Fındık üreticileri bölgemizin insanı değil, onlar Karadenizli, ama yine de bizim insanımız. Fındık hasadı yapıldı. Üreticilerin borç ve masrafı gırtlağa kadar. Fındık ise, üç-otuz para etmiyor!
Değerli okuyucularım; Memuriyete, yıllar önce Karadeniz Bölgesi’nde başlamıştım. Dolayısıyla, bölgeyi ve bulunduğum çevreyi, çok iyi tanıdım.
Karadeniz dendiğinde, akla öncelikle “Fındık” geliyor. Halkın çok önemli bir kısmı, bu ürünle geçiniyor. Fındık üretiminde ve ihracatında, dünya boyutunda önemli bir yerimiz var. Var, ama üreticiye tanınan bir hak yok.
FINDIK, ÜÇ-OTUZ PARA
Ağustos ayı, fındığın hasat mevsimidir. Ürün toplandı, harmanlandı ve çuvallandı. Üretici, fındık bahçelerinin çapalama, gübreleme ve ilaçlamasından tutun da, bakım ve ihyası için yıl boyu çalıştı ve bu günlerin gelmesini ve de emeğini alacağı günü bekledi.
Beklerken, ürününe iyi bir fiyat verilmesini, böylece masrafının karşılanmasından başka, yanına bir de ekmek parası kalmasını istedi ve umutlandı.
Öğrendik ki, hükümet fındığa yine uygun ve düzgün bir fiyat vermemiş ve üreticinin çabasını ve emeğini görmezden gelmiş.
Hükümetin, fındığın kilosuna 10 -10.5 lira gibi bir fiyat belirlemesine karşın, tüccar 8-8,5 liradan öte bir kuruş vermiyor.
Acil ve peşin paraya ihtiyacı olan fındık üreticisi, ürününü zorunlu olarak tüccara verirken, emeğinin ve yaptığı bütün masrafın boşa gittiği anlaşılıyor.
ÜRETİCİ TEPKİİLİ
Hükümete sesini duyurmaya çalışan üretici, bunun için çeşitli yollara başvuruyor. Bir kısmı fındıklarını yakarken, bir kısmı bahçesini bozuyor, fındık ağaçlarını söküyor ya da kesiyor. Bunlardan biri de, Samsun AKP İlçe Başkanlığın önüne bir miktar fındığını yayıp, dikkat çekmek istiyor.
AKP İlçe Başkanı, bu kişiye ağzına geleni söylüyor. Söylemekle kalmıyor, polis ve zabıtayı arayıp, partinin önünün fındıktan temizlenmesini istiyor ve o vatandaşa büyük ölçüde hakaret ediyor.
OYLAR, AKP’YE
Son genel seçimlerin öncesinde de hükümet fındığa uygun bir fiyat vermemiş ve Karadenizli üreticiyi yine mağdur etmişti.
Bu durumu gören Ordu halkı, sahil yolunu trafiğe kapatmıştı. Yolda, otomobil lastikleri yakıldı. Emniyet, kontrolü çok zor sağladı. Emniyet Müdürü asayişi sağlamak için elinden geleni yaptı ve ancak başarılı olabildi.
Buna karşın hükümet, fındık fiyatlarında hiçbir değişiklik yapmadı ve Karadeniz halkını mağdur etmeye devam etti.
HAYRRET Kİ, HAYRET!
Kısa bir süre sonra genel seçimler yapıldı. Hayret ki, hayret! AKP Ordu da, adeta tulum çıkardı ve 7 Milletvekilliğinin 6’sını kazandı. Öteki Karadeniz illerinde de, durum aynıydı.
Bu şaşırtıcı durumu, seçim sonrası hemen dostlarımla konuştum. Herkes aynı fikirdeydi. “Karadenizli kaşınmıştı ve üstüne bela gibi gelen bu durumu, kendisi aramıştı.”
Bu durumu bir ahmaklık ya da azgınlık gibi gören bir başka dost söyle diyordu.
“Kula bela gelmez, hak yazmayınca;
Hak bela yazmaz, kul azmayınca!”