İktidar, Milli Eğitim’de işte bu Sendika ile çalışıyormuş. Sendika karşıtı değilim, ama Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki bütün tayin-terfi işleri bu Sendika tarafından yapılıp, Bakan’a ya da ilgili birimlere onaylatılıyormuş. Yazıklar olsun! Devleti, devlet olmaktan çıkardılar.
Değerli okurlarım; Sendikalar, çalışan hemen her kesimde var. Benim öğretmenlik yaptığım yıllarda adına kısaca TÖS denilen, bir Türkiye Öğretmenler Sendikası vardı. Sözüm ona, öğretmenlerin özlük haklarını savunuyordu. Ancak, Milli Eğitim Bakanlığının kapısının önünden bile geçemiyorlardı.
Zaman içinde bu Sendika kapatıldı. Yerine TÖB-DER adında ”Türkiye Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği” kuruldu. Onlar da aynı amacı güdüyorlardı, ancak onları da Bakanlığa pek uğratmadılar.
Uğratmamak bir yana, geçen zaman içinde o Sendika ya da Dernek yöneticileri takibata uğrayıp, ceza bile aldılar.
Daha sonra, sarı sendika ya da sarı dernek tanımıyla Bakanlık yanlıları kurulduysa da, sözlerini yine de bir türlü geçiremediler. Çünkü, devleti yönetenler deneyimli, tarafsız ve sağlam insanlardı.
HÜSEYİN ÇELİK KAPIYI AÇTI
Bu iktidarın Milli Eğitim Bakanı yaptığı Hüseyin Çelik adlı bir zat, iktidar ve FETÖ yanlısı eğitimcileri bir araya getirip, sarı sendika nitelikli işte bu Eğitim Bir-Sen’i kurdurdu. Aksi, daha doğrusu tarafsız görüşte olan Eğitim-Sen adlı sendika ise, yine Bakanlığın kapısın önünden geçemez oldu.
FETÖ’nün bir numaralı hamisi ve tepedeki militanı (Koruyucusu-destekçisi) olan ve halen dışarıda dolaşan bu Hüseyin Çelik, ipleri bu sendikaya (Eğitim Bir-Sen’e) teslim edince, işler çığırından çıktı.
Sendika, daha çok yandaş toplayıp iktidarın destekçisi olduğunu ilan adince de, buna kayıtlanan öğretmenler istedikleri yerlere ve görevlere tayinlerini yaptırmaya başladılar,
Şimdi öğreniyoruz ki, Milli Eğitim’in bütün okullarında öğretmen ve idareci tayinlerini Eğitim Bir-Sen adlı Sendika yapıyormuş.
Sendika tarafından Bakanlığa gönderilen bu listeler, onaylandıktan sonra yürürlüğe giriyormuş. İstanbul’da ziyaret ettiğim birçok okulda, bu durumu gördüm ya da sezdim.
Değerli okurlarım, dikkatinizi çekiyorum. İktidarlar değişse de, eğitimin içine sızan bu liyakatsiz kimseleri temizlemek çok zor olacaktır.
Şimdi düşünüyorum da, bu liyakatsizlerin yanında, Okul bahçesinde sakız çiğneyene, layık olduğu halde salt sakız çiğnediği için Müdürlük görevi vermediğime çok üzülüyorum.
|