İkisi de elma şekeri gibi. Seçim öncesi ağızlara sürüldü, tatlı geldi. Seçim sonrası ise, hiç de tatlı değiller. Çünkü, ikisi de kısmen kandırmacaydı. Bunda devlet ne kadar haklı, bekleyenler ne kadar haklı ya da haksız? Neticede, yaştan ötürü erken emeklilik yok. Anlatmaya çalışayım.
Değerli okurlarım, Önce EYT nedir? Ona bakalım. EYT, kimilerine göre “Emeklilikte Yaşa Takılanlar”, kimilerine göreyse “Erken Emeklilik” olarak ifade ediliyor.. İkisi de doğru bir söylem. Ancak, bu konuda kim ya da kimler doğru, kimler yanlış düşünüyor. Düz mantık çerçevesinde İrdeleyelim.
Bu iktidar gelmeden önce, yani 1999 yılında dönemin iktidarı, Sosyal Sigortalar uygulaması konusunda bir düzenleme yaptı. Yapılan bu düzenleme ile, daha önce var olan kolay emeklilik, genç emeklilik ve az prim ödemelerle yapılan emekliliklere kısıtlama getirildi. Buna rağmen, kimi haklar korundu.
Bu iktidar, işi biraz daha karıştırdı. Emekli olma yaşını kadın ve erkeklerde Avrupa normlarına uydurmak bahanesiyle, erken emeklilik ya da primleri düzgün ödenmiş olsa bile, vatandaşlara belli bir yaşa kadar emeklilik hakkı vermeyi ortadan kaldırdı. Hatta o kadar ki, 2008 yılı Nisan ayından önce ve sonra işe girenleri bile farklı uygulamalara tutup, büyük haksızlıklar yaptı. Bu haksızlıklar halen ve aynan devam ediyor.
ŞİMDİ, BİZİM KONUMUZ BU DEĞİL
Bizim yazımızın konusu, primleri ödenmiş olsa da, yaşı küçük bulunan vatandaşların emekli olamaması. Yani, görevlerinden ayrılmış olsalar da, onlara emeklilik haklarının verilmemesi ve aylıklarının bağlanmaması. Böylece Kıdem Tazminatı denilen toplu ödemenin yapılmaması ve beklentilere karşı, tam bir hayal kırıklığı
İşte, bütün haksızlık burada. Kişi, düzenli ve fiili olarak çalışmış, primleri de düzenli olarak ödenmiş. Emekli olabilmesi için yeterli ödenmiş prime sahip. Ancak, ”Senin yaşın henüz küçük, yani yeterli değil” denilerek, emekli edilmemesi ve emekli aylığı bağlanmaması. İşte, bütün mesele burada düğümleniyor.
Bunun, büyük bir haksızlık olduğunu hemen ifade etmeliyim. Emekliliği hak eden bu kişinin, ihtimal yaşı 40’ın üzerindedir. Bu kişinin diyelim ki, önündeki 10 yıl emekli aylığı alamayacaktır. Peki, bu kişi ve ailesi nasıl ve ne ile geçinecektir? Çaresiz olarak yeni bir iş bulup çalışmaya kalksa, o yaştan sonra onu kim işe alacak, ona kim iş verecektir?
İşte, bütün mesele burada düğümleniyor ve şimdi, bu düğümün çözülmesi bekleniyor. Devleti yönetenler, seçim öncesi bunu çözeceklerini ve mağduriyet yaratmayacaklarını söylese de, seçimden sonra işler çalışanın aleyhine değişti. Sıkıntı burada!
DEVLET, NE KADAR HAKLI?
İlk bakışta, haklı olduğu söylenemez. Çünkü, bu konu seçim öncesi vatandaşlara bir vaat olarak iletildi. Vatandaşlar da, böylece haklı bir beklentiye girdiler. Şimdi, aksini düşünmek hiç mümkün mü?
Cumhurbaşkanı tek söz sahibi olarak yaptığı son açıklamada, “Seçim kaybetme pahasına da olsa, erken emeklilik yok!” dedi ve kestirip attı. Yani, bu beklentiye hiçbir yeşil ışık yakmadı ve tekrar edelim kesin olarak kestirip, attı. Erken emeklilik yok! Yani emeklilikte yaşa takılanlar, anlaşılan o ki takıldıkları bu yerden kurtulamayacaklar.
Devletin haklı bir yanı varsa, ödenecek parasının olmaması. EYT uygulandığı takdirde, zaten delik olan bütçe, iyice delik deşik olacaktır. O sebeple, EYT’ liler, artık umutlanmasın, biraz daha bekleyeceklerdir. Onlar, zaten alışık!
Çözüme gelince, israfı kaldırmak. Başta Suriyeliler olmak üzere, sosyal yardım altında salt oy için verilen paraları kesmektir. Var mı daha ötesi?
Kısaca, 3600 Ek Gösterge’ye Gelince…
Yapılan açıklamalara göre tam söylenmese de bu gösterge Din görevlisi, Öğretmen, Polis ve Hemşirelerin tamamına değil, belli bir dereceye gelenlere, mesela 1’nci dereceye yükselenlere verilecektir.
Gösterge, bu kişilerin aylıklarında ve emekli aylık ve de ikramiyelerinde artış sağlayacaktır.
Bu göstergeyi, o mesleklerin bütün mensuplarının beklemesi yanlıştır, hayaldir. Bu gerçek, iyi bilinmelidir.
Yalnız, burada önemli bir nokta var. Sicili, gayreti, kıdemi ve iktisap ettiği yüksek görevi ile bu göstergeyi daha önce alanlara da yeni bir hak verilmelidir. Eşitlik budur, adalet budur.
Eğer, Adalet, hak-hukuk gözetilecekse, mesela onların ek göstergeleri de, sıralamada daha sonra gelen 4800 olmalıdır.
Hak edene, emekliliğini bile vermeyen devlet, bu ek göstergeyi nasıl verecek çok merak ediyorum.
Şimdilik, bekleyelim görelim demekten başka yapılacak bir şey yoktur,
Çerez politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez kullanmaktayız. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız. Çerez Politikası