Allah’ın vahiy ettiği Kur’an-ı Kerim gibi düşünmeyen ya da onu inkar eden, şüphesiz ki bu dinden çıkmış sayılır. Diyanet İşleri Başkanlığı, Bakara Suresi’nin 275’nci ayetine ve diğerlerine aykırı açıklamalar yaptığına göre, bu dinden çıkmış olmuyor mu?
Değerli okurlarım; Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Cami kapılarındaki dilenciler gibi, buralarda Cuma günleri para toplatmasından tutun da, verdiği yanlış ve siyasi fetvalara kadar, birçok söylem ve eylemini eleştiren yazılar yazmıştım.
Ne var ki, İnternette de yayınlanan bu yazılarıma okuyucularım duyarsız kalmazken, Diyanet İşleri Başkanlığımız bildiğinden şaşmıyor.
Şimdi de kalkıp, oluşturduğu Din İşleri Yüksek Kurulu marifetiyle, Bakara Suresi’nin 275’nca ayetine aykırı biçimde fetva veriyor ve Allah’ın bu ayetle kesin olarak yasakladığı (haram saydığı) “Faiz” i, sırf siyasilere destek vermek ve halkı teşvik etmek için, haram olmaktan çıkarıyor ve “Helal” hale getiriyor. Anlatayım.
DEVLET BANKASI’NDA OLURSA, FAİZ HELAL!
Bilindiği gibi devlet, başlattığı bir uygulama ile, yurdun muhtelif yerlerinde evsizler için, TOKİ vasıtasıyla 100.000 konut üretecek. Bankalar da, bu konutların alımı için isteyen vatandaşa “Konut kredisi” verecek. Ancak, bunu babasının hayrına yapmayacak tabii, bu krediden belli oranda bir de faiz alacak.
İnançlı vatandaşlarımız, bu alış-verişte eylemin “haram” olacağını düşünerek, Diyanet’e soruyor. Alırsam, acaba haram olur mu? Diye.
Hemen söyleyelim. İşin içinde faiz olacağına göre, elbette haram olur. Ancak, Diyanet’in kimi İlahiyat Profesörlerinden oluşan Yüksek Kurulu, öyle demiyor.
PEKİ, NE DİYOR?
Kendini “Fetva Kurulu” olarak gören Din İşleri Yüksek Kurulu, önce doğru söylüyor, sonra bakın ne diyor; “İslam’da faiz, kesin olarak haram kılınmıştır. Bir zaruret bulunmadıkça, faiz almak da, vermek de caiz değildir. İş kurmak veya genişletmek, ev, araba satın almak üzere kişinin, kuruluş veya Bankalardan aldığı faizli krediler de, bu kapsamdadır ve caiz değildir.”
Burada, zarureti bir mazeret gibi gösterse de, buraya kadar doğru söylüyor. Ya bundan sonrası. Bakın nasıl devam ediyor? ”TOKİ aracılığıyla devreye alınan son uygulama ise devletin, alt veya orta gelirli vatandaşlarına yönelik olarak ürettiği bir sosyal konut projesidir. Bu projede, peşinat halindeki tutar, kamu Bankaları vasıtasıyla kredilendirilmekte olup, devletin söz konusu borçlandırmadaki amacı faiz geliri elde etmek değil, aksine ödeme güçlüğü içindeki vatandaşlarının ev sahibi olmalarına yardımcı olmaktır. O sebeple, söz konusu uygulamadan yararlanmak, caizdir.” Hükümetin sipariş ettiği bir fetva, bir görüş.
Yani demek istiyor ki, “Eğer krediyi bir kamu Bankasından alırsan, faiz ödemiş olsan da bir haram yoktur, yani helaldir. Yeter ki, krediyi bir özel Bankadan alma. Ayrıca, ödeme güçlüğüne düşersen, faizle para alabilirsin. Bu da haram değil, helaldir.” Demek istiyor. Onlara hemen soralım.
Faiz alıp-vermek kesin olarak haram olduğuna göre, amacı faiz geliri elde etmek değilse, söz konusu Banka neden faiz alıyor acaba? Diyanetin buna bir fetvası yok mu? Öteki (Özel) Bankalar, neden devre dışı?
Evsiz vatandaşlarımızın borçlanarak da olsa, oturabilecek bir eve sahip olmaları, onların arzuları ve en doğal hakklarıdır. O sebeple, bir miktar borçlanmaları da gerekli ve normaldir. Kimse kimseye babasının hayrına borç vermeyeceğine göre, Bankaların şartlarına uymaları da normaldir.
Ancak, burada alınıp verilen faize “Helaldir” demek, Diyanet’i dinden çıkaracak kadar yanlıştır. Çünkü, Bakara Suresi 275’nci ayette Yüce Yaradan, “Faizin her çeşidini haram kılmıştır.” Konuya temas eden başka ayetler de var.
Buna, hangi şartlarda olursa olsun, ”Helaldir” demeye, Diyanet’in yetkisi yoktur. Kendisi, Bankalardaki parasından her yıl faiz alsa bile. (ki, alıyor.)
Değerli okurlarım; Diyanet’in fetva gibi öteki açıklamalarına da baktığımızda, bu kurum iyice siyasileşmiş. Nabza göre şerbet veriyor. Adeta dinden uzaklaşmış gibi. Katıksız bir Müslüman olarak bendeniz, onun her bir görüşüne artık katılamıyorum.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu güne kadar gelmiş geçmiş çok değerli Başkanlarını, hep takdirle izledim. Gördüm ki, son iki Başkan Mehmet Görmez ve Ali Erbaş, bu kurumu işlevinden uzaklaştırmışlar. Çok yazık olmuş.
|