ads
DOLAR 36.24 ₺
EURO 38.02 ₺
STERLIN 45.61 ₺
G.ALTIN 3,352.91 ₺
Ç.ALTIN 5,651.17 ₺
BİLEZİK 3,152.21 ₺
BTC 97,628.73 $
ETH 2,701.12 $
BİST 9,877.59

Tekin Sönmez

Tekin Sönmez

Gel de, İsyan Etme!

Yayınlama: 14 Şubat 2017 Salı 09:24 Okunma: 3114

   Suriye batağına saplanalı, tam 174 gün olmuş. 174 günde 67 askerimiz, “şehit oldu” denilerek ölmüş. Bu batakta daha ne kadar kalacağımız ve kaç kişinin daha öleceği belli değil

    Değerli okuyucularım,  bu yazım belki de bildiklerinizin tekrarı olacak, ama olsun. Devleti yönetenlerin yaptıkları bu hata, gündemden hiç düşmesin ki, ileride başka hatalar yapılmasın.

     Güney komşumuz Suriye ile hiçbir sorunumuz yoktu. Oldu da denilemez. O kadar ki, iki ülkenin liderleri ailece görüşüyor, birbirlerine konuk oluyor, birlikte tatil yapıyor, düğünlerinde bulunuyor, hediyeleşiyor, sadece içtikleri su ayrı gidiyor.

      Gün geliyor, oyun kurucu Amerika “Ben, bu Esat’ı sevmedim. Siz de sevmeyin” diyerek, Türkiye’ye bulaşıyor.

     Emir büyük yerden gelince, rüzgar tersine esmeye başlıyor ve Esat artık, Eset oluyor ve iki ülke arasında  suni bir düşmanlık başlıyor.

     Kavgada yumruklar sayılmaz, ama bize atılan yumruklar sayılmaya başlanıyor. İlk yumruk, Suriyeli göçmenlerden geliyor. 3 milyon Suriyeli Türkiye’ye doluşuyor. Ekmek elden, su gölden gönüllerince yaşamaya başlıyorlar.

     Avrupa, göçmen avında yani bir tek göçmenin ülkelerine girmelerini istemezken, Türkiye kaçak çöplerin döküldüğü bir çöplüğe dönüyor.

                         HALKIN RIZKINI, SURİYELİLERE YEDİRİYORLAR

    Çoğuna iskan izni ve vatandaşlık verilmekte olan Suriyelilerden kimileri, birer suç makinesi gibi hareket ederken, kimileri büyük ölçekli işyerleri kurup, Türkiye’nin ekonomik çıkarlarına ortak oluyorlar. O kadar ki, beğendikleri Türk işçilerini yanlarına alıyor, beğenmediklerini almamak için kapılarına, “Yabancı işçi alınmaz.” yazısını yazıyorlar. Yani, bizim vatandaşlarımız ülkemizde yabancı, onlar yerli gibi oluyorlar.

    Bütün bunlar, oylarımızı vererek seçtiğimiz yöneticilerin sayesinde oluyor.

    Değerli okuyucularım, bu Suriyeli göçmenlere sağlanan imkanlar, bizim yoksul olan halkımıza sağlanmış olsaydı, yoksul sayısı ve geçiminde zorluk çekenlerin sayısı oldukça azalırdı.

                                      SUREİYE’DE, NE İŞİMİZ VARDI?

      En uzun sınır komşumuz olan Suriye ile sınır anlaşmazlığı dahil, önemli hiçbir anlaşmazlığımız yoktu ve olmadı.

     10 yıl önce Suriye’ye (Hama, Humus, Halep, Şam) gittiğimde, görüştüğüm  Suriyeliler, Türkiye’yi ve Türkleri çok sevdiklerini, Türkiye’de akrabaları olduğunu, karşılıklı sınır ticareti yaptıklarını, bu durumun iki ülkenin vatandaşlarının çıkarına olduğunu ve daha olumlu pek çok beyanda bulunmuşlardı.

     İki devletin yönetimleri ve halkı candan dost olan bu iki komşu ülkenin, durduk yere düşman olmalarını  anlamak mümkün olamıyor.

      Hal böyle iken, Türk askerinin bu ülkenin topraklarına girip, Suriye’nin düşmanı olan, adına Özgür Suriye Ordusu denilen ve çete olarak tanımlanan bu guruba destek vermesi, şaşırtıcıydı.  Bağımsız bir ülkenin topraklarına girip egemenlik hakkına tecavüz etmesi ise, arkasında kim olursa olsun bizim egemenliğimizi de tehlikeye soktuğu gibi, dünya ölçeğindeki itibarımızı da küçültmüş oluyordu.

     Daha da önemlisi, gereksiz yere girdiğimiz bu bölgede, ne uğruna savaştığını bilmeyen askerimizin ölmesiydi. Bu gereksiz savaş 174 günden beri, 67 vatan evladını bu dünyadan aldı, götürdü. İşte, gel de isyan etme!

     3 milyon Suriyeliden en az 500 bininin eli silah tutarken, onların toprakları için bizim çocuklarımız neden ölüyordu? Bunların hesabını kim verecekti? Ya da hesap vermesi gerekenlere, bunun hesabını kim soracaktı?

      İyi bilinmeli ki, yakın bir gelecekte Türkiye Cumhuriyeti’nin rejimini değiştirmek isteyenlere destek olanlar, çocuklarının yaban ellerde canlarını vermesine onay vermiş olacaklar.

       O destekçilere, buradan üç kelimeden ibaret bir sözümüz var. “Kendi düşen ağlamaz.” O nedenle, onların ağlamaya hiç hakları yok!

google-site-verification=uSnnSC5jUTWittUtiCokfxv6706ikL65px5KxiN1Mg4