepsi silinip gitmişler. Eskileri hatırlayan Saray’lı hemşerilerime sordum. Hiçbir hizmeti ve eseri ile anılan ve parlayan bir isim veremediler. Haksızlık etmeyleyim. 1959 ve 1960 yıllarında Kaymakamlık yapan Burhanettin Ergun’un, tarihi Ayaspaşa Camii’nin haziresini (Bahçesindeki Kırım Hanlarının ve ailelerinin mezarlarını) kırdırıp, söktürerek Şehir Mezarlığına taşıttığını ve böylece bir tarihi yok etme başarısını gösterdiğini söylediler. Hem de ne başarı(!) GELEN, GİDENİ ARATIYOR Görev yaptıkları dönemler ve isimleri unutulan o Kaymakamları, tekrar hatırlamak mümkün olmuyor. Emekli olduğum ve böylece Saray’a daha çok gelip gittiğim bu dönemde, Kaymakam Ali Genç’i hatırlıyorum. Hani, Saray-Safaalan arasındaki ormanın Bakacak bölgesine, halka açık gezinti ve piknik alanı yaptırmak isteyip, olmayınca devletin parasını toprağa gömen Kaymakam. Şimdi Kastamonu Valisi olan Yaşar Karadeniz ise, ilçe düzeyinde bir Kültür ve Bahar Festivali düzenleyip bunun kalıcılığını da sağlayarak, unutulmayanlardan olabilmişti. Aynı Kaymakam, ilçeye bir Öğretmenevi kazandırmak istemiş, kurulan bir Dernek vasıtasıyla ilçenin en iyi yerine büyük bir törenle bunun temelinin atılmasını sağlamıştı. 2006 yılında gerçekleşen temel atmaya ve binanın kaba inşaatının tamamlanmasına rağmen, her gelen Kaymakam inşaatı seyretti ve bir tek çivi çakılmasına bile yardımcı olmadı. İnşaat, öyle natamam kaldı. O sebeple, gelenler hep Yaşar Karadeniz’i arattılar. BU YAZIYI, O SEBEPLE YAZDIM Son gelen haberler, 13 yıldan beri metruk halde bekleyen ve çürümeye yüz tutan Öğretmenevi binasının, taşıma gücünü kaybettiği ve yıkılması gerektiği ifade ediliyor. Ve bunun üzerine, binanın yıkımına karar verilip, hazırlıklarının yapıldığı bildiriliyor. Yazıklar olsun! Şimdiki iktidarın, Öğretmenevlerine olumlu bakmadığı söylense de, bu binanın inşaatı, ilgi gösteren bir Kaymakamın koordine edeceği yerel imkanlarla da tamamlanabilirdi. Olmadı. İşte burada görev, Kaymakamlara düşüyordu. Oysa bu durum, bu arada gelen dört Kaymakamdan hiç birinin umurunda bile olmamıştı. Şimdi, merak ediyorum. Hazine malı olup, yıkılan bu binanın arsası bakalım hangi yandaşa peşkeş çekilecek? 20 yıl önce, Göngörmez yolunda yapımına başlanıp yarım kalan Kapalı Spor Tribünü bile bu sürede unutulmuş ve çürüyüp gitmişti. Acaba, bir kere olsun gidip de o üzücü durumunu gören bir Kaymakam olmuş muydu? GELELİM DİĞERLERİNE Kaymakamlık binasının tam da karşısında, bir Askerlik Şubemiz vardı. Şimdi, içi boş. Kimi Şubeler birleştirilince, Saray’daki bu Şube de kapatıldı. Boşalan bina Milli Eğitim’e tahsis edildiği halde, bu birimin binadan yararlanması cihetine gidilmedi. Gelip-giden Kaymakamlar da bu durumu bildikleri halde, karşılarında duran bu binaya sahip çıkmadılar. Bu bina da çürümeye yüz tuttu. Binanın güvenlik hizmetleri için Emniyete verilmesi istendi, olmadı. Kamu yararına başka hizmetler için kullanılması istendi, olmadı. Burada bir Psikolojik Danışmanlık, Tanı ve Tedavi Merkezi kurulmak istendi, olmadı. Ve nihayet, Şehir Mezarlığının dibinde ve dar bir mekanda hizmet vermeye çalışan SGK Saray Şubesine verilmesi istedi, o da olmadı, olmuyor. Çünkü, hizmetlerin takipçisi olması gereken mülki amir konumundaki Kaymakamların, bu işler umurunda bile olmuyor. Olup biteni, sadece seyrediyorlar. Bu durumda, bu binanın da yıkılması bekleniyor. YA ESKİ DEVLET HASTANESİ Bir hayırseverin, Kemalpaşa Mahallesinde bağışladığı arsa üzerine, 1980‘li yılların sonuna doğru inşa edilen Saray Devlet Hastanesi, yeni ve modern binasına taşındı. Boşaltılan eski Hastanenin binasından, uzun süredir hiçbir maksatla yararlanılmıyor. Bina, başıboş kimselerin adeta kullanımına ya da talanına terk edilmiş. Başka bir hayırseverin, bu hastaneye yaptırdığı Ek Bina da, o insanı kahrediyor, ama vaziyet nafile. Halkın, Huzurevi yapılmasını istediği bina, kaderine terkedilmiş durumda. Şimdi sormak isterim, Acaba, bu durumu yerinde gidip gören ve bu konuda bilgi ve düşünce sahibi olan bir Kaymakam çıktı mı? BÜYÜKYONCALI’DAKİ TARİHİ OKUL BİNASI İÇİN NE DEMELİ? Büyükyoncalı’da anayol üzerinde II. Abdülhamit döneminde (1890) yapılan tarihi bir okul binası var. Milos sürgünlerinin toplandığı, o taş bina. Bina, 30 yıl önce boşaltıldı. Bahçesi, Açıkhava Düğün Salonu. Yıkılmaya yüz tutan binanın içinde, serseriler ve fareler cirit atıyor. Hepsinden önemlisi, bakım ve tamirat görmediği cihetle, o da çürümeye terkedilmiş durumda. İlgilendim, bu köşede onu da yazdım. Bunun üzerine, Büyükşehir Belediye Başkanı da ilgilendi. Verdiği talimatla, üzerinde teknik incelemeler yapıldı ve eski eser olduğu cihetle, Edirne’deki yetkili kuruldan da onay alınarak, onarımına karar verildi. Son durumu öğrenmek için Tekirdağ’ı aradığımda, evrakın ve takip işleminin halen Saray Kaymakamlığında olduğu bildirildi. Arayın, siz de sorun. Kaymakamlık çalışanlarının haberi yok. Tabii, Kaymakamın da. Bina yıkıldığında, mutlaka haberleri olacaktır. KAYMAKAMLAR NE İŞ YAPAR? Değerli okurlarım; Bu da soru mu? Diyebilirsiniz. Onlar sadece, mülki amir olarak emirlerindeki birimleri denetleyip çalıştırmakla yükümlü değildirler. Elbette onu yapacaklardır. Ancak, görev alanı olan ilçenin halkı ilgilendiren yukarıda anlatmaya çalıştığım ortak sorunlarını ve ihtiyaçlarını da gözetmek zorundadırlar. Belediyelerle işbirliği yapmak ve onlara denetimle destek verip, şehrin ve bağlı çevresinin güzelleşmesi ve daha rahat yaşanılır hale gelmesi için gayret sarf etmek zorundadırlar. Yoksa, izlediğimiz kadarıyla koltuklarına oturup, sadece imza atmak ve ziyaretçileriyle oturup çay-kahve içmek, onların görevlerinden değildir. Anlatmaya çalıştığım ilçemiz Kaymakamları, ne yazık ki hep böyle yapmışlar. Bu da, ilçeye fayda değil, hep zarar getirmiştir. MAVCUT KAYMAKAMIN, BÖYLE OLMAMASI İSTENİR Saray, şimdi genç bir Kaymakama sahip. Kaymakam, İstanbul Milli Eğitim Müdürü olduğum dönemde, Zeytinburnu Meslek Lisesinde öğrenci imiş. Gayret gösterip bu günlere gelmiş ve ilçemize Kaymakam olmuş. Henüz tanımadım. Bir yılı aşkın süredir ilçemizde. Kendisini henüz görmemekle birlikte, diğerlerinin aksine, onun göze batan hizmetlerini görmek isteriz. Gidenler, faydadan çok ilçeye atalet getirdikleri ve zarar verdikleri cihetle, mevcut Kaymakamın böyle olmamasını dileriz. Tamamlanamayan Öğretmenevi binasının yıkımını ya da karşısındaki eski Askerlik Şubesi binasının çürümesini seyretmek, marifet değildir. Marifet olan, yenileri yapılamıyorsa, eskilere sahip çıkmaktır. Değerli okuyucularım; Bu kadar söylemden sonra, Ziya Paşa’nın o meşhur deyişini hatırlamamak mümkün değil. Ne diyordu muhterem? “Ayinesi (Aynası) iştir kişinin, lafa bakılmaz.”
# BECERİKSİZ
# Kaymakamlar
#
# Saray’a
# Hep
#
# Zarar
# Verdiler
# BECERİKSİZ
# Kaymakamlar
#
# Saray’a
# Hep
#
# Zarar
# Verdiler
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız.
Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Çerez Politikası
Tamam
google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4