Tekin Sönmez

Oylamaya katılın, Sandıkları Kollayın!

Yayınlama: 15 Nisan 2017 Cumartesi 09:47 Okunma: 2976

Oylamaya katılın, Sandıkları Kollayın!. 
 Demokrasilerin en güzel tarafı, halkın kendi oylarıyla söz hakkına sahip olmasıdır. Bunun en belirgin örneği ise, önümüze konulan oy sandıklarıdır. Bir şartla ki, sandıklar iyi korunursa!

Değerli okuyucularım; Beklenen gün geldi, oylama yarın yapılıyor. Nasıl oy kullanacağınızı ve size tanınan bu hakkı nasıl değerlendireceğinizi biliyorsunuz.
     Doğrular herkese anlatıldığı gibi, yanlışları doğru diye anlatanları da gördük ya da dinledik.
      Şayet, bu saate kadar doğruyu göremedi iseniz, bundan sonra görüp anlayacağınızı sanmıyorum, bilemiyorum. Bakalım, doğruyu görecek misiniz?
      Bildiğim bir şey varsa, oylamada yanlış yapanların pişmanlıklarının hiçbir iş yaramayacağı yönündedir.
      Konuyu biraz daha açarsak, demokratik parlamenter sistemle yönetilen Türkiye’nin bir krallık, padişahlık, şahlık, şeyhlik, despotluk, diktatörlük ya da kısaca “Tek Adamlık”la yönetilmesini istiyorsanız, devrilen Irak’lı diktatör Saddam’ı, linç edilen Libya’lı despot Kaddafi’yi ya da sallanarak ayakta zor duran Suriye’li Zalim Esad’ı çok seviyorsunuz demektir.
     Burada önemli olan öteki husus, oylamaya mutlaka katılmak ve sandık güvenliğini sağlayıp, oy çalma, oyları değiştirme, rakamları değiştirme ve sonucu tersine çevirme gibi katakullilerin önüne geçmektir. Bu görev, sadece sandık kurullarında görev alanların değil, oy kullanan hepimizindir. O sebeple, lafı daha fazla uzatmaya gerek yok.
       Çok iyi düşünerek kullanacağınız oylarınız şahsınıza, ailenize, geleceğinize, ülkemize ve halkımıza HAYIR”lı olur inşallah!

Demokrasilerin en güzel tarafı, halkın kendi oylarıyla söz hakkına sahip olmasıdır. Bunun en belirgin örneği ise, önümüze konulan oy sandıklarıdır. Bir şartla ki, sandıklar iyi korunursa!

Değerli okuyucularım; Beklenen gün geldi, oylama yarın yapılıyor. Nasıl oy kullanacağınızı ve size tanınan bu hakkı nasıl değerlendireceğinizi biliyorsunuz.

Doğrular herkese anlatıldığı gibi, yanlışları doğru diye anlatanları da gördük ya da dinledik.

Şayet, bu saate kadar doğruyu göremedi iseniz, bundan sonra görüp anlayacağınızı sanmıyorum, bilemiyorum. Bakalım, doğruyu görecek misiniz?

Bildiğim bir şey varsa, oylamada yanlış yapanların pişmanlıklarının hiçbir iş yaramayacağı yönündedir.

Konuyu biraz daha açarsak, demokratik parlamenter sistemle yönetilen Türkiye’nin bir krallık, padişahlık, şahlık, şeyhlik, despotluk, diktatörlük ya da kısaca “Tek Adamlık”la yönetilmesini istiyorsanız, devrilen Irak’lı diktatör Saddam’ı, linç edilen Libya’lı despot Kaddafi’yi ya da sallanarak ayakta zor duran Suriye’li Zalim Esad’ı çok seviyorsunuz demektir.

Burada önemli olan öteki husus, oylamaya mutlaka katılmak ve sandık güvenliğini sağlayıp, oy çalma, oyları değiştirme, rakamları değiştirme ve sonucu tersine çevirme gibi katakullilerin önüne geçmektir. Bu görev, sadece sandık kurullarında görev alanların değil, oy kullanan hepimizindir. O sebeple, lafı daha fazla uzatmaya gerek yok.

Çok iyi düşünerek kullanacağınız oylarınız şahsınıza, ailenize, geleceğinize, ülkemize ve halkımıza HAYIR”lı olur inşallah!