Moved Permanently

Bu ne utanmazlık, bu ne terbiyesizlik? İnsanlık ahlakı, İslam ahlakı bu mudur? Bu ve benzeri rezillikler İnternet ekranında sürekli dolaşıyor. “Ayıp” denen bir olgu kalmamış. Yeni nesil bu pislik, bu edepsizlik batağında nasıl terbiye edilecek?

      Değerli okuyucularım;  Tek cümle ile “Ar damarı çatlamış bir toplum” haline geldik. Yani, halkımızın bir bölümü ya da kimileri, “Utanma” duygusunu üstlerinden atmış durumda. İşin en kötü yanı, ar damarı çatlayanların başında ne yazık ki kimi kadınlarımız geliyor. Bu kimilerinde “Ayıp” denen bir olgu kalmamış.

    Ar damarı, insanın utanma duygusudur. Bu damarın mecazi anlamda çatlaması ise, utanmazlığın (kepazeliğin) ortaya çıkmasıdır. Bu durum,  çok kötü bir durumdur.

      Adına Milenyum dediğimiz 2000’li yıllarda hayatımıza giren İnternet, dünyadaki iyi oluşumları da kötülerini de gösteriyor. Dünya, elinizin altında. Bu iktidarın Milenyumun başında devletin başına geçmesi ve devlet otoritesini kullanması ise, hiç de iyi bir gösterge olmadı.

     Özellikle, sözünü ettiğimiz İnternet kullanımı, bizim toplumumuza faydadan çok zarar getirdi. Ahlakı yerle bir eden ve gelişme ve de eğitim çağındaki çocukların terbiyesini olabildiğince olumsuz etkileyen İnternet, yetişkin vatandaşlarımızın da ahlakını bozdu. Daha doğrusu bozduğu o ahlak, şimdi İnternet sayfalarında ve kullanıcıların gözleri önünde. Seyreyle gözüm seyreyle.

                                 NE DEMEK, G.TÜNÜN KILIYIM?

      Daha önce televizyonlarda görmüş, gazetelerden okumuştum. Ancak, İnternette videosunu görmemiştim, geçen gün gördüm.

     Bir miting meydanı. Televizyoncu/Gazeteci, elinde mikrofon, başörtülü genç bir kadına yaklaşıyor. Cumhurbaşkanını kastederek soruyor. Herkesin içinde verdiği şu cevaba bakar mısınız?

     Başörtülü genç kadın, önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na çatıp, Tayyip Erdoğan’ı yüceltiyor ve ağzını var gücüyle açıyor. “Kılıçdaroğlu, sen merdivene ters bindin, ama milleti ters bindiremezsin. Allah belanı versin inşallah. Erdoğan’ın g.tünün kılıyım.” diyor. Breh! Breh! Breh!

      Bunu söyleyen genç bir kadın ve söz onun çatlayan/patlayan ar damarından çıkıyor. Bu kadının kocası, çoluğu-çocuğu, ailesi efradı, anası babası, kayını kaynanası, kaynatası, konu komşusu ve cümle alem, bu rezili görmüyor mu? Bu kadın, merdivene ters binenin  esas kendisi olduğunu düşünemiyor mu?

     Başka bir kadın, yine genç ve başörtülü. Yine utanmadan ortaya çıkıyor ve kendisine uzatılan mikrofona konuşuyor. “12 yıllık evliyim. Başkanım istesin, kocama sunmadıklarımı ona sunmaya hazırım.” Adı, Zeynep Alametoğlu olan bu utanmaz kadın devamla;  “Kocanı boşa gel dese, boşanır hemen haremine girerim.”  diyor. Görüntü ve açıklamaları ortada, İnternette dolaşıyor. Tabii ki, bu harem merak ediliyor. İnsan “Pes!” demekten başka bir şey diyemiyor.

    Bu kadın evli olduğuna göre, kocası nerede? Boynuzları kaç santim? Bu kadınla nasıl yaşıyor? Bunların çocukları yok mu? İnternet meraklısı çocuklar bu videoyu görmüyor mu? Bu kadının anası, babası, kardeşi, hısım akrabası, konu komşusu da yok mu? Elbette vardır. Bu rezile tepki vermemişlerse, demek ki merdivene onlar da ters binmişler.

    Eskiler böyle bir duruma tanık olsalar, buna “Kıyamet alameti” derlerdi.

    Hatırlayınız, birkaç yıl önce başka bir kadın da Tayyip Erdoğan’ı kastederek, “Onun g.tünün kılı olayım.” demişti.

    Yine hatırlayın, Yıllar önce Tarkan adlı şarkıcı da bir şarkısında, “Kıl oldum abi” diyordu. Ancak, kimin ve neresinin kılı olduğunu söylemiyordu. Bu kadınlar ise, açık açık söylüyor.

     Değerli okuyucularım, İnternet’te dolaşan bu nevi yazılı ve sözlü pislikler, rezillikler, ahlaksızlıklar, hırsızlık ve yolsuzluk videoları insanın midesini bulandırıyor. Ancak, gidişata ve yaşadığımız topluma ve de yönetenlerimize bakıldığında hepsinin gerçek olduğunu görüyoruz, anlıyoruz. Açın bakın, çok sayıda başka örnekler de var.

    “Bu kişiler, bu söz ve hareketlerinin karşılığında acaba bir ödül mü alıyorlar?” şeklinde düşünmeden geçilemiyor.

     Ömrünün önemli bir kısmını, çocuklarımızın eğitimine (terbiyesine) ayırmış bir kişi olarak, bu gidişattan tiksinti duyuyorum.

     O nedenle, yeni yetişmekte olan neslin geleceğini çok karanlık görüyorum. Toplumun da öyle!