Moved Permanently

Biri, kurumun Başkanı, diğeri Genel Müdürü. Böyle bir kurumun başında olup, yaptıkları “Utanç verici”. Onun için “Utanmaz” diyorum. Bu kişileri, buraya kim seçti ya da getirdi? Bilmek lazım.

     Değerli okurlarım;  Kızılay’ı bilmeyen ya da tanımayan yoktur. O, bu milletin “yüz akı” olan bir yardım kuruluşudur. Amacı: Afetler, Acil kan dağıtımı, Zorunlu göç durumu, Sağlık yardımı, Sosyal yardımlar, İlk yardım, Eğitim ve Gençlik faaliyetlerine destek olmak üzere, sayısız alanlarda yardım yapan bir kuruluştur.

  1868 yılında, “Osmanlı, yaralı ve hasta askerlere yardım cemiyeti” olarak kurulmuş, daha sonra önce Kızılay, ve sonra da bir ekleme de yapılarak “Türk Kızılayı” adını almıştır.

  158 yıllık bir geçmişi olan bu kuruluşun halen, Kerem Kınık adında bir Başkanı ve İbrahim Altan adında bir de Genel Müdürü vardır. Kurumu, bu iki kişi yönetmektedir. Ama, nasıl?

    Bir kere, topladığı yardımlarla yardım yapan ve böyle ayakta duran bu kurumun Başkan ve Genel Müdürü, yapılan bu yardım paralarından olmak üzere, çok yüksek maaşlar almaktadır.

                                         YALNIZ ONLAR MI?

      Tabii ki, kuruma aldıkları yandaş ve yakınlarının da, dudak uçuklatan maaşları vardır. Bu durum daha önce de, çeşitli haber kanallarında haber olmuş ve gerçekten milletin dudağını uçuklatmıştır.

    Bu Başkan ve Genel Müdürün “israf ve yolsuzluk” derecesindeki bu soygun hareketleri, nihayet İçişleri Bakanlığı’nı harekete geçirmiş ve Bakanlığın Teftiş Kurulu yaptığı tahkikatta, her ikisini de suçlu bularak, haklarında şimdilik para cezası verilmesini uygun görmüş, böylece Başkan Kerem Kınık’a 344.000 TL, Genel Müdür İbrahim Altan’a da 70.000 lira para cezası verilmiştir.

                                                  İKİSİ DE SABIKALI

     Hatırlayınız, yakın geçmişte bir Şirket, Cumhurbaşkanı’nın oğlunun Amerika’daki şirketine 8 milyon dolar yardım yapmak istemiş, vergiden kaçmak için de bunu şartlı olarak önce Kızılay’a bağışlamış, Kızılay da, bunun sadece  75 bin dolarını alıp, kalan 7 milyon, 925 bir dolarını  karşı tarafa göndermiştir. Böylece, bu hayır kurumu vasıta yapılarak kötü bir niyete kurban edilmiş, kuruma bu kötülüğü ise, bizzat Başkanı Kerem Kınık yapmıştır.

    Genel Müdürü İbrahim Altan ise, halka yardım vaadiyle halkı dolandırmak için kurulan Deniz Feneri Derneği’nde dolandırıcılıktan 2,5 yıl hapse mahkum olmuştur. Bu sabıkalı Genel Müdür de, buna rağmen Kızılay’ın başına getirilmiş ve o da, güveni kötüye kullanmaktan bu kere Kızılay’da 70.000 TL cezaya çarptırılmıştır.

    Böyle nitelikleri olan bu iki kişinin, bu kurumun başına getirilmesi, yardımsever halkımız için büyük talihsizlik olmuştur. Verilen cezalara rağmen, hala kurumun başında tutulmaları ise, daha büyük talihsizliktir. Böylece, bu kişilerin şahsında Türk Kızılayı büyük güven kaybetmiştir.

    Değerli okurlarım, öğrencilik yıllarımda okulda dağıtılan Kızılay yardım zarflarının içine para koyar, böylece Kızılay’a yardım yapmaktan büyük gurur duyardık. Milli Eğitim Müdürüyken de, bu zarflarla yapılan yardımları destekler ve okullara duyurular yapardım.

    Şimdi düşünüyorum da,  Kızılay’ın şimdiki bu yöneticileri, acaba bu halkı aptal yerine mi koyuyorlar? Siz, ne dersiniz?