|
|||
Seçim Güvenliği Unutulmasın! | |||
Naci AKAY | |||
16 Nisan’daki referandumda döndüğü söylenen “katakulli”ler tekrarlanırsa,seçim boşuna yapılmış olur. Muhalefet partilerinin, “Atı alanın, Üsküdar’ı geçmesi”ne izin vermemeleri gerekir. Değerli okuyucularım; Demokratik siyasi hayatıta geçişin başlangıcı olan 1946 seçimlerinde, büyük ölçüde hile yapıldığı, açık oy, gizli tasnifli gibi garip ve sakıncalı bir seçimin yapılarak, oyların çalındığı ve saçimin böylece halkın iredesini yanıstmayıp, adil olmadığı yıllarca yazıldı, söylendi, hala söyleniyor. Daha sonra yapılan seçimlerinse, daha adil ve dürüst yapıldığı ve seçim sonuçlarının halkın iradesini yansıttığı ifade edildi. Anayasa’nın “Kuvvetler Ayrılığı” ilkesini pek gözetmeyen ve böylece adalete hakim olmak isteyen AK Parti iktidarının, seçimlerde de dürüst bir davranış göstermediği, hep yazıldı ve söylendi. Özellikle son yapılan 16 Nisan 2017 tarihli Anayasa oylamasında, oy verme işlemi bittikten sonra Yüksek Seçim Kurulu’nun yeni kararlar alması ve mühürsüz oyları da kabul edilir sayması, yapılan referanduma çok büyük ölçüde gölge düşürdü. Kanunun açık hükmüne rağmen YSK’nın bu kararı alıp iktidar lehine tavuır koyması, seçimin dürüst yapılmadığını ortaya koymaya yetti. Hele, Cumhurbaşkanı’nın her şey oldu bitti, artık geriye dönülemez anlamındaki “Atı alan üsküdarı geçti” sözü, işin bir “oldu-bitti”ye getirildiğini göstermeye yetti. PARTİLER, TEYAKKUZDA! Bu olaydan sonra gözleri bir kere daha açılan öteki partiler, bu seçimde hile yaptırmayacaklarını ve seçimin mutlaka dürüst yapılacağın söylüyorlar. O kadar ki, CHP ve İYİ Parti yaptıkları açıklamalarda, “Her türlü tedbiri aldıklarını ve seçim güvenlini tamamen sağlayacaklarını” söyleseler de, bendeniz bu açıklamalara pek inanmıyorum. Çünkü, son sözü söyleyecek olan Yüksek Seçim Kurulu, acaba ne kadar tarafsız ve adil davranacak? 16 Nisan referandumunda yara alan bu kurum, bu seçim için büyük ölçüde güven kaybetmiştir. Kurum Başkanı’nın soyadının “Güven” olması, halkımıza güven vermiyor. Başkan Sadi Güven yaptığı açıklamada; “Seçimlerin güvenle yapılması için her türlü tedbiri aldıklarını, seçim başlamadan seçim sonuçları üzerinde algılar oluşturmanın doğru olmadığını, seçimlerin güven içinde yapılacağını,mükerrer ve sahte seçmen olmayacağını, sahte oy pusulası kullanılmayacağını, siyasi partilerin sandıklarda görev vereceği kişilere eğitim vereceklerini, partilerin sandıklara mutlaka temsilci göndermelerini” söylüyor. Ancak, acaba ne kadar doğru söylüyor? İYİ Parti’nin, bu konuda nasıl çalıştığını bilemiyoruz. CHP’nin Ordudan ayrılan bir Teğmeni bu işin başına getirip, seçim güvenliği konusunda çalışmalar yapmasının, ne kadar yeterli olacağını da bilemiyoruz Zaman, giderek daralıyor. Seçim güvenliğinin sağlanması için muhalefet partilerinin çok iyi çalışması ve tedbir alması gerekiyor. Sonradan “Ah, Vah!” etmkelerinin hiç, ama hiçbir yararı olmayacak.
|
|||
Etiketler: Seçim, , Güvenliği, Unutulmasın!, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.