Moved Permanently

   İktidar, mezarlıktan geçenler gibi şarkı söylüyor. Çünkü, ürküttüğü cinlerden korkuyor. Oysa, cinler onu çoktan çarptı. Erken bir seçim ona, Kur’an’daki Felak ve Nas Surelerini okumak gibi gelir.

   Değerli okurlarım; Türk siyasetinde 18 yıl gibi, emsallerinden uzun süne iktidarda kalan Adalet ve Kalkınma Partisi, artık sona doğru yaklaşıyor.

    Kurulduktan çok kısa süre sonra büyük hayaller ve ümitlerle iktidara gelen bu parti, ilk zamanlarının dışında beklenenin tam tersini yaparak, Türk halkını pişman ve perişan etti.

    Kolay idare etmenin yolunun, bir mirasyedi gibi satıp savmakta bulan bu partinin iktidarının bu yaptıklarına, iyi şeyler yapıyor diyerek halkımız göz yumdu, destekledi, ama düşündüğü gibi olmadı.

                              HEMEN  BİR YANDAŞLIK TÜREDİ

      Geçmiş yıllarda bir partiye karşı, tıpkı takım tutar gibi sempati vardı, ama bu dönemdeki tavırlar sempati değil, yandaşlık ve yalakalık olarak görüldü ve halkımızca hiç de tasvip edilmedi. Bu durum, hiç azalmadan devam ediyor.

    O kadar ki, yandaşlık ve yalakalık prim yapınca, iktidarın etrafını bu tip insanlar sardı ve salt çıkar için hak-hukuk- dürüstlük ayaklar altına alındı. Varsa-yoksa hep yandaş ve yalakaların çıkarı korundu ve yoğun halk kitleleri, biraz da cahilliklerinden olsa gerek, büyük ölçüde mağdur edildi.

   Onların mağduriyeti bir yana, ülkenin gidişatı ve çıkarları ters-yüz edildi. İktidar bu yanlışlığı telafi etmek bir yaana, daha çok yandaş ve yalakaya itibar edip, ülkemizi işte içinden çıkılmaz bu hale getirdi.

   Bu tür cümleleri sıralarken, yazacak o kadar daha çok şey var ki, bunlar halkımızın bilgisindedir o sebeple tekrar etmek insanı usandırıyor artık.

                                   İKTADAR, SONA DOĞRU…

    Hele tek adam yönetimine geçilip, halkımız iyice kandırılınca, halk fakrü-zarurete düştüğü halde, yandaş ve yalakalarla birlikte israfı doruğa çıkaran Saray yaşamı, bu işin sonunun geldiğini iyice göstermeye başladı.

    Hele bu tek yetkilinin bir Partinin de Başkanı olması, ülkemizi,   daha doğrusu halkımızı Adana Karpuzu gibi ikiye böldü.  İşte o sebeple, bir erken seçimle bu yükten kurtulup, iktidarın tazelenmesi gerektiği anlaşılıyor.

   İşte bu sebeple, iç ve dış borçlara boğulup, her alanda puan kaybeden ve gücü kalmayan iktidar, 2023 yerine muhtemelen bir erken seçime gidecektir.

    Siyasi gözlemcilere göre, “Bu seçimin, 2021 Sonbaharında yapılması kaçınılmazdır” diyorlar.

   Buna işaret eden o kadar çok belitler var ki saymakla biter gibi değil. En göze batanları mesela, şimdiye kadar olmaz dedikleri hele, geçen ay Ayasofya Müzesi’nin (ihtiyaç olmadığı halde) Camiye çevrilmesi, göz boyayan başkaca iyileştirmeler ve nihayet, halkımızın temel ihtiyaçlarından olan Doğalgaz’ın Karadeniz’de bulunduğuna dair müjdeler(!) Sanki, bugünden yarına evlere bol ve ucuz doğalgaz gelecekmiş gibi…

    Değerli okurlarım, muhtemel bir erken seçimle  sanırım ki, “Atı alan yine Üsküdar’ı geçecektir.” Yüksek Seçim Kurulu dahil bütün güçler bu iktidarda toplandığına göre, sadece yapılan seçim masraflarına yazık olacaktır.

    İstatistik, “Yanlış rakamların, doğru toplanmasına“ denir. Bu Bilgisayar çağında, rakamlar elbette doğru toplanacaktır. Ama, o Bilgisayara gelen hangi sonuç doğru olarak hesaba katılacak, ya da toplanacak, onu sadece Allah bilecek.

   Onun için bir erken seçim bekliyorum, ama sonucundan umutlu değilim.