Ülkemizin çıkarları bunu gerektiriyor. Hiç kimsenin hırsı ve kaprisi, ülke çıkarlarının üstünde değildir. Böyle yapılırsa, göçmen Suriyeliler ülkelerine döner, Türk halkı da böylece ferahlamış olur.
Değerli okurlarım; Yediden yetmişe bütün Türk halkı biliyor ki, Amerika’nın gazına gelip, hiçbir düşmanlığımız ve düşmanlıkları olmadığı halde, Suriye ile dostluğumuzu kaybettik..
Güney sınırımızı terörden koruma bahanesi ile, bu ülkenin topraklarına girdik. Çünkü, Amerika öyle istiyordu.
Böylece durduk yere, çok sayıda askerimizi de kaybettik. Yine çok miktarda askeri masrafa girdik. En önemlisi, oraları terk etmek zorunda olan Suriyelilere kapılarımızı açıp, onları ekmeğimize ve işimize ortak ettik.
Kısa zamanda gördük ki, bu yaptıklarımızın hiçbiri ülkemize hiçbir fayda ve hayır getirmedi. Çünkü, bizi Suriye’ye girmeye iten Amerika, bizim savaş verdiğimiz terörist PKK ile YPG, PYD gibi kollarına yardım ediyor ve bizim üstümüze salıyordu.
Kısa sürede, kendileri de yani Amerika da bunu itiraf etti ve PKK bizim dostumuz. Suriye7de temsilcimiz ve desteğimiz anlamında açıklamada bulundu. Zaten, inkar edemezdi. Çünkü, her gün bu örgüte Tırlar dolusu silah ve ayrıca para gönderiyordu. İşte, dost bildiğimiz ve pek güvendiğimiz Amerika bize bunu yapınca, birden bire Suriye ile düşman olduk.
İŞ, İŞTEN GEÇTİ
Ne var ki, gerçek anlaşıldıktan sonra iş işten geçmişti. Çok sayıda askerimiz Suriye’ye girerken, 4 ila 5 milyon Suriyeli de Türkiye’ye girdi. Alenen söylendiğine göre, geçen zaman içinde bu ülke insanı için tam 40 milyar dolar Türk halkının cebinden çıktı. Çıkmakla kalmadı, bir kısmı Türk vatandaşı olan Suriyeliler,Türkiye’deki sosyal dengeyi de bozdular. Onlara yapılan ayrıcalıklarla, Türk halkının hakları da bir ölçüde onlar tarafından gasp edilmiş oldu. Ancak, devleti yönetenler yaptıkları bu yanlışlığı bir türlü anlamadılar.
Ve görüldü ki, Suriye’de savaş halinde olmak, Türkiye’ye zarardan başka hiçbir fayda getirmedi. Doğru düşünen insanlar, “Zararın neresinden dönülürse kardır.” diyerek, ülkeyi yönetenleri ve tek başına karar verenleri uyardılar, ama o ve onlar hala zıtlaşmanın peşindeler.
AKLIN YOLU BİRDİR
Değerli okurlarım; Yıllardır verdiğimiz mücadelenin ve gereksiz çırpınmaların artık son bulması gerekiyor. Çünkü, Amerika’ya uyarak ortadan kaldırılmak istenen Suriye Lideri Beşar Esad dimdik ayakta. Onun devrilmesi artık imkansız.
Baksanıza, Rus Lider Putin bile, Türkiye’ye yaptığı ziyaretten önce Esat’la görüştü ve ondan aldığı bilgi ve ona verdiği güvence ile Türkiye’ye geldi.
Madem ki, kimsenin toprağında gözümüz yok. Artık, Amerika’nın dediğini yapmaktan ve her konuda ona uymaktan vazgeçmeliyiz.
Belli ki, Türkiye hiç kimseyle düşman olmak istemiyor, ancak Amerika’nın gazına gelip, sokmak istediği yanlış yola da girmemelidir.
Olaylar sebebiyle tanıdığımız Beşar Esad, makul ve anlaşılır bir kimse. Üstelik, bu savaştan önce Türklerin yakın dostu idi.
Yapılacak iş, oturup onunla konuşmak ve anlaşmaktır. Bu anlaşmaya, Suriye yanlısı Rusya ve İran da “Evet” diyecek ve destekleyecektir.
Bu arada, İhvan-ı Müslimin denilen ve Türk düşmanı olan bu örgüt yüzünden bozuştuğumuz Mısır ile de dostluğumuzu yenilememiz gerekir.
Bu diplomatlar ne güne duruyor? Onların hazırlayacakları zemin ile, Suriye ile olduğu gibi Mısır’la da eski dostluk günlerine pekala dönülebilir. Bu gereklidir.
Amerika’ya gelince, onunla düşman olmak istemeyiz, ancak komşularımızla aramızı bozmasını da kabul edemeyiz. Bu durumu, münasip ve diplomatik bir dille bu ülkeye anlatmalıyız.
Kararları isabetli olmayan Amerikan Başkanı Trump’un, okşayıcı sözlerine artık inanmamak gerekiyor. Çünkü, ağzından ballı sözler akarken, arkamıza dolanıp istediğini yapıyor.
|
Etiketler:
, , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , BEŞAR, ESAT, HAZIR,, Suriye, İle, Anlaşmak, Şart!, |