Yerel seçim sandıkları, 4 ay sonra önümüze gelecek. CHP iktidar olup da, ülke yönetimini ele geçirmek istiyorsa, önümüzdeki yerel seçimlerde mutlaka başarılı olmalıdır. Aksi halde, CHP ile birlikte ülke de kaybedecektir!
Değerli okuyucularım; Bu kadar kötü yönetime rağmen, AKP’nin sürekli seçim kazanmasını, sadece AKP’nin başarısı dolarak değil, CHP’nin başarısızlığı olarak görmek gerekir.
Başka bir söylemle, bir parti Ana Muhalefet Partisi olarak, başarısız bir iktidara karşı yıllardan beri başa çıkamıyorsa, kusuru sadece o iktidarda aramamak lazımdır.
CHP, yıllardan beri işte bu durumdadır. Girdiği hem genel, hem de yerel seçimlerde yıpranan iktidarın yarısı kadar oy alabilen bu partinin sorumluları, yüklendikleri o sorumluluğun bilincinde oturup, bunu düşünmelidir.
“Biz, Atatürk’ün kurduğu bir partiyiz, ya da Atatürk’ün partisiyiz” gibi, karın doyurmayan hamasi boş laflarla Atatürk’ü kullanarak iktidar olamazsınız.
CHP’nin, Atatürk’ün kurduğu bir parti olduğunu bilmeyen var mı ki?
İÇİNİZDEKİ BU KAVGA NİYE?
Bu satırların yazarı olarak bendeniz kendimi bildim bileli, CHP’nin içinde bitmeyen bir kavga var. Bir dönem, halkın huzur ve mutluluğu için çalışmak yerine, “sağ-sol” kavgası diye, hiç de karın doyurmayan bir saplantının içine girdiniz.
Haksız yere üstünüze atılan çamurları temizlemek yerine de, onları adeta kabullenip halkın hiç de benimsemediği bir siyaset yaptınız.
Kendi aranızda hiç geçinemediniz. Aranızdaki kavga, hiç bitmedi. İslam dinini siyaset malzemesi yapanlara karşı, halkı yeterince bilinçlendiremediniz. Aksine, halkın yanlış anlayabileceği beyanlarda bulundunuz.
Mevcut iktidarın, ülkenin maddi değerlerini talan edercesine yaptığı tasarrufları önleyemediniz. İktidara karşı, etkili bir muhalefet yapamadınız.
Yolsuzluklarını yeterince dile getiremediniz. 2013 yılında cereyan eden “17 Aralık yolsuzluk/hırsızlık/rüşvet baskını” nı ve bunun yarattığı fırsatı, iyi kullanamadınız.
Hırsızlara, çaldıklarının faiziyle birlikte geri verilmesinin ayıbını bu millete anlatamadınız ve bu çirkin olayın takibini yapamadınız. Kısa sürede peşini bıraktınız.
İktidarın yaptığı daha nice yanlış ve yolsuz işleri, bu millete anlatamadınız. Ballı maaşlarınızı bırakıp da, son çare olarak o Meclisi terk edemediniz.
Hakkınızda, “Bölücü örgütten yanadır.” dediler, bu çamuru bile üzerinizden atamadınız. Böyle olmadığınızı millete anlatamadınız ya da (nedense) anlatmadınız.
“Biz, acaba nerede hata yapıyoruz?” diyerek, kendinizi hiç sorgulamadınız. Lideriniz, AKP Başkanı ve Cumhurbaşkanı tarafından sürekli istiskal edildiği halde, bu aşağılamalara karşı cevap veremediniz. Aksine, suçluymuşsunuz gibi hakkınızda açılan tazminat davalarını sürekli kaybettiniz. Bırakın halkın haklarını, kendi kişisel haklarınızı bile arayamadınız, koruyamadınız.
Bakın size, iki-üç örnek vereyim. Partinizde, Aylin Nazlıaka adlı bir vekiliniz vardı. Necati Yılmaz adlı vekiliniz, odasındaki Atatürk Posterini indirmiş. Nazlıaka da bunu görüp bir yerde açıklamış. Necati Yılmaz’ı suçlamak yerine, o kadın vekili partiden neden kovdunuz?
Alın bir örnek daha. Atatürk’e “Kefere (kafir) Kemal” diyen, eski Refah Partili, Mehmet Bekaroğlu’nun partinizde, hem de vekil olarak işi ne?
Bir örnek daha. Bölücü örgüte yakınlığı ile bilinen ve Atatürk’ü “soykırımcılıkla” suçlayan Hüseyin Aygün’ün hem de vekil olarak, partinizde işi ne?
Çok örnek var. “Mustafa Kemal’in askeri olmayı içine sindiremeyen” ve bu söylemi açık açık reddeden Canan Kaftancıoğlu hanım, neden hala İstanbul İl Başkanınız? Say, sayabildiğin kadar!
BUNDAN SONRA NE OLUR?
Bu saydıklarım, bugüne kadar yaptığınız hataların sadece bir kısmıdır. Hepsi sayılsa, sütunlara sığmaz.
Bundan sonra, yerel seçime çok iyi hazırlanıp iktidara ait Belediyelerdeki yolsuzluk ve rant maksatlı suçları ortaya çıkarmanız ve bunları halkımıza çok iyi anlatmanız gerekir.
Ne var ki, CHP’li Belediyelerin de bulaştığı birçok yolsuzlukta, iktidarın Belediyelerinden aşağı kalmadığı görülüyor. Mesela, İstanbul Beşiktaş ve Ataşehir Belediyelerinin üstündeki sisler, hala kaldırılamadı.
Meydandaki Atatürk heykelinin hemen arkasına hela yaptıran Edirne Belediye Başkanı, partinizin yine ve yeni gözde adaylarından. Partinizi kuran Atatürk’e olan sevginiz saygınız bu mudur?
İktidara karşı yaptığınız eleştirileri, halkımız doğru ve haklı bulsa da, partinizin bu durumunu kastedip daha şimdiden, “Tencere dibin kara, seninki benden kara” diyor.
İktidarın ayıplarını anlatırken, yerel yönetimlerde halkı mutlu edecek neler yapabileceğinizi, zaman kısıtlı olsa da mutlaka ve çok iyi anlatmanız gerekiyor. Kendi ayıplarınızı nasıl örtebileceğinizi, halk çok merak ediyor.
Bütün bunlara karşın kanaatim o ki, önümüzdeki bu 4 aylık süre içinde fazlaca bir varlık gösteremeyeceğiniz anlaşılıyor.
Bu satırların yazanı olarak, başarılı olmanızı çok istemekle beraber, arzu ettiğim o başarıyı sağlayacağınızdan hiç de umutlu değilim.