“Halkımızın % 99’u Müslüman” diyoruz. Eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek ise, “Bu oran, % 60’a düştü.” diyor. “Ne zamandan beri?” diye sorulduğunda, “Bu iktidar, işbaşına geldiğinden beri.” diyor.
Açıklamayı, televizyondan öğrendim. Düşüncelerinde ve tespitlerinde yanılmayan eski Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, müthiş bir iddiada bulundu.
“Halkımızın % 99’u Müslüman ifadesi, artık gerilerde kaldı.” dedi. Ve devam etti. “Siyasi arzuları ve çıkarı için İslam dinini kullanan, siyaseti ibadet mahallerine sokan, dince kutsal sayılan değerleri kullanıp halkı yanıltarak oy avcılığı yapan, insanları dinle ve bilhassa Allah’la aldatan bir siyasi topluluk, daha doğrusu siyasi iktidar, halkımızı giderek dinden kopardı, dinden soğuttu.” diyor ve konuşmaya devam ediyor.
Bu durumu gören halkımız ve bilhassa gençler; “Benim dinim bu değil. Allah’ın böyle bir dini olamaz. Bu istismarları, haram ve günah eylemleri din olarak kabul edenlerle birlikte olamayız.” diyorlar.
Zeybek devamla; “Bu din, benim dinim değil diyen bu gençler başka arayışlara girince, sadece dindarlar değil, kendini İslam dininden sayan halkın % 40’a yakını, dinden kopmuş ya da kopmak üzereler.” diyor.
Zeybek, konuşmaya devam ediyor. “ Bu durumda halkımızın % 99’u değil, % 60’ı Müslümandır diyebiliyoruz.”
Değerli okuyucularım, Namık Kemal Zeybek’in yaptığı bu tespit, insanı şaşırtmıyor ürkütüyor. Türk insanı neden bu duruma düşürüldü? Yani, Türk halkı yüce İslam dininden neden bu kadar uzaklaştırıldı?
Bu soruları bendeniz de, sohbet sırasında kimi vatandaşlarımıza sordum. Bunlar, hem de sıradan vatandaşlardı. Tereddüt etmeden soruma cevap verdiler. Ve genel olarak, “Bilmez misiniz ki, İslam dininde hırsızlık suçtur ve günahtır. Yalan söylemek suçtur ve günahtır. Başkalarının, devletin ve halkın malını ve de rızkını yemek, haram ve günahtır. Kul hakkına girmek haram ve affedilmesi çok zor olan bir günahtır. Daha sayılabilecek çok hususlar ve işlenen günahlar, haramlar var. Kimilerinin dediği gibi, İslam dininde günah işleme özgürlüğü yoktur.” dediler.
ŞU TELEVİZYON REKLAMLARINA BAKIN
Çok sayıda televizyon kanalında halkı kandırmaya yönelik bir reklam skandalı, reklam rezaleti her gün ve her gece yaşanıyor. Başta, çıplak kadınları ekrana getirip, seks yayınlarla ilaç adı altında reklam yapmak, bunlardan sadece biri olarak görülüyor. Seyredin de görün. Kullandıkları ifadeleri, buraya yazmaktan utanıyorum.
Acaba, hangi Müslüman ülkede bu yayınlar yapılabiliyor?
Çeşitli yalan ifadelerle, bulmaca gibi gösterilen kandırmacalarla, bant yayınları canlı gibi gösterip, nice insanlar telefonla ve alenen dolandırılıyor.
Acaba, hangi Müslüman ülkede böyle yayınlar yapılabiliyor?
Hastanelerde bile tedavisi zor olan hastalıkları tedavi ettiklerini söyleyip, ot ve diğer zararlı maddelerden üretilen ve ilaç dedikleri bu maddeleri, paranızı kapmak için kapınıza kadar göndereceklerini söyleyip, insanları bilerek kandırıyorlar. Daha doğrusu, dolandırıyorlar.
Acaba, hangi Müslüman ülkede böyle yayınlar yapılabiliyor?
Namazlık seccade, tespih, dua kitabı, Kur’an-ı Kerim, Kabe kokulu eşyalar, nazardan korunma duaları ve muskaları, sakallı ve hoca kılıklı insanlara tanıttırıp, ve benzeri aklınıza ne gelirse, bunlar için sipariş vermenizi bekliyorlar.
Hatta, “Kargo/posta bedeli bizden” diyenler de var. Bal aromalı glikoz şurubunu, gerçek bal diye satanlar da var. Var, var, var…
Televizyonlarda, başka numaralar da var. Kendine “Hoca” dedirten, hocalığı kendinden menkul Adnan Oktar, cıs çıpıldak ve boyalı genç kızları karşısına alıp, gözlerinin içine baktırarak oynatırken, oyun havasını bir anda kestirip Kur’an-ı Kerim’den, dinden ve dini kavramlardan bahsederken, başka numaralarını da ihmal etmiyor.
Türkiye’de Başkanlık rejimine daha önce şiddetle karşı çıkan ve yaptığı yayınlarla da bunu sık sık söyleyen Adnan Oktar, Başkanlığı şimdi hararetle savunuyor ve kanalını böylece kapattırmıyor.
EY RTÜK, NERDESİN?
Daha önce de, bu konulardan ve yine bu sütunlarda yakınmalarım olmuştu. Ben de sanıyordum ki, Radyo ve TV yayınlarını denetlemek için kurulan “Radyo Televizyon Üst Kurulu” bunlara izin vermez.
Siz, öyle sanın. RTÜK tamamen siyasi iktidarın güdümünde olunca, bu kadarına şükretmek lazım.
Dönelim, Namık Kemal Zeybek’in söylemine. Türk halkı ve özellikle genç neslin bu rezaleti görünce, “Bizim dinimiz bu değil.” Diyerek ve giderek dinden kopmalarının sebebini şimdi anladınız mı?
|