Amerika, “Onları, sakın aktiflemeyin (yani çalışır duruma getirmeyin), depoya kaldırın.” derken, Cumhurbaşkanı Erdoğan, “O iş bitmiştir. Depo filan yok!” diyor. Türkiye şimdi halkın tabiriyle, Sakal-bıyık benzetmesinde olduğu gibi, “İki arada, bir derede” kalmıştır.
Değerli okurlarım; Ülkemizde yürütülen “dış politika” bizim işimiz değil. Ancak, olup-bitene karşı da ilgisiz kalmak durumunda değiliz.
Nasıl ilgisiz kalalım ki, ülkenin başına gelecek bir felaket, hepimizin felaketi olacaktır. O sebeple, bu konuya karşı ilgisiz olamayız. Olanları unutmamak için, bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.
Bildiğiniz gibi, Amerika’ya karşı atıp-tutan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Amerikan Başkanı’nın kendisine yazdığı çok terbiyesiz ve seviyesiz iki mektubuna rağmen, kalkıp onun ayağına gitti. Beklentilerin aksine, bu küstah mektubu iade değil, o anlamda kendisine kibarca takdim etti.
Bu durum, Türk halkı tarafından hoş karşılanmamasına rağmen, bu ziyarette daha kötüsü de oldu. Bay Trump, önceki sözlerinden bir adım geri atmadı. Erdoğan’a sarf ettiği bütün övücü sözlere rağmen, kollanması gereken “Kürt guruplar” tabirini kullanarak, PKK, PYD ve YPG terör örgütlerine sahip çıkacaklarını söylemekten çekinmedi. Yalnız Trump mu? Öteki görevliler de, bu durumu hep teyit edip, Trump’u desteklediler. Sahiplenme devam ediyor.
TRUMP, BUNUNLA DA KALMADI
Bu sevimsiz adam, bununla da kalmayıp, Rusya’dan alınan S-400 adlı hava savunma sistemlerini de “sakın kullanmayın” diyerek, ayrı bir gözdağı vermekten de geri kalmadı.
Trump, daha açık bir ifadeyle, “Onları aktif hale getirmeyin.” Yani, “Onları bir depoya kapatın, örümceklere yuva olsunlar” demek istedi. Zımnen de olsa, daha başka bir ifadeyle, “Bunlar için ödediğiniz 2,5 milyar doları, zarar hanenize yazın, üstüne bir bardak da su içip unutun.” demek istedi.
Değerli okurlarım; Cumhurbaşkanı, bu S-400’ler için, “O iş bitmiştir. Kararımızdan dönmeyiz.” dese de, durum öyle değil.
Çünkü, Sovyet Rusya’ya karşı kurulan NATO’ya üye bir ülke olduğumuz için, Rus malı olan bir silahı bize kullandırmazlar. İşin özü, budur. O nedenle, 2,5 milyar dolarımız ne yazık ki ziyan olacaktır.
Daha vahimi, PKK ve kolları PYD ile YPG’ ye alenen sahip çıkan ve bu gurupları her türlü silah, araç-gereç ve para ile destekleyen ve de bunu inkar etmeyen Amerika, Suriye toprakları üzerinde, güney sınırımıza komşu “Bağımsız bir Kürt Devleti” nin kurulmasında ısrarlı ve kararlıdır.
Dost gibi görünen Rusya da, buna teşnedir. İran, “Böyle bir devlet kurulsa da, başımıza dert olan ülkemizdeki Kürtleri buradan kovsak” düşüncesinin peşindedir.
Görülüyor ki, S-400 gerginliği devam ederken, nur topu gibi bir Kürt Devleti kurulup, güney sınırımızda başımıza önemli bir dert ortaya çıkacaktır. Eğer, güneyimizde yaşayan Kürt vatandaşlarımız buna destek olmazsa, ne ala! İşte, esas tehlike zaten burada.
O nedenle ben, S-400’lerin akıbetinin ne olacağını, ısrarla merakla bekliyorum.
|