Çünkü, ötekilerden farklı bir doktor. Saray Devlet Hastanesi’nde Genel Cerrah olarak çalışıyor. Her hastası ile alışılmışın dışında, büyük bir şefkat ve yakınlıkla ilgileniyor. Sempati topluyor, güven kazanıyor. Hastaları, kendisinden pek hoşnut. Onun tedavisi ile, hayata sağlıkla ve güvenle bakıyorlar.
Değerli okurlarım; İki yıl önce Saray ilçemiz yeni ve modern bir Hastaneye kavuştu. Nam-ı diğer Devlet Hastanesi’ne.
Sağlık hizmetlerinde, başlangıçta 100 m. koşucular gibi hız yapan ve halkımızı hoşnut eden siyasi iktidar, daha sonra Mehter takımları gibi iki hamleyi ileri birini geriye doğru yaptıysa da, bu alandaki hizmetleri yadsınamaz.
Saray ilçesinin pek de göz doldurmayan eski hastanesi iptal edilip de, daha uygun bir alana yeni bir hastanenin yapılması, Saray halkı tarafından ve sağlık hizmeti alanlardan büyük takdir gördü.
Ne var ki, cömert davranıp geniş bir alana güzel ve modern bir hastane inşa ettiren devlet, bu hastaneye doktor temini konusunda cömert değil, aksine çok cimri davrandı. Hastane mükemmel, ama doktor yok. Tıpkı, Kadri Şençalar’ın o sevilen hicaz şarkısında, “Neyleyim köşkü, neyleyim Sarayı, İçinde salınan yar olmayınca…” dediği gibi.
Kimi doktorların kadrolu olmak yerine Çerkezköy’den geçici görevle gelmeleri, kimi doktorların ise hiç olmaması, Saray’da büyük sağlık sorunları yarattı. Birçok hastanın Çerkezköy, Çorlu ve İstanbul’a sevkleri ise, ne yazık ki hep bir çare gibi görüldü.
Saray halkının bütün çırpınmalarına karşın, Nöroloji, Ortopedi, Göz, Kulak Burun Boğaz, Üroloji (Bevliye) ve Kardiyoloji gibi dallarda, hastanenin kadrolu doktoru olmadı. Kimi gelenler (K.B.B, Üroloji gibi) kısa sürede ayrılınca, hastanenin bu sorunu bir türlü çözülemedi.
Şayan-ı hayrettir ki, hastanenin pek de donanımlı bir Ameliyathanesi olmadığı halde, Genel Cerrah konusunda pek sıkıntı yaşanmadı. Ancak, o gelenler de fazla kalmayıp, bir yolunu bularak kısa sürede hastaneden ayrıldılar.
Dr. TUĞRUL ÖZDEMİR, FARKLI BİR CERRAH
Yazımın konusu olan Dr. Tuğrul Özdemir farklı bir doktor ve Genel Cerrah-i Uzmanı olarak hastanemize atanınca, işler biraz değişti.
Çünkü, her şeyden önce bu doktorun hastalarına yaklaşımı farklı, yani çok sevecen, sıcak ve güven veren bir yaklaşımdı. Doktor, geçen zaman içinde kimi meslektaşlarının aksine tepki değil, sürekli sempati topluyordu.
Görevli olduğu Poliklinikte tedavi gören bütün hastaların bu tespiti yaptıkları ve doktordan övgüyle söz ettikleri görülüyordu.
Konuştuğum birçok hemşerim, bu doktorun tavırlarından, hastaya yaklaşmasından ve tedavi metotlarıyla tavsiyelerinden, büyük ölçüde yararlandıklarını söylüyorlardı.
Dr. Özdemir, Hastanenin kısıtlı araç-gereç ve personel imkanlarına karşın, yılmıyor ve elinden geldiği kadarını ve fazlasını hastalarına vermeye çalışıyordu. Bu, pek takdire değer bir durumdu.
BAŞHEKİM DE AYRILDI
Hastaneye kısa süre önce atanan ve Kulak Burun Boğaz Uzmanı olarak önemli hizmetler veren Dr. İbrahim Devecioğlu’nun ayrıldığını ve hastanemizin yine Başhekimsiz kaldığını öğrendik.
Kuşku yok ki, yeni bir Başhekim atanacaktır. Halkımızın isteklerine tercüman olarak diyebilirim ki, yukarıda marifetlerinden söz ettiğim Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Tuğrul Özdemir, bu göreve fazlasıyla layıktır.
Dr. Tuğrul Özdemir’in, başlangıçta Tokat ilinde yaptığı görevden sonra, 5 yıl kadar İstanbul/Göztepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Genel Cerrah olarak çalıştığı ve bu büyük hastanede çok başarılı olduğu anlatılıyor.
Mesleğini iyice benimsemiş ve severek yapan bu doktorun, uzmanlığı ile beraber, Başhekim olarak hastanemizin yönetiminde de görev alması halkımızı mutlu edecek, kendisinden biraz daha faydalanma imkanı bulunacaktır.
Şimdi, Bakanlık adına işlem yapan, bilgi aktaran ve yetki kullanan Tekirdağ İl Sağlık Müdürlüğü yetkililerinden, bu atamaya destek vermelerini, ayrıca hastanemizin öteki doktor ve personel ihtiyacının da ivedilikle karşılanmasını talep ederek, gerçekleşmesini umutla bekliyoruz.