Moved Permanently

Devletin Bankası olan Halk Bankası gece yarısı açtırılıp, yandaşlara yarı fiyatına döviz (dolar) satılıyor. Yakalandıklarında da “İptal ettik” diyorlar. Hırsızlık türlü, türlü! Yazık bu devlete! Yazık bu millete!

      Değerli okuyucularım; Haber “Bu kadarı da olmaz” dedirten cinstendi. Ama, olmuş. Hem de gece yarısı ve Ankara’nın göbeğindeki bir Bankada, Halkbank adındaki devletin Bankasında olmuş.

     Paramızın değeri düşüp de, Amerikan doları yükselişe geçince, yandaş (medeni hırsızlar) harekete geçmişler, şerikleri (ortakları) olan Banka çalışanına/ çalışanlarına gece yarısı Bankayı açtırıp, dolar satın almışlar. Kaça mı?

    Doların piyasadaki fiyatı 6 lira 55 kuruş (6.55 TL)  iken onlar, 3 lira 88 kuruştan (3.88 TL) almışlar. Gece Saat  22.58 ve sonrasında (yarım saat içinde) bunu yapmışlar. Banka, bunlara tam 4.6 milyon Amerikan  doları satmış.

    Siz, Bankanın gece yarısında açılıp, yükselen doların yandaşlara bu şekilde  yarı fiyatına satılacağını ve  bu hareket yasalmış gibi gösterilip, Bankanın gece yarısı soyulacağını hiç düşünebilir misiniz? Söyleseler, buna inanabilir misiniz?    

    İster düşünün ister düşünmeyin, ister inanın ister inanmayın, bu kepazelik ve bu hırsızlık, devletin Bankası Halkbank’ta olmuş. Hayal değil, iddia değil, olay doğru, Banka böylece,  gece yarısı soyulmuş.

                           BU BANKANIN  ADI,  KİMSEYE YABANCI DEĞİL

     Halkbank adı, bu memlekette hiç kimseye yabancı değil. Hani, 17 Aralık 2013 günü bir yolsuzluk/hırsızlık baskını yapılmış, kimi Bakanların çocukları ve yakınları çaldıkları paralarla, kasalarla ve para sayma makinalarıyla birlikte suçüstü yakalanmıştı. Daha sonra hapse atılan bu hırsızlar, 2 ay 10 gün yattıktan sonra serbest bırakılıp, çaldıkları da faizleriyle kendilerine geri verilmişti.

      Yaptıkları ilk açıklamada, “Bu paraları Polis koyup, onlara komplo kurdu” demişlerdi.  Ancak,  paraları yine kendileri geri almışlardı. Rezaletin böylesi ve pişkinliğin bu kadarı,  hiç görülmemişti.

     İşte o olayda, bu Bankanın Genel Müdürü’nün de (Osman Aslan) evi basılmış ve evde gizlenen ayakkabı kutularında tam 4,5 milyon (Dört buçuk milyon) dolar yakalanmıştı.

               O KOMPLO (!)  BU KOMPLO!  HIRSIZLIĞIN ADI KOMPLO(!)

     Bu dönem, yeni bir moda ortaya çıktı. Suçüstünde yakalanan hırsızlar “bize/bana komplo yapıldı” diyorlar. Kurtulan, böylece kurtuluyor. Tıpkı, 17 Aralık hırsızları gibi.

    Bu olayda da hırsızlık kısa sürede ortaya çıkınca, Bankanın soyadı yine Aslan olan Genel Müdürü  (Osman Aslan) açıklama yapıyor ve “Satış yapıldı, ancak sınırlı sayıda oldu. Ancak, Bankanın zararı olmadı.” Diyor. Daha sonra da “Sistemdeki yazılımdan kaynaklanan bir hata oldu.” Denilerek ve benzeri laflar edilerek, en sonunda, “Yapılan işlemler iptal edildi” deniliyor ve olay kapatılmak isteniyor.

   Şimdi, bu Genel Müdüre sormak lazım. “Bir hırsız, çaldığını iade ettiğinde hırsız olmaktan kurtulabilir mi?”

    Değerli okurlarım, Rezilliğin, pişkinliğin bu kadarını hiç gördünüz mü ya da duydunuz mu? İşte, görün ve duyun. Duymayanlara da söyleyin. Soyulan, sizin paranız. Yakalanmasalar, alıp götürecekler.

                                                OLAY, KAPATILDI!

    Geçen hafta meydana gelen bu çirkin olay, öteki hırsızlık olayları gibi kısa sürede kapatıldı.

    Sosyete güzelinin köpeği kaybolduğunda üzülen, bulunduğunda sevinen bu halkımız, neticede kendisine ait olan paraların, gece yarısı çalınmasına hiçbir tepki göstermiyor. Eee… hırsız ne yapsın?

    Çünkü, bu memlekette “Kamuoyu tepkisi” diye bir hareket ortada kalmadı. Muhalefet partilerinin kimi yandaş, kimi ise vatandaşın derdinde değil, kendi derdinde aleminde. Ana muhalefet Partisi mensupları, birbirlerini hem de çiğ çiğ yemenin peşindeler.

    O nedenle, şimdi yeni hırsızlıkları bekleyin ve hiç şaşırmayın.