Çünkü, hepsinin başı-boş. Denetleyen yok. Göstermelik denetimler velileri kandırmaktan ibaret. Veliler soyuluyor. Devlet, bu konuya sahip değil. Olmuyor, olamıyor!
Değerli okurlarım; Okul ve öğrenci sayısı arttıkça, öğrencilerin okula gitmeleri zorlaşıyor. Daha doğrusu, öğrencinin yaya olarak okuluna gidip gelmesi, imkansız hale geliyor.
Zaman içinde bu ihtiyaç arttıkça da, okul servisleri ihtiyacı ortaya çıktı. Yani, çocuğun bir motorlu araçla okuluna götürülüp getirilmesi.
Mesela, İstanbul çok büyük bir yerleşim alanı olduğu için, kendimi bildim bileli öğrenciler, adına “Okul Servisi” denilen, minibüs türü araçlarla taşınır.
Başlangıçta bunların denetimsiz ve serbest bırakılması, yalnız aldıkları ücretlerde değil, sağlıklı ve güvenilir hizmet vermelerinde de büyük sakıncalar ve sorunlar yarattı.
DENETİM ALTINA ALINIYOR
Uzun yıllar görev yaptığım İstanbul’da, biz de Milli Eğitim Müdürlüğü olarak gerekli tedbirleri almak cihetine gittik. Onlar da birleşip, “Okul Servisleri Kooperatifi/Örgütü”nü kurdular. İyi de yaptılar. Çünkü, karşımızda onları temsil eden bir muhatap arıyorduk, bulduk.
İşler başlangıçta iyi giderken, tıpkı Özel okul, Kurs ve Dershanelerde olduğu gibi, yönetimin takdir ettiği ücretleri az buldular ve eylem yapmaya karar verdiler.
Oturup, kendileriyle anlaştık ve sorun geçici de olsa çözüldü. Çözüldü, ama bu nihai bir sonuç değildi. Çünkü, servis ücreti talepleri, hep verilenin üstünde oldu. Buna rağmen, zor da olsa anlaşma sağlandı ve öğrenci taşıma sıkıntısı pek olmadı. Önemli bir sorun yaşanmadı.
BU DEFA, BAŞKA SAKINCALAR ÇIKTI
Servis işine girenlerin bir kısmı, bağlı oldukları örgütü tanımayıp, yanlış işler yapmaya başladılar, Mesela, öğrencileri bulundukları noktadan almak ve yine oraya bırakmak yerine, onlara keyfi toplanma alanları gösterip, karda-kışta onları yürüttüler.
Daha sonra temin etmekle birlikte, araçlarda sorumlu kimse bulundurmadılar. Bu ihmal halen devam ediyor.
Belirlenen tarifeye rağmen, kimi servislerin yüksek ücret almakta ısrarlı olduğu görüldü. Kimi veliler de çaresiz olarak buna katlandılar.
Hepsinden önemlisi, kimi servislerin öğrencileri emniyetli bir şekilde okullarına götürüp-getirmedikleri anlaşıldı. Mesela, araçta uyuyup kalan öğrenciler olduğu gibi, çok sayıda öğrencinin ayakta taşındığı, yani oturma yeri sayısından fazla öğrencinin alındığı hep şikayet konusu oldu.
DEVLET, ADETA ÇARESİZ!
Değerli okurlarım, Okul Servisleri (Öğrenci taşımacılığı) hemen bütün Türkiye’ye yayılmış durumda. Milli Eğitim Müdürlükleri, genel olarak bu işi velilerle-servis sahipleri arasındaki anlaşmaya bırakıyor.
Daha da önemlisi, Emniyet kuvvetleri bu servisleri gereği gibi denetlemiyor. Mesela, istiap haddi denilen ölçünün dışında fazla öğrenci alınmasını denetlemiyor ve yerine göre cezalandırmıyor.
Ehliyetsiz ve sorumsuz sürücülerin, servis aracı kullandığı ifade ediliyor. Daha başka çok önemli yanlışlar yapılıyor ve hiç biri denetime takılmıyor. Vatandaşlar, devleti bu konuda çaresiz gibi görüyorlar.
Bu konu, yaygın ve pek ciddi bir konudur. İl Milli i Müdürlükleri ve Emniyet bu durumu yakından izlemeli ve gerekli her türlü yasal tedbiri almalıdır.
Olur mu acaba? derseniz, Avrupa ülkelerinde olur, ama bizde biraz şüpheli!
|