Günümüzdeki konuşma dilinde “Yandaş”, iktidar yanlısı demek oluyor. Türk Basını deyince, akla gelen gazetelerin %95’inin yandaş olduğu söyleniyor. TV kanalları da öyle.
Değerli okuyucularım; “Basın, milletin ortak sesidir.” diyen Atatürk, eğer bugünleri görebilseydi, o sesin ortak ses olmaktan çıkıp, siyasi iktidarı ele geçirenlerin sesi olduğunu çok iyi anlardı.
Bugün ülkemizde, Ulusal Gazete dediğimiz ve daha çok İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerimizde çıkan gazetelerden başka, Yerel Gazete dediğimiz daha çok sayıda gazete de, öteki şehirlerimizde çıkıyor.
Bunların bir kısmı “günlük” yayınlanırken, bir kısmı “haftalık” hatta, “15 günde bir” çıkanlar da var.
Çeşit bol ve sayıları da bol, ama, sesleri milletin ortak sesini yansıtmıyor. Bu durum, sadece bugüne mahsus değil. Çok partili siyasi hayata geçildikten sonra, iktidar olan Demokrat Parti’nin döneminde, basının sesi iktidardan yana çıkmaya başlamış, kimi gazetenin dışındaki ötekileri, iktidarın gazetesi gibi yayın yapmışlardır.
Sebebi bellidir ve tamamen menfaate dayanmaktadır. Mesela, Demokrat Parti döneminde gazetecilik yapan Necip Fazıl Kısakürek’in “Para ver, seni destekleyen yazılar yazayım” diyerek Başbakana adeta yalvarması, Türk basının ortak ses yerine, iktidarın sesi olduğunu ilk gösteren işarettir. Daha başka ve çok sayıda örnek sayabiliriz.
GÜNÜMÜZDE BASIN
Bilindiği gibi, TV’ler çıktıktan sonra, artık basın yerine ”Medya” sözcüğü kullanılıyor.
Özellikle bu iktidarın zamanında, gazetelerle birlikte TV kanallarının da iktidarın güdümüne girmesi, tamamen çıkara dayalıdır. Biraz da tehdit ve korku var tabii. Sıkça kullanılan “Havuz medyası” sözcüğü, bunların beslendiği kaynağı anlatıyor.
Yapılan incelemelere göre, günümüzde yayın yapan Gazete ve TV kanallarının % 95’inin, iktidarın güdümünde ve hizmetinde olduğu belirtiliyor.
Bu organların yanlı yayın yaptığını bilen Türk halkı, eğer iktidar fanatiği değil ise, yanlı yayın yapan Gazeteler yerine tarafsız olmaya çalışanları seçiyor, alıyor ve okuyor.
Yanlı yayın yapanlara halk arasında, “Yandaş Gazete, yandaş Televizyon” deniyor ve okunup, izlenmeleri çok az oluyor. Çünkü bunlar iktidardan yana olup, gerçekleri yazmıyor, söylemiyor.
Gerek verdikleri haberlerde, gerekse köşe yazarlarının aktardığı görüşlerde, gerçeklerden çok siyasi yandaşlıkları öne çıktığından, izleyici ve okuyucu bulamıyorlar.
Bu gazetelerin bir kısmının marketlerde ücretsiz dağıtıldığını, bir kısmının çeşitli yerlere ücretsiz gönderildiklerini, para kazanamadıkları için de iktidar tarafından desteklendiklerini artık bilmeyen yok.
Çarşıya çıktığımda, gazete satılan tezgahlara bakıyorum. Tarafsız ya da iktidar karşıtı yayın yapan gazetelerin satılıp bittiğini, ötekilerin ise geldiği gibi durduğunu ve satılmayıp geri gönderildiklerini görüp öğreniyorum.
Okunmayan, böylece milletin ortak sesi olmayan medya organlarının, kültürümüze de hiçbir faydalarının olmadığını görüyoruz. Eski bir eğitimci olarak buna çok üzülüyorum.
Bu satırları okuyan sizlerin de, böyle düşündüğünüzü sanıyorum.