|
|||
Yardımsever misiniz? | |||
Naci AKAY | |||
Sizi bilmem, ama böyle birileri var. Adını belli etmeden, yoksul insanların kapısına zarf içinde para bırakıyor. İstanbul’dan sonra, şimdi de Suriyeli yoksullara elini uzatmış. Bu zamanda böylesi, hayret ki hayret! Değerli okurlarım: Yardımın öteki adı “Muavenet” tir. Yardımcıya da “Muavin” derler. Müdür Yardımcısı yerine, Müdür Muavini gibi… Muavenet, eskiden çok vardı, ama şimdi yok gibi. Çünkü, karşılıksız yardım anlamını taşıyan bu sözcüğün anlamına pek itibar eden kalmadı. Başka bir söylemle, gerek insanlar arasında, gerekse toplum olarak yardımlaşma bitme noktasına geldi. “Düşenin dostu olmaz.” Sözü de işte buradan türemiş. Peki, yardımlaşma bitti mi? Hayır, kimilerinin öyle yardım ve destekleri görülüyor ki, “Bravo, insanlık ölmemiş!” deniliyor. Doğru olan da bu, hep özlenen de bu. Sayısına gelince, çok az! AKLIMA, NEREDEN GELDİ? Birkaç gün önce, okuduğum bir haberden geldi. Bir yardımsever (her kimse), bir zarfın içine en az 1000’er liralar koyarak, İstanbul/Beyoğlu’nun pek fakir bir semtinin, yıkık dökük evlerinin sokak kapılarının aralığına bırakmış. Bulanlar, önce şaşırmışlar. Kim olduğu bilinmeyen bu kişi, zarfın içine “Bana dua edin.” yazısından başka hiçbir işaret koymamış. İnsanlara yardım etmenin çeşitli yolları var. Bu da onlardan biri. Zarfı bulanlar, şaşkınlık geçirirken “Bu zamanda, bu yardım nasıl olur? Diyerek şaşırmışlar ve pek sevinmişler. YARDIMLAŞMA YAYGIN MI? Hayır! Halk arasında fazlaca görülmüyor. Siyasi iktidar, devletin imkanlarını ve gücünü kullanarak, yoksul ve çaresiz insanlara çeşitli yardımlar yapıyor, ancak bu yardımların daha çok “seçimlerde oy kapmaya yönelik” olduğu ifade ediliyor. Çünkü, bu yardımlar seçimlere yakın olan zamanlarda yapılıyor. Yardım dendiğinde, daha çok varlıklı insanların, yoksullara destek olması akla gelir ki, bizim toplumumuzda buna pek fazla rastlanmıyor. Kimi yapılan yardımların, daha çok “gösteriş” için yapıldığı ve itibar toplamaya yönelik olduğu anlaşılıyor. KİMLER YARDIM ETMELİ? Tabii ki varlıklı insanlar. Biz onlara zenginler diyoruz, ama onların sadece cepleri zengin, kalpleri ve vicdanları çok fakir. Hepsinin mi? Hayır! Uzun yıllar görev yaptığım İstanbul’da çok yardımsever varlıklı insanları tanıdım. Onlara hayranlık derecesinde yaklaştım ve cepleri gibi, gönüllerinin de zengin olduğunu gördüm. Gazetelerin “Ekonomi” sayfalarında, her gün onların kazançlarını ve dillere destan varlıklarını okuyoruz. Onlara sorarsanız, yardımı sürekli yapıyorlar, ama belli etmiyorlar. Bazıları da gösteriş olmasın diye gizli yapıyoruz diyorlar, ancak bu sözlerin de hepsi doğru değil. Bir öğle yemeği için İtalya’nın Başkenti Roma’ya ya da Fransa’nın Başkenti Paris’e gidenleri biliyorum. Onların, hiç de yoksuldan yana olmadıklarını da biliyorum. Oysa, onların yoksul insanlara yapacakları yardımlar kendilerine kaybettirmez, her bakıma kazandırır. Değerli okurlarım; yoksula yardım, biraz da manevi inanç meselesidir. Hz. Peygamber’in ortalıkta dolaşan bir çok uydurma hadisi vardır. Ancak, “Komşusu aç iken tok yatanlar, bizden değildir.” Hadisi doğrudur ve her yönüyle de doğrudur. Sizi bilmem, ama böyle birileri var. Adını belli etmeden, yoksul insanların kapısına zarf içinde para bırakıyor. İstanbul’dan sonra, şimdi de Suriyeli yoksullara elini uzatmış. Bu zamanda böylesi, hayret ki hayret! Değerli okurlarım: Yardımın öteki adı “Muavenet” tir. Yardımcıya da “Muavin” derler. Müdür Yardımcısı yerine, Müdür Muavini gibi… Muavenet, eskiden çok vardı, ama şimdi yok gibi. Çünkü, karşılıksız yardım anlamını taşıyan bu sözcüğün anlamına pek itibar eden kalmadı. Başka bir söylemle, gerek insanlar arasında, gerekse toplum olarak yardımlaşma bitme noktasına geldi. “Düşenin dostu olmaz.” Sözü de işte buradan türemiş. Peki, yardımlaşma bitti mi? Hayır, kimilerinin öyle yardım ve destekleri görülüyor ki, “Bravo, insanlık ölmemiş!” deniliyor. Doğru olan da bu, hep özlenen de bu. Sayısına gelince, çok az! AKLIMA, NEREDEN GELDİ? Birkaç gün önce, okuduğum bir haberden geldi. Bir yardımsever (her kimse), bir zarfın içine en az 1000’er liralar koyarak, İstanbul/Beyoğlu’nun pek fakir bir semtinin, yıkık dökük evlerinin sokak kapılarının aralığına bırakmış. Bulanlar, önce şaşırmışlar. Kim olduğu bilinmeyen bu kişi, zarfın içine “Bana dua edin.” yazısından başka hiçbir işaret koymamış. İnsanlara yardım etmenin çeşitli yolları var. Bu da onlardan biri. Zarfı bulanlar, şaşkınlık geçirirken “Bu zamanda, bu yardım nasıl olur? Diyerek şaşırmışlar ve pek sevinmişler. YARDIMLAŞMA YAYGIN MI? Hayır! Halk arasında fazlaca görülmüyor. Siyasi iktidar, devletin imkanlarını ve gücünü kullanarak, yoksul ve çaresiz insanlara çeşitli yardımlar yapıyor, ancak bu yardımların daha çok “seçimlerde oy kapmaya yönelik” olduğu ifade ediliyor. Çünkü, bu yardımlar seçimlere yakın olan zamanlarda yapılıyor. Yardım dendiğinde, daha çok varlıklı insanların, yoksullara destek olması akla gelir ki, bizim toplumumuzda buna pek fazla rastlanmıyor. Kimi yapılan yardımların, daha çok “gösteriş” için yapıldığı ve itibar toplamaya yönelik olduğu anlaşılıyor. KİMLER YARDIM ETMELİ? Tabii ki varlıklı insanlar. Biz onlara zenginler diyoruz, ama onların sadece cepleri zengin, kalpleri ve vicdanları çok fakir. Hepsinin mi? Hayır! Uzun yıllar görev yaptığım İstanbul’da çok yardımsever varlıklı insanları tanıdım. Onlara hayranlık derecesinde yaklaştım ve cepleri gibi, gönüllerinin de zengin olduğunu gördüm. Gazetelerin “Ekonomi” sayfalarında, her gün onların kazançlarını ve dillere destan varlıklarını okuyoruz. Onlara sorarsanız, yardımı sürekli yapıyorlar, ama belli etmiyorlar. Bazıları da gösteriş olmasın diye gizli yapıyoruz diyorlar, ancak bu sözlerin de hepsi doğru değil. Bir öğle yemeği için İtalya’nın Başkenti Roma’ya ya da Fransa’nın Başkenti Paris’e gidenleri biliyorum. Onların, hiç de yoksuldan yana olmadıklarını da biliyorum. Oysa, onların yoksul insanlara yapacakları yardımlar kendilerine kaybettirmez, her bakıma kazandırır. Değerli okurlarım; yoksula yardım, biraz da manevi inanç meselesidir. Hz. Peygamber’in ortalıkta dolaşan bir çok uydurma hadisi vardır. Ancak, “Komşusu aç iken tok yatanlar, bizden değildir.” Hadisi doğrudur ve her yönüyle de doğrudur. |
|||
Etiketler: Yardımsever, misiniz?, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.