Kıbrıs’taki o meşhur ve zengin Maraş Bölgesi, 1974 harekatında, büyük bir başarıyla Rumların elinden alındı. Birleşmiş Milletler kararıyla kullanıma ve yerleşime kapatıldı. Bölge bizim denetimimizde, ama yeni oyunlarla şimdi aleyhimize olarak tekrar açılmak isteniyor. Aman dikkat!
Değerli okurlarım; “Su uyur, düşman uyumaz.” demişler. Tıpkı, ezeli düşmanımız Rumlar gibi…
Bilindiği gibi, Kıbrıs’ın üçte biri bizde, üçte ikisi ise Rumların elinde. Yunanistan destekli Rumlar, 1974 yılına kadar, orada yaşayan soydaşlarımıza yapmadıklarını bırakmadılar. Nihayet, bu tarihte yaptığımız bir çıkarma ile bu günkü sınırlar belirlenmiş oldu.
Bu harekat sırasında 498 askerimizi kaybederken, Kıbrıs’ın en zengin ve lüks bölgesi Maraş’ı da ele geçirdik. Türk ve Rum hattını çizen Magosa da bulunan Maraş bölgesi, kıyıda çok lüks ve yabancıların da çok itibar ettiği zengin bir bölge. Çok sayıda Otel ve modern binalar var. Kıbrıs’ın en göze batan bölgesi.
Kıbrıs’a yaptığım seyahatlerde, bu bölgeyi dışarıdan gördüm. Çünkü, içine hiç kimse sokulmuyor.
1974 harekatında Türk askerinin ele geçirdiği bu bölge, tam anlaşma olmayınca Birleşmiş Milletler kararı, bizim de razı olmamızla kullanıma kapatıldı. Şimdi adı ”Kapalı Maraş” olarak geçiyor.
45 seneden beri kapalı olan Maraş, eski durumunu bilenler için tam bir harabe. Yardım kalan binalar tamamlanmayı beklerken, kimi binalarsa eskiyip çökmek üzere. Çünkü, insan elinden ve her türlü bakımdan uzaklar.
RUMLARIN GÖZÜ MARAŞ’TA
Rumlar, her görüşmede bu bölgenin kendilerine verilmesini istediler. Hatta, Kofi Annan adındaki Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri yaptığı planlamada, bu bölgenin Rumlara verilmesini teklif etti.
Yapılan Halkoylamasında bu durumu Türklerin kabul etmesine rağmen, başka sebeplerle Rumlar kabul etmedi ve Maraş onlara gitmekten kurtuldu.
Şimdi, yeni haberlerle karşılaşıyoruz. Türklerin burayı tekrar kullanıma açmak istedikleri, bu işlem sırasında Rumlardın da bu eyleme ortak olmak istedikleri bildiriliyor.
KKTC Dışişleri Bakanı, “Bu işin içine Rumları sokmayız.” dese de, AB’nin ve ABD’nin Rumlardan yana olduğu ve Rumları koruduğu biliniyor.
Eğer, başka bir takım pazarlıkların içine bu Maraş konusu da sokulursa, 498 şehidimizin kanı yerde kalır ve Kıbrıs’ı bu aşamada kaybederiz.
Ege Denizi’ndeki 18 adamızı Yunanlılara teslim eden ve 19’cu adayı da kaybetme noktasındayken Maraş’ı da kaybedersek, tarih bugünkü Türk yönetimini acaba nasıl satırlarına alır? Pek merak ediyorum.
|