|
|||
Marifet, Cezayı Kesmek Değil, Uygulamaktır! | |||
Naci AKAY | |||
Uygulanmadığı için de, takan yok. Covid-19 salgınında sokağa çıkma yasağına ait cezadan söz ediyorum. Bu cezanın tahsil edileceğine inanmayanlar, cezaya aldırış etmiyor. Benim üzüntüm, devletin otoritesinin kaybolmasıdır. Değerli okurlarım, 2019 Mart ayı başından beri, Coronavirüs ile yatıyor ve onunla kalkıyoruz. Çünkü, bu illete yakalanan tam 20.000 vatandaşımızı kaybettik. Büyük bir sayı. Bundan sonra neler olacak, tam bilinmiyor. Bilinen bir şey varsa, devleti yönetenler bu salgını iyi yönetemiyor. O sebeple, aldıkları tedbirleri fazlaca takan yok! Yukarıdan aldığı emirleri uygulamakla yükümlü olan Sağlık Bakanlığı’nın çalışmaları yeterli bulunmuyor. Baştaki otoritenin kararları da, tarafsız ve objektif görülmediği için, halk bunların arasında bocalayıp duruyor. Cumhurbaşkanı, verdiği söze rağmen bu salgında halkımıza birer maske ile küçük bir şişe kolonya bile veremedi. Ama, Banka İBAN numarası verip, yardım isteyebildi. Hiçbir ülkeden talep olmadığı halde, zengin ülkeler İngiltere, İtalya, Amerika ve ötekilerine maske dahil har türlü tıbbi yardımı, gözümüzün içine baka baka bağış olarak gönderdi. BİZİM HALKIMIZA İSE, TAVSİYELER Elbet tavsiye olacaktı. Hele, Maske, Mesafe ve Temizlik konusu çok iyi anlatılacaktı. Anlayan anladı. Ancak, hala anlamayan ve sokaklarda maskesiz dolaşanlar var. Bunun üzerine, maske takmayanlara 900 lira ceza getirildi. Sokağa çıkma yasağına uymayanlara da, 1593 numaralı Hıfzıssıhha Kanunu’nun 282. maddesine göre 3150 şer lira para cezası kesildi, kesiliyor. İşte, zurna burada “Zırt !” diyordu. Çünkü, cezalar veresiye defterine yazıldığı ve tahsili cihetine gidilmediği için, cezayı takan yoktu. Bu durumu, yazıma konu yapmamın sebebi de, işte budur. O HALDE ÇARE ? Çare, vakit geçirmeden cezaları tahsil etmektir. 900 lira bir yana, 3150 liralık ceza küçük bir ceza değildir. O sebeple, hafife alınacak bir ceza da değildir. Ceza, olay anında muhatabına tebliğ edildiğine göre, yeni bir tebligata gerek yoktur. Ancak, cezanın tahsiline gerek vardır. Bu suçu işleyen kimse, kanun tanımamanın ne demek olduğunu işte o zaman anlayacak, devletin otoritesini tanıyacak ve bir daha aynı suçu işlemeyecektir. Gerçi cezaya, yörenin Sulh Ceza Mahkemesi nezdinde 15 gün içinde itiraz hakkı vardır. Vardır, ama o cezayı kaldıracak bir kahraman (!) hakim var mıdır? BU YÖNETİM, BUNU YAPAR MI? Katiyen yapmaz. Çünkü, ağızlarında geveledikleri ve büyük oranda oy kaybettikleri bir seçim var. Cezaları tahsil etmeye kalkmak, tepki alacak ve yitirilen oylara yeni oy kayıpları eklenecektir. Olan da, devletin otoritesine olacaktır. Değerli okurlarım, Şimdi merak edilen daha büyük bir durum var. Gelecek olan aşılar acaba nasıl dağıtılacak? Dağıtımda adalet sağlanacak mı? Her zaman olduğu gibi, yine öncelikle yandaşlar ve kodamanları mı aşılanacak? Ben buradan size yine de bir müjde vereyim. Şayet ölmezseniz, size de sıra gelecek!
|
|||
Etiketler: Marifet,, Cezayı, Kesmek, Değil,, Uygulamaktır!, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.