Kur’an ayetleriyle alay eden Egemen Bağış’ın, takım elbise ve çikolata kutularının içinde rüşvet aldığı açıklanmıştı. Bunun üzerine, seçimlerde tekrar aday yapılmadı, ama şimdi Büyükelçi yapılıyor. İşte size, Türkiye!
Değerli okurlarım; Sürekli söylüyorum, Türkiye bir tezatlar, yani çelişkiler ülkesi oldu. Doğruların yerini, hep yanlışlar aldı. Özellikle bu iktidar döneminde, kimi yapılanlara bakıp da şaşmamak elde değil.
Uygulamada ilk göze çarpanlardan biri, ehil olmayanların layık olmadıkları görevlere getirilmesi. Böylece, partizanlığın dibe vurması. Hak, hukuk ve adaletin tamamen kaybolması.
Bunların her gün yeni örneklerini görüyoruz. Türkiye nereye gidiyor? Diyenlere cevap vermek mümkün olmuyor. Kötüye gittiği, zaten belli.
HAKSIZ, LİYAKATSİZ TAYİNLER
Büyük yanlışların başında, devlet kadrolarına hak etmeyenlerin getirilmesi oluyor. Yani, işin ehline verilmemesi. Oysa, Allah’ın kitabı Kur’an-ı Kerim’de Yüce Yaradan, “İşi ehline verin.” Diyor. Ama, buna uyan ve dinleyen kim?
İktidar, yeterli ve ehil olmalarına bakmadan, devletin bütün koltuklarını yandaşlarla doldurdu. Bu uygulama, kesintisiz devam ediyor.
Son gelen haberlere göre, Egemen Bağış adındaki bir yandaş, Prag Büyükelçisi yapılıyormuş. Dinimizi referans alan iktidarın bir zamanlar Bakan koltuğunda oturan bu kişi, bir arkadaşı ile konuşurken Kur’un-ı Kerim’le alay etmiş ve Bakara Suresine “Bakara-Makara” diyerek, adeta dalga geçmişti.
Daha sonra meydana gelen “Rüşvet Baskını”nda da, ahlaksız-maruf bir kişiden takım elbiselere sarılı çikolata kutularında rüşvet aldığı açıklanmıştı.
Hayrettir, hiçbir takibata uğramayan bu kişi, ilk seçimde listeye alınmamıştı. Buna rağmen, geçen zaman içinde yüzü kızarmadan ortalıkta dolaşmış, şimdi de Prag Büyükelçisi yapılmakta olduğu açıklanmıştır.
Meclisten kovulan ve Türk vatandaşlığından çıkarılan Merve Kavakçı adlı yandaş bayanın Malezya Büyükelçisi yapılarak ödüllendirilmesi gibi, Egemen Bağış’ta adeta ödüllendiriliyor.
Değerli okurlarım, Bu iktidar döneminde çok önemli görevlerden olan ve ülkemizi yurt dışında temsil eden Büyükelçilerin meslek erbabından değil de, yandaşlardan nasıl seçildiğini çok iyi biliyoruz. İşte birkaç örnek. Tekrar seçilemeyen AKP Milletvekillerinden Eskişehir Milletvekili Murat Mercan Tokyo Büyükelçisi, Şanlıurfa eski Milletvekili Emin Önen Pekin Büyükelçisi, Bursa eski Milletvekili Tülin Kara, Makedonya Büyükelçisi, İzmir eski Milletvekili Zekeriya Alaçam Cakarta Büyükelçisi, Sakarya eski Milletvekili olup kardeşi Fetö’den içeride olan Şaban Dişli Lahey Büyükelçisi, Cumhurbaşkanı Danışmanı Lütfullah Göktaş Vatikan Büyükelçisi, Aile Bakanı’nın kız kardeşi Kuveyt Büyükelçisi yapılıyor. Bunlar, kimi örnekler.
SIRADA BEKLEYENLER
Egemen Bağış’ın da Büyükelçi yapılmasından sonra, sırada oğlu paralar, para kasaları ve para sayma makineleri ile suçüstü yakalanan İçişleri eski Bakanı Muammer Güler, çok ama çok büyük rüşvet aldığı açıklanan ve kolunda yine rüşvet olarak edindiği o zamanın parasıyla 700.000 liralık saat takan Zafer Çağlayan’ın da Büyükelçi yapılabileceği söyleniyor.
TOKİ’nin eski Başkanı eski Bakan Erdoğan Bayraktar ile, çaldığı paraları evinde kutular içinde saklayan Halk Bankası Müdürü Süleyman Aslan da, pekala Büyükelçi yapılabilir.
Mesela, Zafer Çağlayan Amerikan Büyükelçisi yapılabilir, ama Amerika’da hakkında tutuklama kararı var. Ona bir çözüm gerekir. FETÖ’nün bir numaralı siyasi ayağı Hüseyin Çelik de, neden Büyükelçi yapılmasın?
Değerli okurlarım; İktidarın bu liyakatsiz ve yandaş atamalarıyla ilgili daha çok örnekler var. Ne var ki, bir gün gelecek bunların hepsi bu önemli devlet kadrolarından temizlenecek. Temizlenecek, ama yaptıkları tahribat bıraktıkları kötü uygulamalar acaba nasıl düzeltilecek?
İşte, bütün mesele burada.
|