Mustafa ŞENTOP, Tekirdağ’lı ve TBMM Başkanı. Soyadının son hecesinin tersi “POT” oluyor. POT sözcüğü terzilikte de geçer, ama esas anlamı “Hata, Yanlışlık ve Gaf ” demektir. İşte Şentop iken Şenpot olan Mustafa, kırdığı POT’la günün konusu oldu. Bildiğinizi tekrar edeyim de, kolay unutulmasın. Çünkü, yaptığı hata ya da yanlışlık değil, düpedüz GAF’tır.
Değerli okurlarım; Kazanamadığı İstanbul uğruna Binali Yıldırım Meclis Başkanlığından vazgeçince, hemşerimiz Mustafa Şentop tepeden gelen bir emirle TBMM Başkanı seçildi.
Şentop, Tekirdağlı Hüseyin Pahlivan’dan sonra, Tekirdağ’ın adını en iyi duyuranlardan oldu. Onu da soyadının son hecesini tersine çevirerek yaptı. Yani TOP yerine “POT” kırdı.
Şentop, durduk yere yaptığı açıklamada, Milletvekillerinin aldıkları maaş ve öteki ücretlerle geçinemediklerini, acındırıcı bir ifade ile beyan etti. TBMM Başkanı olduğu için, herkes gibi ben de bu ifadeye kulak kabarttım. Kabarttım, ama keşke kulaklarım böyle bir ifadeyi, hem de Meclis Başkanı’nın ağzından duymasaydı.
ŞU MAAŞLARA BİR BAKAR MISINIZ?
Değerli okurlarım, Şentop’un bu açıklaması üzerine halkımız Milletvekili maaşının kaç lira olduğuna baktı ve küçük dilini yutanlar oldu. Neyse ki, küçük bir yutkunmayla dilleri yerine geldi.
Görüldü ki, Milletvekilleri ayda net 22.200 lira maaş alıyorlardı. Öteki yan ödemelerle, bu paranın miktarı 25.000 lirayı geçiyordu.
Yapılan öteki açıklamalarda, Vekillerin en iyi (özel) hastanelerde ücretsiz tedavi oldukları, bir çok mal ve hizmeti büyük indirimlerle aldıkları, Meclisteki yemekhaneden çok, ama çok ucuz fiyata karınlarını doyurdukları, bu avantajlardan ailelerinin de yararlandığı, hele kendilerine verilen kırmızı renkli pasaportlarla yurt dışında da ayrıcalık gördükleri, bu durumda ceplerinden çok az harcama yaptıkları cihetle paralarını bir kenarda biriktirdikleri ya da çok keyfi yerlere harcadıkları, kısa bir süre de vekillik yapanların dahi emekli olma hakkı kazandığı, emekli olarak Meclise girenlerinse emekli aylıklarını aynen aldıkları, bir takım şirketlerde doğrudan ya da dolaylı olarak görev alanların buralardan da ücret aldıkları, diğer avantalara bakıldığında Milletvekillerinin Brunei Sultanı gibi yaşama imkanına sahip oldukları anlaşılıyordu.
Mustafa Şentop, bütün bunları bilmiyor mu sanıyorsunuz? Elbette bal gibi biliyor. Onun maksadı, Vekillere acındırıp onların maaşlarını artırmak değil, gelecek seçimde onların oylarını garanti altına alıp yeniden o koltuğa seçilmek. Vekillerin nezdinde, itibarlı bir Meclis Başkanı olabilmek. Yağma Hasan’ın böreğinden, onlara da yeni paylar çıkarmak. Gerisi umurunda mı?
Maksadı böyle, ama soyadının son hecesinin tersi, onun doğru konuşmadığını ve tam anlamıyla “POT” kırdığını anlatıyor.
Asgari ücretin 2020 lira olduğu bu ülkede, o paraya bile iş bulamayıp boş gezen milyonlarca kişi var iken, Mustafa Şentop’un bu sunumu, Gaftan da öte, bu milletin geçinme ve hayatta kalma savaşına ciddi bir saldırıdır. Bu milletin aklı ile hali ile alay etmektir. Daha doğrusu, bu milletin onlara gösterdiği yakınlığa, adeta ihanet etmektir.
MUSTAFA ŞENTOP, SINIFTA KALDI
Tekirdağlı olan genç Mustafa Şentop, Tekirdağ da eğitim almış, daha da okuyup Üniversite öğretim üyesi olabilmiştir. Bendeniz de, Tekirdağ’da yıllarca öğretmenlik yaptım.
Onun bu davranışını ve söylemini, bir hemşerimiz olarak ona hiç yakıştıramadık.
Bu köşeyi okuyan hemşerilerim, “Vekiller geçinemiyorsa, onlar için para toplayıp yardım edelim. Çünkü, Mustafa Şentop onları neredeyse Meclis önünde mendil açacak durumdaymışlar gibi gösterdi.” Diyorlardı.
Şentop, bu sözünü ve davranışını geri alsa da, ağızdan çıkan söz atılan ok’a benzer. Bir daha geri dönmez.
|