|
|||
Üniversiteler de Bitti! | |||
Naci AKAY | |||
Onlara, birer “Bilim Yuvası” gözüyle bakılıyordu. Mezunları çağdaş, aydın, bilgili ve ileri dünya görüşlü olarak biliniyordu. Yönetici ve hocaları yalakalık uğruna aydınlık yoldan çıkıp, Ortaçağ karanlığına saplanınca, mezunlarının da takdir edilebilir hiçbir yanları kalmadı. Değerli okuyucularım, Hatırlayın, 1950 ve 60’lı yıllarda Lise mezunları bile toplumun aydın kesimini oluşturuyor ve toplumda her bakıma ilgi ve takdir görüyordu. İş bulmakta herhangi sıkıntıları olmadığı gibi, askerliklerini Yedek Subay olarak yapıyor, kısa bir kurstan sonra öğretmen bile olabiliyorlardı. Üniversite mezunlarının ise, toplumda erişilmez bir kaliteleri ve ağırlıkları vardı. Zaman ilerleyip nüfus arttıkça okuma oranı da arttı ve Lise mezunlarında bir Üniversiteli olma arzusu meydana geldi. Ne var ki, bu arzu çokluğu ve yoğunluğu, Üniversitelerdeki bilimsel kaliteyi hiç düşürmedi. Ta ki, adına milenyum denilen 2000 yılına kadar. Bu tarihten sonra meydana gelen iktidar değişikliği, yönetimi ele alan iktidarın bilimden ziyade manevi iklime yönelmesi ve din ağırlıklı icraatı, bilimsel anlayışları zayıflattı. Hatta, kimi alanda ortadan kaldırdı. İşte, bu uygulamanın kurbanlarından biri de, hakiki birer bilim yuvası olan Üniversiteler oldu. ÇAĞ DIŞI ÜNİVERSİTE YÖNETİCİLERİ Başta, Üniversitenin başı olan Rektörlerle, bölümlerin başı olan Dekanların seçiminde bilimsel yeterlik yerine, manevi yeterlik ve din ağırlıklı davranışlar arandı ve bunların seçimleri öyle yapıldı. Oysa, usul ve teamüllere bakıldığında bu kişiler önce Üniversite öğretim üyeleri tarafından seçiliyor, iki kademeli seçimde ilk beş, daha sonra da ilk üç sırayı alan adaydan biri, o Üniversiteye Rektör oluyordu. Buraya kadar iyi de, bundan sonrası hiç de iyi değil. Çünkü, Cumhurbaşkanı bu üç kişiden aldığı yüksek puana değil, adayın kafa yapısına bakıyordu. Adayın müspet bilimlerdeki yeterliliği yerine, ilahiyat alanındaki bilgi ya da davranışlarını esas alıyordu. Yaygın ve gülünç bir tabirle “Dindar ve Kindar” olup olmadığına bakıyor. Bunu yapan Cumhurbaşkanı daha sonra, Türk Üniversitelerinin dünya Üniversiteleri arasında neden ilk 500’e giremediğini merak ettiğini söylüyordu. Bir danışmanı çıkıp da, çok açık olan bu nedeni kendisine söylemiyor ya da söyleyemiyordu. SON BİR ÖRNEKLE, KONUYU SOMUTLAŞTIRALIM Urfa’da faal Harran Üniversitesi’nin Rektörü, öğretim üyeleri arasında yapılan seçimde en düşük puanı ( 5. sırada 58 puan) alıyor. 400’ün üstünde puanı olan adaylarla beraber, atama için Cumhurbaşkanının önüne gelince, Cumhurbaşkanı bu en düşük puanı alan kişiyi Rektör olarak tayın ediyor. Beklemediği bu duruma çok şaşıran yeni Rektör, Cumhurbaşkanına karşı vefa borcunu ödeyebilmek için, yağdanlığa başlıyor ve halkımızı uyarıyor (!) Mühendislik dalında Üniversite okumuş olan bu çok vefalı Rektör, bir Müftü gibi davranıp, “Cumhurbaşkanı’na biat etmek, faz-ı ayindir.” Yani herkese farzdır. diyor. Daha açık bir anlatımla bu biat, Cenaze namazını kılmaktan kaçmaya benzemez. Başkaları kıldığında o namazı kılmasan da olur, ama Cumhurbaşkanına biat etmezsen, bu farzdan kaçıp kurtulamazsın, günaha girersin. Breh, Breh, Breh!... İslam dinini iyi izleyen Allah’ın bir kulu olarak, böyle bir farz’ı hiç duymadım ve okumadım. Bu konuda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nnın mutlaka bir açıklama yapacağını umut ediyorum. Rektörün bu deyişini, şirke bulaşan öteki yalakalardan başka doğru bulan bir Allah’ın kulu yok. Sanırım, Cumhurbaşkanı bile bu deyişi kabul etmez. REKTÖR AYRILMIŞ ! Son gelen haberlere göre, iktidar Partisinin de görüşlerini ve açıklamalarını beğenmediği bu Rektör, istifa edip görevinden ayrılmış. Gençlik ve Üniversite, böylece kurtulmuş. İyi olmuş. Değerli okuyucularım; Üniversitelerin nasıl battığını ve bittiğini, şimdi daha iyi anladığınızı tahmin ediyorum. İstifa eden Rektörü hiç merak etmeyin. O şimdi pusuda. Olay unutulmaya başladığında, o daha iyi bir göreve mutlaka getirilecektir.
|
|||
Etiketler: Üniversiteler, de, Bitti!, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.