Bu konu, artık ciddi biçimde ele alınıyor.  Cumhurbaşkanı da, hayvanlara kötü muameleyi ve işkenceyi yasaklayan ve de onların haklarını koruyan yasanın, bir-an önce çıkması talimatını vermiş. Geç kalındı, ama yeter ki bu kanun çıksın!

    Değerli okurlarım; Kimilerinin etinden, sütünden, derisi ve gücünden  ve de başka özelliklerinden yararlandığımız hayvanların, hemen akla gelmeyen başka faydaları da var. Yerine ve cinsine göre, onları yanımıza alıp sevip beslediğimiz de oluyor.

     Onlar ki isteklerini  dilleriyle değil, sadece hareketleriyle belli edebiliyor, çok kere dertlerini söyleyemeden insanlar tarafından horlanıyor veya öldürülebiliyorlar.  Tekrar edelim çünkü, onların dilleri yok.

     Bütün bunlara rağmen, kendini bilmez denilen kimi düşüncesiz ve kötü yaradılışlı insanlar, onlara ellerinden gelen bütün işkenceyi yaptıkları gibi, onlara karşı hiçbir acıma duygununa sahip olamıyorlar.

    Bunun üzerine, birçok duyarlı ve merhametli insanımız onlara sahip çıkıyor, hatta onlar için dernekler kurup özel çalışma bile yapıyorlar. Ama, yeterli değil.

   Bu kişileri takdir etmekten ve onlara destek olmaktan başka elden bir şey gelmiyor. Bunu yaparken de o “Hayvan düşmanları” nı unutmamak ve onların yaptıklarına seyirci kalmamak gerekiyor.

                        HAYVAN HAKLARI VE HAYVANLARI KORUMA

     Daha önceki bir yazımda da ülkemizde böyle bir kanunun olduğunu, 5199 numaralı bu kanunun 2001 yılında çıkarıldığını, ancak bu kanunla hayvanları  kötü niyetlilerin elinden kurtarmanın mümkün olmadığını, kanunun getirdiği cezaların bu kişiler için hiçbir zaman caydırıcı olmadığını ve böylece değişen fazla bir şey olmadığını yazmıştım.

     Bu kere durumun iyi gitmediğini gören Cumhurbaşkanı’nın da isteğiyle yeni bir kanun hazırlanıyor. “Hayvanları Koruma Kanunu”. Siz ona, “Hayvan Hakları Kanunu” da diyebilirsiniz.

   Kanun tasarısı, önümüzdeki yılbaşından itibaren ele alınacak ve yeni senenin başında kanunlaşacak.

   Bu kanunla, hayvanlara eziyet edenlere, cinsel saldırıda bulunanlara, hayvan dövüşü yaptıranlara, hayvanları acımasızca sokağa atanlara, kaçak yolla yurt dışından hayvan getirenlere, evvel emirde hapis cezası verilecek. Ve bu kanunun en büyük özelliği ise, hayvanlara işkence ve kötü muamele yapılamayacak. Bunun cezası sadece para değil, özellikle hapis cezası olacak.

   Bir önemli ayrıntı da, evlerde kedi-köpek, kuş gibi hayvanların beslenmesi komşular arasında sürekli sürtüşme konusu olurken, izin alarak bundan sonra evlerde kedi-köpek beslenebilecek.

     Bir önemli husus da, İstanbul Büyükada’da faytonlara koşulan atlara yapılan işkence de ortadan kaldırılacak. Faytonun yerine, elektrikli araçlar devreye sokulacak.

     Daha da önemlisi, Belediyeler de sokak hayvanlarına sahip çıkılması bakımından tedbir alacaklar ve  daha duyarlı hale getirilecekler.

    Bu kanunla, horlanan hayvanlar için daha başka da çok iyi şeyler düşünülüyor. Bütün mesele, hayvanlara gizliden kötü muamele ve işkence yapılmasın!