Moved Permanently

   “Bizi ilgilendirmez” demeyin. Binmeye mecbur kalırsanız, neden ilgilendirmesi gerektiğini o zaman anlarsınız. Çünkü, taksiye binmek zorunda kalan halkımızın çoğunluğu bu araçlardan, daha doğrusu şoförlerinin tutumundan hoşnut değil.

    Değerli okurlarım, İstanbul sadece Türkiye değil, bir dünya şehridir. Bu şehrin Vilayet merkezinde ve üst seviyede tam 21 yıl görev yaptım.

    İstanbul o yıllarda, yurt dışından ve taşradan gelip gidenlerle, 15 milyon insanı barındırıyordu. Şimdi ise, aynı sebeple 20 milyon insanın yaşama ve ziyaret mekanı olmuş.

   İki kıtanın mültekasında yer alan ve adına çok büyük şehir anlamında “Metropol” denilen bu şehrin sırrını, bir türlü çözemedim. Ziyaretime gelen Makedonya Eğitim Bakanı, “Dünyayı gezdim, gördüm ama İstanbul gibisini göremedim” diyerek, şaşkınlığını ve hayranlığını ifade etmişti.

                             İSTANBUL’DA ULAŞIM ÖNEMLİ

    İstanbul’un yerleşim bölgeleri, mesela ilçeleri iç içe girdiği halde, birinden diğeri gitmek için yürümenin yanında, mutlaka bir vasıtaya binmek gerekiyor.

    Toplu taşıma araçları denilen Otobüs, Metro, Tramvay, Vapur ve özel araçlardan başka,  profesyonel çalışan ve adına “Taksi” denilen araçlara da ihtiyaç duyuluyor.

    Özellikle acil durumlarda ve toplu taşıma araçlarının giremedikleri yerler için, Taksiler çok işe yarıyor.

     İstanbul’da halen, 18.000 adet profesyonel çalışan taksinin bulunduğu söyleniyor. Bunların bir kısmı kullanan sürücülerinin, bir kısmı ise başkalarına ait olup,  onlar yevmiye ile sürücü (Şoför) çalıştırıyorlar.

    Sahip denilince, bir kişinin bir Taksi’si olduğu gibi, çok sayıda Taksi sahibi olanlar da var. Taksinin mülkiyetine “Plaka” deniliyor. Çünkü, Taksiler el değiştirirken “Plaka satışı” yapıldığı söyleniyor. Yaygın olan deyim ve uygulama böyle. Üstelik, bir plakanın değeri,  2 milyon TL civarında. Gittikçe de artıyor. Çünkü, devlet yeni taksi plakalarına izin vermiyor.

                 İSTANBUL BELEDİYESİ 6000 YENİ PLAKA VERİYOR

    Edinilen bilgilere göre, Taksi plakası İstanbul’a en son 1990 yılında verilmiş. Yani 30 yıl önce.  Nüfus yoğunluğunun arttığını ve bu sebeple ihtiyaç olduğunu belirleyen İstanbul Belediyesi, 6000 adet yeni Taksi Plakası daha piyasaya sürerek, ihtiyacı karşılayacakmış. Mülkiyeti  ise, Belediyeye ait olacakmış.

    Taksi sahipleri buna şiddetle karşılar. Çünkü böylece, kendi plakalarının değeri düşecek. Müşteri azalacak. Demek isterim ki, onlar vatandaşı değil, sadece kendilerini düşünüyorlar.

    Bu yeni uygulama vatandaşın yararına bir hizmet olacağı için, iktidar partisi bunu engellemek istiyor. Nitekim, UKOME (Ulaştırma Koordinasyon Merkezi) nde çoğunlukta olan AKP’liler, teklife olumsuz oy vermişler.

    Sonucunun ne olacağını merakla bekliyoruz.

    Taksi sayısının yetersiz olması bir yana, sürücülerinin özellikle vatandaşlara ve  turist gibi yabancılara kötü davranması ve onları soymaya kalkması büyük üzüntü veriyor.

    İşte o sebeple, doğru bir uygulama ile plaka sayısı artırılırken, sürücülerinin de eğitilmesi ve müşterilerine insan gibi davranmaları sağlanmalıdır.

   Şimdiye kadar görmedik, belki bundan sonra görürüz..