ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.02 ₺
STERLIN 45.61 ₺
G.ALTIN 3,352.91 ₺
Ç.ALTIN 5,651.17 ₺
BİLEZİK 3,152.21 ₺
BTC 97,628.73 $
ETH 2,701.12 $
BİST 9,877.59

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

“Milletin Evi”ymiş(!)

Yayınlama: 6 Ocak 2018 Cumartesi 16:21 Okunma: 2843

Cumhurbaşkanı,  kendisinin “Külliye” halkın ise, “Kaçak Saray” dediği  1150 odalı muhteşem Sarayında konuşurken, bu bina için “Milletin Evi” diyor. O millet, bırakın bu evi kullanmayı, acaba önünden geçebiliyor mu?

     Değerli okuyucularım;  Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Başbakanlığı döneminde planlayarak yapımına başlattığı ve 1150 odalı olduğunu söylediği Saray’ı, Cumhurbaşkanı seçilince kendisine alıp, Çankaya Köşkü’nü Başbakanlığa bıraktı.

      Konunun o tarafı, benim fazlaca ilgimi çekmiyor. İlgimi çeken tarafı, Atatürk Orman Çiftliği içine inşa edilen bu yapının ruhsatının olmaması, verilen ruhsatın mahkeme tarafından iptal edilmesine ve Mimarlar Odası’nın bunun yasal olmadığını da ısrarla ifade etmesine rağmen, inşaatın yapılmış olması.

   Ayrıca, bu bina için milyarla ifade edilen paraların harcanması ve yapının inşasında ve de tefrişinde çok, ama çok lükse kaçılması.

    Hiç kuşkunuz olmasın ki, bu bina Cumhurbaşkanı’nın mülkü değildir. Devletin malı/mülküdür ve devletin tapusundadır.

    Ne var ki, 80 milyon insanın yaşadığı ve 1400 lira asgari ücretle bile iş bulamayan insanların çoğunlukta olduğu  bu ülkede,  bu kadar büyük parayı, böyle lüks ve ihtişamlı bir binaya harcamak hem insaflı olmak, hem de akıllı işi değildir. Kısacağı israftır, israftır ve yine israftan başka bir şey değildir.

       Dünyanın en zengin ve en güçlü ülkesi Amerika’nın, 18’nci yüzyıl sonlarında yapılan ve adına “Beyaz Saray” denilen ve de damının aktığı söylenen binası bile, bizim bu Sarayın yanında çok silik kalıyor.

                             BU KADAR ÇOK ODA, NE İŞE YARIYOR?

         Cumhurbaşkanı’nın kendi dilinden öğrendik ki, Saray tam 1150 odalıymış. Cumhurbaşkanı, acaba bu odaların kaçını kullanıyor? Diyelim ki, hepsini kullanmış olsun. Bu odalarda, toplam kaç kişi çalışıyor ve ne iş yapıyorlar?      

       Çankaya Köşkü’nün oda sayısı çok daha az olduğu halde, daha önce acaba işler yürümüyor muydu? Hepsinden önemlisi, bu durum  çok açık bir “israf” örneği olduğuna ve İslam dininde de israf, Kur’an diliyle  “haram” sayıldığına göre, bu haram fiil neden işleniyor? Bu açık haram işlenirken, hiç korkulmuyor mu?

                                         MİLLETİN  EVİ’YMİŞ (!)

      Halkın gördüğü kadarıyla, Saray resmi kabullerin dışında, kimi toplantılar ve törenler için kullanılıyor. Mesela, Muhtarlar toplantısı gibi…

     Cumhurbaşkanı’nın, geçen gün Sarayda yapılan bir törende konuklara “Milletin evine hoş geldiniz.” dediğini duydum ve TV ekranında gördüm.

    Cumhurbaşkanı, bu Saray için “Milletin Evi” diyordu. Yanımda bulunanlar, benim de düşündüğüm gibi, “Millet, bu evine acaba nasıl girip çıkabiliyor? Bu evini, nasıl kullanabiliyor?” diye soruyordu. Bir arkadaş, hemen kestirip attı. “Bu milletin herhangi bir ferdi, önünden acaba geçebiliyor mu? Girmeye kalksa, nasıl engellerle karşılaşacağını, direndiği takdirde hangi karakola götürüleceğini acaba biliyor mu?” deyince, gerçeği ifade etmiş oluyor ve devam ediyordu.

     “Dünyanın bir çok ülkesini gezdim. Devlet Başkanlarının çalışma ofislerini ve mesken tuttukları yerleri de gördüm. Ancak, bizden çok zengin olan ülkelerde bile, böylesini görmedim.” deyince, konu biraz daha aydınlanmış oluyordu.

      Değerli okuyucularım, Sarayın yapılması ve bu hale gelmesiyle bu iş bitmiyor. Ya onun her yıl artan masrafları.

      Geçen yıla kadar, acil  ve ivedi  milli  zorunluluklar için sadece Başbakana tanınan “Örtülü Ödenek” kullanma hakkı, şimdi Cumhurbaşkanı’na da verildi. Açıklanan rakamlara göre, örtülü ödenekten yapılan ve gittikçe artan harcamalar, dudak uçuklatıyor. Siz buna yine de “İsraf” deyin,  ama yoksul ve duyarlı  halkımız, “İnsaf” diyor.

                                    ANA MUHALEFET, NE DİYOR?

     Halkın düşüncelerine tercüman olan ve bu yapıya büyük tepki gösteren Ana Muhalefet Partisi yetkilileri, iktidara geldiklerinde bu binayı, bu maksatla kullanmayacaklarını ve kullandırmayacaklarını söylüyorlar.

     Binanın, önemli bir “Bilim Merkezi” yapılacağını ifade ediyorlar. Kanaatim o ki, bu yoksul halkı bu israf külfetinden kurtarmak ve binayı çok verimli ve yararlı bir maksatla kullanmak için, burayı Uluslararası bir Bilim Merkezi yapmak, yerinde olacaktır.

    Mesela, Amerika’nın Harward, İngiltere’nin Oxford Üniversiteleri gibi, bizim de dünyaya nam salan ve çekim merkezi olan bir Üniversitemiz, bu binada neden açılmış olmasın?

 

                   

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4