Rezilliklerle dolu olup, ahlakı yok eden, Türk ailesini temelinden bozan, yuvalar yıkan, terbiyeyeve çocuklarımızın eğitimine büyük zarar veren, “Sosyal Medya” dedikleri bu İnternet oyunları, devletin otoritesi ile mutlaka denetlenmelidir. Asla “Kaldırılsın demiyorum”, ama mutlaka denetlenmelidir.

    Değerli okurlarım; Mehmet Akif, yazdığı İstiklal Marşı’nda Medeniyeti, “Tek dişi kalmış canavar” olarak niteliyor. Kaç dişi kaldığını bilemem, ama kimi yerlerde adeta bir “Canavar” olduğu belli.

  Kimilerine göre Bilgi Çağı, kimilerine göreyse İnternet Çağı olarak nitelenen 2000’li yıllara, hemen herkesin kullandığı İnternet, damgasını vurdu. Çocuklar bile İnterneti, gerekli olan faydasından çok, oyun aracı olarak kullanıyorlar. Zamanla, İnterneti daha yakından tanıyıp, işte o zaman faydalı alanlarda kullanmasını öğreniyorlar.

SOSYAL MEDYA

Hal böyle iken, şimdi başımıza bir “Sosyal Medya” belası çıktı. Artık herkes bir biriyle telefonla konuşur gibi, sosyal medya aracılığı ile yazışıyor, konuşuyor, anlaşıyor. Özellikle, atılan karşılıklı mesajlar ya da topluma yönelik bildiriler, İnternette adeta cirit atıyor.

İyi de, bunları kim nasıl denetliyor? Ne kadarı iyi amaçla, ne kadarı kötü niyetle kullanılıyor, tam bilen yok. Bilinen bir şey varsa, kötü niyetliler bu aracı daha çok kullanıyor ve kişilere ve de topluma zarar veriyorlar. Hakaretin biri bin para.

İLGİ ÇEKEN ÖRNEKLER

İnternette, muhabereye uygun Facebook (Fesbuk), İnstagram, Twitter adlı siteler var. Bir de “Tik-tok” bulmuşlar. Karşılıklı düet yapıyorlarmış.

Tabii bunlarla, karşılıklı tanışma ve yazışmalar geliyor. Özellikle kadınlar ve kızlar ses, yazışma ve görüntü olarak önce İnternet’te tanışıyor ve hemen her gün yazışmaya başlıyorlar. Mesela, İnstagram’a telefon numarası, fotoğraf ve benzeri resim koymak da moda olmuş.

Bu yazışmalarla, kadın evli olsa bile kısa sürede bir arkadaşlığa ve duygusal yakınlığa dönüşüyor. O kısa süre sonra, kadın ve erkek evli ve çocuk sahibi olsalar bile, belirlenen bir yerde buluşuyorlar. Yani nikahlı kadın evini, eşini ve çocuklarını terk edip, İnternette tanıştığı bu kişi ile buluşup, yaşamaya başlıyor. Terk edilen esas eşleri ise, beklesin dursun. Nikahlı olmak bile, vız geliyor.

Daha sonra çok kere pişmanlıklar, boşanmalar, kavgalar, cinayetler, olursa yeni birliktelikler ve nikahlar, perişan olan eş ve çocuklar. Rezaletin yanında,tam bir aile dramı.

Değerli okurlarım, bu çirkinlikler internette önce pek olmuyordu. Olsa da, seyrek oluyor ve önceleri büyük tepki alıyordu. Şimdi ise, askerlik talimi gibi yani,“Atış serbest” der gibi sonuçlar ortaya çıkıyor. Salt bu sebeple meydana gelen olayları yansıtan TV’lerin kayıp programları, tek kelime ile rezillik.

                                SOSYAL MEDYA HESAPLARI

Öte yandan açılan “Sosyal Medya” hesaplarından yapılan duyurular ve verilen mesajlar da çok kere öfke, kin ve hakaret içeriyor. Gerçi, Sosyal Medya her yerde kullanılıyor. Mesela, Amerikan Başkanı gibi Devlet Başkanları bile kullanıyor, ama edebi dairesinde. Kimseye hakaret içermeden.

Kimi kullananlara sorarsanız “Eleştiri için kullandım” dese de, öyle olmuyor. Kin ve hakaretler, havada uçuşuyor.

Bu hakaretler bazen,edep, şeref ve haysiyet sınırlarını da aşıyor. Ve tam bir ahlaksızlığa dönüşüyor. İşte bu yanlış.

Her şeye söz yetiştiren ve tavır koyan Cumhurbaşkanı, bu konu ile hiç ilgilenmiyor. Yüce dinimizin kimi kurallarına aykırı olan bu davranışları görüyor ve aldırış bile etmiyor.

Nihayet, bu yolla kızına yapılan ağır bir hakaret sonrası ilgi gösterdiyse de, sonu gelmedi. Şimdi, Sosyal Medya yine başıboş kullanılıyor ve hakaretler devam ediyor. Buna bir çare.

Çare, bu konunun ilgili ve yetkili devlet makamları tarafından ciddi biçimde denetlenmesi ve bu yanlışlara bir yaptırım getirilmesidir. Gerekirse, bu tür hesaplar kapatılmalı ve sahiplerine bir daha izin ve böyle bir imkan verilmemelidir.

Son zamanlarını yaşadığı belirtilen AKP iktidarı bunu yapar mı? Çok zaman dediğim gibi, “Güldürmeyin beni, Zaman kötü, kolla kendini”