|
|||
PARALARIN ÜSTÜNE OTURMAK İÇİN, İhlas, Gün Sayıyor! | |||
Naci AKAY | |||
Yazıktır ve günahtır. Din kisvesine bürünüp, “Faizsiz kazanç” diyerek, garibanları tokatladılar. Büyük tokatçı, yüklendiği vebali ile vefat etti. Oğlu, paraların üstüne yatmaya hazırlanıyor. Değerli okurlarım; Holding, birçok ticari şirketi bünyesinde toplayan Şirketler topluluğu demek oluyor. Başka bir söylemle, hemen her sahada faaliyet gösteren yaygın bir ticari kuruluş. Güçlü mü güçlü. Ama, siz öyle bilin. Bunlardan biri de, İhlas Holding. Adını Kur’an-ı Kerim’deki bir Sureden alıyor. Hulusi kalple, kalp samimiyeti ile, ve doğruluk üzerine demek oluyor. Böylece, duyana güven veriyor. Yaklaşana huzur veriyor, rahatlık veriyor. Siz, yine de öyle bilin. Ama, bu Holding’de bunların hiç biri yok. Bunu, okuyucularımın çoğu, belki de tamamı biliyor. Vatandaşlarımızın da öyle. Holding’in kurucusu, Türkiye Gazetesi adındaki bir günlük Gazetenin sahibi Enver Ören. Kayınpederi, Işık Tarikatı’nın kurucusu Hüseyin Hilmi Işık. Ören’in, İslam Dinine yakınlığı şüphesiz buradan geliyor. Böylece, ondaki din istismarı (sömürüsü) başlıyor. Yürüttüğü ticari işlerinde, sürekli dinimizi öne çıkarıyor ve taraftar ve de güven topluyor. Gülen yüzü ise, tam bir maske. Hepsinden önemlisi o, bir zamanlar moda olan “faizsiz kazanç sağlıyorum” diyerek para topluyor. Topladığı paraları başka yatırımlara yöneltip, paradan para kazanıyor ve giderek zenginleşiyor. “Faiz yok, ama paranız kazanacak, paranıza faizsiz kazanç sağlanacak” denilerek, tam 68 bin kişiden 5-10 bin liradan tutun da, yüzbinlerce lira para toplanıyor. Tabii ki, bu paraların içinde yabancı para (Amerikan doları vb.) veren de var. Bu tür şirketler, hatta kimi bankalar “üç kağıda” yatıp batmaya başlayınca, Enver Ören de; “Ben de battım, kimseye para veremem” diyor ve kızılca kıyamet kopuyor. Dişinden tırnağından artırdığı 3-5 kuruşunu kaybedeceğini anlayan vatandaşlar çırpınıyor, holdingin önüne gidiyor, Enver Ören’in önünü kesiyor, ama nafile. Bu tür paraları tokatlayan Banka ve Holdingler takibe alınıp, paralarına ve malların8a el konulurken, dönemin Başbakanı yetkililere telefon edip, “Enver Ören’e (İhlas Holding’e) dokunmayın” diyor ve dokunmuyorlar. O sırada, Enver Ören’in tokatladığı tam 290 milyon Amerikan doları var. Enver Ören rahatlıyor ve kendine güzel bir ziyafet çekip, Armutludaki yazlığında dinlenmeye çekiliyor. Kafası dingin, kafası rahat. Alacaklı garibanlar ise, “Ne olacak halimiz?” diyerek, kara kara düşünürken, kısa süre sonra yapılan seçimde oylarını yine Tayyip Bey’e ve partisine veriyorlar. Tayyip Bey güçlü olsun ki, onları biraz daha tokatlasınlar. ENVER ÖREN ÖLÜYOR, PARALAR DÜNYADA KALIYOR. 2013 senesine gelindiğinde, Holdingin patronu Enver Ören hayatını kaybediyor. 10 metrelik patiska beze sarılıp, Eyüp Mezarlığına defnedilen Ören için, mezarlık kapısındaki tabloya kendisi hakkında “İlim adamı” diye yazılıyor. Ben de o sırada, Kemal Sunal’ın oynadığı “Tokatçı” adlı filmi seyrediyorum. Bunu gören mağdurlar, dünyada iken masum insanlara zulmedenlere “ilim adamı” demek doğru mudur? diyerek, sürekli tartışıyorlar. Bana da sordular, cevap veremedim. Son gelen bilgilere göre, 68 bin kişiye Holdingin tam 400 milyon dolar borcu olduğu, bu borcun oğul Mücahit Ören’in kasasında ya da yatırımlarında saklı tutulduğu ifade ediliyor. Yine son bilgilere göre, bütün başvurulara ve yazılıp çizilenlere rağmen, Amerikan vatandaşı da olan oğul Mücahit Ören’in, bu borcu ödemek niyetinde olmadığı ve paraların üstüne oturduğu belirtiliyor. Öyle ki, bu borç önümüzdeki 7 ay (yazıyla yedi ay) içinde de ödenmediği takdirde, alacaklılara üstüne birer bardak soğuk su içmeleri söyleniyormuş. Şimdiden afiyet olsun. Benim kanaatime göre, İhlas Holding ve patronu Mücahit Ören, iktidar (hükümet) tarafından korunuyor ve destekleniyor. Değerli okurlarım, bir kimsenin borç aldığı bir parayı, alacaklısına ödememesi bir zulümdür. Günahtır. Hem de büyük günahtır. Oğul Mücahit Örenin, babasını mezarında huzur içinde tutmak için bu ödemeleri yapıp yapmayacağı hakkında bir şey söylenemiyor. Alacaklıların büyük çoğunluğu yoksul insanlardır. Emekli maaşlarından sağladıkları birikimlerini, emekli ikramiyelerini bu Holding’e yatıranlar çoktur. O insanların, bu paralara çok büyük ihtiyaçları vardır. Mücahit Ören, eğer inançlı bir kimse ise, eğer babasının da günahlarının affını istiyorsa ve bu zulmün bitmesi taraftarı ise, bu paraları derhal ödemelidir. Faizi kendisine kalsın, ancak ana paraları sahiplerine vermelidir. Hak yemenin ve zulmün, ne kadar ağır bir vebal olduğunu anlatmak isteyen Ziya Paşa; Zalimlere dedirir bir gün Kudret-i Mevla, Tallahi, Laket, Aserek, Allah-ü Aleyna Diyerek, zalimlerin bir gün ve o hesap günü, Allah’ın yargısından ve gazabından kurtulamayacağını belirtiyor. Enver Ören, şimdi o yargıda!
|
|||
Etiketler: , , PARALARIN, ÜSTÜNE, OTURMAK, İÇİN,, İhlas,, Gün, Sayıyor!, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.