Genel seçimlerden daha önemli ve heyecanlı bir Belediyeler seçimi yaşadık. Çeyrek asırlık İstanbul, iktidarın altından kaydı gitti. Seçimi Ekrem İmamoğlu değil, Türkiye kazandı. Anlatayım.
Değerli okurlarım; Bu ülkenin insanları, 1946 yılından bu yana çok sayıda seçim gördü. Bunların bir kısmı Genel, bir kısmı 31 Mart günü yaşadığımız gibi, yerel seçimlerdendi.
Demokrasinin olduğu ülkelerde halklar, takım tutar gibi parti ya da o partinin adamlarını tutar. Bizde de öyledir.
31 Mart günü yapılan seçimde de, öncelikle adaylara ve daha sonra partilere göre oy kullanıldı. İstanbul’da ise 25 seneden beri Adalet ve Kalkınma Partisi’nin adayları Belediyeyi yönetirken, İstanbul halkı “Bundan sonra, Cumhuriyet Halk Partisinin adayı yönetsin,” dedi ve Ekrem İmamoğlu’nu seçti.
Demek isterim ki, 1994 yılından bu yana tam 25 sene bu iktidarın yönetimindeki İstanbul, artık Ana Muhalefete geçmişti.
İktidar, böyle bir sonucu asla beklemiyordu. O kadar ki, işi sağlama almak için Binali Yıldırım’ı TBMM Başkanlığından ayırıp İstanbul adayı yapmış, Binali Yıldırım da heyecanlanıp ve gaza gelip, seçim gecesi daha sayım bitmeden kazandığını ilan etmişti.
İMAMOĞLU DEĞİL, TÜRKİYE KAZANDI.
İstanbul demek, Türkiye demekti. CHP’nin adayı daha sabırlı davrandı ve az da olsa, yadsınamayacak bir farkla seçimi kazandı. Bu durum iktidarı şoka sokunca, itirazlar başladı. Sayım üstüne sayım yapılmasına rağmen, fark ortadan kalkmayınca Belediye İmamoğlu’na teslim edildi.
Oysa, seçimi Ekrem İmamoğlu değil, Türkiye kazanmıştı. Çünkü, iktidarın İstanbul’u kaybetmesi Türkiye’yi kaybetmesi demekti ki, bu çok önemli bir durumdu. İmamoğlu’nun, 21 Nisan Pazar günü İstanbul Maltepe’de yaptığı ve bayraklarla gelincik tarlasına dönen o çok kalabalık büyük mitingi , bunu açıkça gösteriyordu.
Halkı, tiksindirme boyutuna getiren yolsuzluk ve hırsızlıkların, daha çok İstanbul Belediyesinde yapıldığı söyleniyor, bu durum Türkiye’nin her tarafında biliniyor ve takip ediliyordu. Bu kötü durumun, Ankara’da da yaşandığı ortada dolaşınca, Ankara halkı burada da iktidara bir ders verip, Ana Muhalefeti tercih etmişti.
İzmir, Adana, Antalya, gibi öteki şehirleri anlatmaya gerek yok. Çünkü, aynı durum oralarda da mevcuttu. İktidarın kayıpları, çok büyüktü.
TÜRKİYE NEDEN KAZANDI?
17 senelik AK Parti iktidarı, göreve başladığı ilk zamanlar gibi olamadı. Kullandığı lokomotif kısa sürede raydan çıkınca, bütün vagonlar devrildi ve sağa sola savruldu.
Bu durumu gören Türk halkı, iktidarın bu vagonları tekrar toplayamayacağına kanaat getirince, İstanbul’u elinden alarak iktidara çok önemli bir ikaz yaptı ve çok önemli bir ders verdi.
Bu süreç ve halkın bu anlayışı devam ederse, iktidar tatlı esen rüzgara veda edecek ve yeni fırtınalar ve de kasırgalarla boğuşacaktır.
Ve bu durum, ülkemizin ve halkımızın belki de kurtuluşu ve de bir mücadeleyi kazanacağının işareti olacaktır.
O nedenle, 31 Mart seçimini İstanbul’da Ekrem İmamoğlu değil, Türk halkı kazanmıştır. Hayırlı olsun1
|