Bu söz, “Meczup ya da Fesli Kadir” olarak tanınan Kadir Mısıroğlu’na ait. O, tam bir “Atatürk düşmanı” olarak öldü. Düşmanımız Yunan’dan yana olan bu adamın tabutu ne yazık ki, uğruna kan döküp, canımızı verdiğimiz Türk Bayrağına sarılarak mezara yollandı.
Değerli okurlarım; Kendisini tarihçi olarak tanıtan, ancak bir meczup olarak tımarhanede tedavi gören bu zat, tam bir Atatürk düşmanı olarak tanınıyordu. O kadar ki, “Atatürk’e zerre muhabbeti olanlar, cenazeme gelmesin.” diyecek kadar Atatürk’ten nefret eden bir kişiydi.
Kadir Mısıroğlu adındaki bu zat, 6 Mayıs günü öldü ve aynı gün, yandaşları tarafından bir camiinin haziresine (bahçesine) gömüldü.
Kadir Mısıroğlu’nu, eski yıllardan tanıyorum. Çarpık beyanları ve tarih adına yaptığı tutarsız ve doğru olmayan, hatta suç nitelikli konuşmalarıyla dikkat ve tepki çekiyordu. Vaktiyle o sebeple, sık sık adli takibata uğruyordu. Öyle ki, bir dönem bu takiplerden kurtulmak için yurt dışına kaçmış ancak, kendi zihniyetinde olanların iktidar olması sonucu tekrar ülkeye dönebilmişti.
Son olarak Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarından çok büyük destek ve himaye gören Mısıroğlu, Cumhurbaşkanı’nın sofrasına davet edilmiş ve baş köşeye oturtulmuştu. Bir ara hastalanıp yatağa düşünce de, Diyanet İşleri Başkanı tarafından evinde ziyaret edilmiş, Başkan büyük ölçüde eleştiriye uğramıştı.
MİLLİ MÜCADELEYE KARŞI
Kadir Mısıroğlu, Türkiye Cumhuriyeti devletinin benimsediği laik düzeni kabul etmiyor, Padişahın emrinde bir şeriat düzeninden yana olduğunu açıkça belirtiyordu. O kadar ki, şeriata son veren Kurtuluş Savaşını kazanmış olmamızdan pek rahatsız olup, açıkça ve yüksek sesle “Keşke Yunan galip gelseydi” diyordu. İşte o, en çok bu sözüyle hatırlanıyordu.
Dahası var, bu zat; “10 Kasım günü Saat 9’u 5 geçe, kenefe (helaya) gidin” diyordu. Bu zat; “Mustafa Kemal’in bu memlekete verdiği zararı, Yunan vermedi” diyordu. Bu zat; “O Atatürk heykellerinin, köpek leşi gibi sürükleneceğini göreceksiniz.” diyordu.
Bu zat, bu sözleriyle büyük kurtarıcıya hakaret edip, düşmanımız olan Yunanlılara açıkça arka çıkıyor, onların galip, bizimse mağlup olmamızı istiyordu. Tıpkı, son Sadrazam Mustafa Sabri Efendi gibiydi.
Ne var ki, onun bu hain tavrına ve söylemine, bu ülkeyi yöneten ve milli şuura sahip hiç kimse karşılık verip, tepkisini göstermiyordu.
O, TAM BİR ATATÜRK DÜŞMANI !
Kadir Mısıroğlu ulu orta konuşmaları ve İnternete düşen çok sayıda bu tarz videosu ile, Türk devleti ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’e dil uzatıyor, onu hiç sevmediğini her vesileyle söylüyordu. O kadar ki, ona karşı en küçük bir sevgisi olanın cenazesine gelmemesini istiyordu. Nitekim öyle oldu. Bu isteği/vasiyeti yerine geldi. Atatürk’ü sevenler, onun cenazesine gitmedi.
6 Mayıs günü yapılan cenaze törenine, iktidarın hemen bütün önde gelenleri katılmış, daha da önemlisi tam bir Atatürk düşmanı olan bu zatın tabutuna, Türk Bayrağı örtülmüştü.
Oysa, 2893 numaralı Bayrak Kanunu ve 18697 numaralı Bayrak Tüzüğüne göre, buna layık hiçbir sıfatı olmayıp, aksi sabit olan bu kişinin tabutuna Bayrak örtülemezdi, ama büyük bir alayişle örttüler. Böylece, bu örtünün de bir anlamı kalmadı. Yunan Bayrağının örtülmesinde ise, hiçbir sakınca yoktu.
Onun, “Kurtuluş Savaşında, keşke Yunan galip gelseydi !” sözü, hatırımdan hiç çıkmıyor.
|