|
|||
Bir Erdoğan Demirören Vardı | |||
Naci AKAY | |||
Artık yok. Milletin orasına koymayan bir iş adamıydı o. Onu yakından tanımıştım. İlk yatırımını açtığı bir Özel Okulla yapmış, büyük ilgi ve takdir görmüştü. Ancak, daha sonra ondan bekleneni göremedik. Erdoğan Demirören, çok eski yıllardan beri tanıdığım bir İş Adamı’ydı. Onu, 1970’li yıllarda sahibi olduğu bir Özel Okul’da tanımıştım. İstanbul/Levent’te açtığı Özel Ata Lisesi onundu ve ilgi çeken bir okuldu. Açıldıktan kısa süre sonra okulu kızına devretti ve okulla artık kızı ilgilenmeye başladı. O dönemde ilgi çeken ve talebi fazla olan özel okullar sınavla öğrenci alırken bu okul sınavsız öğrenci alıyor, çünkü fazlaca ilgi görmüyordu. Okul, halen faaliyette olup öğrenci buluyor ve tatmin edici bir kapasite ile öğrenimine devam ediyor. Erdoğan Demirören, daha sonra çeşitli adlar altında Likitgaz dağıtımı işlerine başladı. Kurduğu şirketler çeşitli alanlarda faaliyet gösterirken, bir ara inşaat işi de yaptı. Ancak, Silivri’nin Selimpaşa Beldesi’nde ve deniz kenarında yaptığı yazlık evler, nedense ilgi görmedi ve yıllarca alıcı bulamadı. Çürümeye terk edilen bu evler, satılmayınca yıkıldı ve ortadan kayboldular. DEMİRÖREN MEDYADA Erdoğan Demirören, kazançlı bulduğu iş alanlarına yönelirken, basına da el attı. İlk önce Milliyet ve Vatan Gazetelerini satın aldı ve Holdingine kattı. Milliyet, Karacan Ailesi’nden Aydın Doğan’a, ondan da Erdoğan Demirören’e geçmişti. Yoğun bir okuyucusu olan, güvenilir saygın bir gazeteydi. Peş peşe iki el değiştirince, yayın gücünü ve okuyucu sayısını büyük ölçüde kaybetti. Ne var ki, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın PKK temsilcileri ile Oslo’da yaptığı söylenen o meşhur görüşmeleri yayınlayınca, hükümetin tepkisini çekti. İktidardan sürekli destek gören Erdoğan Demirören, böylece büyük sıkıntıya düştü. Öyle ki, o zaman Başbakan olan Tayyip Erdoğan’la yaptığı bir telefon görüşmesinde “fırçayı yiyince”, telefon başında ağladığı söylendi. Bu durum, günlerce konuşuldu ve eleştiri konusu oldu. OĞUL DEMİRÖREN, FUTBOL FEDERASYONU BAŞKANI Erdoğan Demirören’in iki oğlundan büyüğü olan Yıldırım, futbol meraklısıydı. O sebeple, babasının yoğun olan işlerini yani şirketlerini bırakıp, Beşiktaş Kulübü Başkanı oldu ve yıllarca bu görevi yaptı. İktidar nezdinde babadan destekli olunca da, onu Futbol Federasyonu Başkanı yaptılar, o görevi hala sürdürüyor. Yıldırım Demirören, bu işteki başarılarıyla değil, Milli Takım çalıştırıcısı ve yakın arkadaşı Fatih Terim’e ödediği milyon Euro’luk paralarla tanındı. Bu bol keseden uygulaması, halkın büyük tepkisini çekti ve çekmeye de devam ediyor. BU YAZIYI NEDEN YAZDIM? Merhum Erdoğan Demirören’i eleştirmek için değil tabii. Zaten, yazımın başında kendisinden övgüyle söz ettim. Erdoğan Demirören, ölümünden kısa bir süre önce, Hürriyet Gazetesi dahil, Doğan Medya Gurubu’nu satın aldı. “Parası varmış, almıştır” diyebilirsiniz. Ancak, öyle olmadı. Bir milyar dolar bir parayı, kredi/borç olarak, Ziraat Bankası verdi. Oysa Ziraat Bankası, böyle gazete satın alanlara değil, adı üzerinde çiftçiye kredi veriyordu. Onu da, bir ölçü içinde yapıyordu. Peki, bu milyar dolar borç ne için veriliyordu? Bunu izah etmek zordu, ama verilmişti. Esas izahı, Doğan Medya Gurubu da, böylece yandaş medyaya katılıyordu Ve görüldü ki, bu kredi boşuna verilmemişti Çünkü, iktidara muhalif olan bu yayın gurubu, artık iktidar lehine yayın yapacaktı ve yapıyor. İşte, yazıma Erdoğan Demirören’i konu yapmamın nedeni budur. Ancak, burada bir hususa daha ilginizi çekmek isterim. Erdoğan Demirören, büyük ilgiyi ve halkın tepkisini çeken bu alış-verişi 80 yaşında yapmış ve bir ay içinde de hayatını kaybetmişti. Şimdi, Rumeli şivesiyle demek isterim. Oldu mu be Erdoğan Bey? Değdi mi be Erdoğan Bey?
|
|||
Etiketler: Bir, Erdoğan, Demirören, Vardı, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.