Yine var. Ancak, o artık emekli. Geçen hafta, eleğini duvara astı. Bir din görevlisinin, dinin sadece ritüellerini değil, temel buyruklarını da halka doğru anlatıp benimseten yanlarını Yaşar Hoca’da gördük. Ayaspaşa Camii cemaati ve dinleyenleri, onu hiç unutmayacak.
Onu, 1990’lı yılların sonunda Saray/Ayaspaşa Camii İmamı olarak gördüm ve tanıdım. Bir Cuma namazında cami dolmuştu, bendeniz namazı camiin bahçesinde kılmak zorunda kalmıştım.
Namazın ilk sünneti kılındıktan sonra yüzünü görmediğim Yaşar Hoca, minberde Cuma hutbesini irat ediyordu.
Konuşmanın içeriği kadar, hocanın (İmamın) hitabeti de çok düzgündü. Öğretmenler Günü sebebiyle pek güzel hazırlandığı anlaşılan hutbeyi, çok da düzgün okuyordu.
Namaz bittikten sonra Cami’ye girip, hocayı tebrik ettim. Okuduğu hutbenin, metnini görmek istedim.
Yaşar hoca, elinde yazılı bir metin olmadığını, hutbeyi (konuşmayı) irticalen (yazılı metine bakmadan) yaptığını söyleyince, kendisini bir kere daha tebrik ettim.
Hocayı, daha sonraki zaman içinde de görevi sırasında izledim. Bir din görevlisinden beklenenin üstünde görevini başarıyla yapan Yaşar Arabacı hoca, halkın sevgi, saygı ve takdir odağı halindeydi.
Öyle sanıyorum ki, salt o sebeple Ayaspaşa Camii Sabah Namazları dahil, bütün namazlarda ve özel dini günlerde, dolup taşıyordu.
AYASPAŞA CAMİİ ONARILIYOR
2000’li yılların başında, hocanın imamet ettiği Ayaspaşa Camii’nin kubbesinin delindiğini, yağmurlu havalarda Camiinin içine su aktığını, o sebeple ahşap zeminde çürüme ve çökmelerin meydana geldiğini ve Ayaspaşa Camii’nin külliyen onarılmasının gerekli olduğunu, hocadan öğrendim.
Bu durumu, bir vazife gibi addederek İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğü’ne, önce sözlü olarak ilettim. Teklifi, daha sonra Kaymakamlık (Müftülük) tarikiyle resmen yaptık. Önceleri, talep çokluğu sebebiyle pek ciddiye alınmayan teklif, 3 yıl sonra önce programa alındı, ihaleye kondu. İhale, daha sonra iptal edildi. Peşini bırakmamamız üzerine, bilindiği gibi cami tamamen onarıldı ve bu günkü duruma getirildi.
Yaşar hoca, bu zaman dilimi içinde onarımı dikkatle izledi, görevlileri uyardı ve Ayaspaşa Camii böylece yenilenmiş bir duruma getirildi.
BU GAYRET, HOCANIN İLK GAYRETİ DEĞİL
Yaşar Arabacı hoca, Saray Ayaspaşa Camii’ndeki görevinden önce 4 yıl da Saray/Çukuryurt Köyü (Mahallesi) Camii’nde görev yapmıştı. Görev yaptığı Camiinin eski, yıpranmış ve yetersiz olması sebebiyle, kurulmasına önayak olduğu bir Dernek vasıtasıyla, o bu köye çok güzel bir Cami de kazandırmıştı.
Çifte minareli Camiinin altına yapılan dükkanlar, Camiinin bakımı ve onarımı için ayrıca gelir getiriyor, Camiinin ilanihaye ihyasını sağlıyordu.
YAŞAR ARABACI’NIN KISA BİYOGRAFİSİ
Yaşar Arabacı, 1952 yılında Tekirdağ’ın Malkara ilçesine bağlı Çınarlıdere Köyü’nde dünyaya gelmişti.
İlkokulu doğduğu köyde bitiren hocanın, ailesinin ve onu yakından tanıyanların teşvikiyle, din eğitimi alması kararlaştırıldı.
Kur’an Kurslarına aşamalı olarak katılan ve tecvidli olarak (usulüne/kuralına uygun biçimde) Kur’an okumayı öğrenen Yaşar Hoca, geçen zaman içinde bir din adamında olması gereken nitelikleri çabuk kazandı ve Camilerde imamlık yapabilecek olgunluğa erişti.
Girdiği sınavda da başarılı olunca, önce Saray’ın Beyazköy Nahiyesi Camiine İmam Hatip olarak atandı ve burada 3 yıl görev yaptı.
Beyazköy’den, Saray’ın Göçerler köyüne nakleden hoca, burada tam 14 yıl kaldı ve bu köyde de görevini başarıyla sürdürdü.
Daha sonra Saray’ın Çukuryurt köyüne nakledince, burada ise 4 yıl aynı görevi yaptı ve Çukuryurt’tan da Saray Merkez Ayaspaşa Camiine atandı.
Ayaspaşa Camii’nde en uzun süreyi geçiren ve bu Camide aralıksız tam 20 yıl İmam Hatip, hatta gerektiğinde Müezzin olarak görev yapan Yaşar hoca, 2017 yılında 65 yaşını tamamlayınca, zorunlu olarak emekli oldu.
Temmuz 2017 ayında emekli olan ve bu ayın ortasında bir Cuma Namazı’nda cemaatine veda eden Yaşar hoca, bendeniz gibi emeklilerin safına katılmış oldu.
Yaşar Arabacı Hoca böylece 43 yıl fiili, 2 yıl da itibari olmak üzere, toplam 45 yıl Din Görevlisi olarak hizmet ettikten sonra, mesleğine veda etmiş oldu.
O, CAMİDEN VE CEMAATİNDEN KOPAMAZ!
Yaşar Hoca’nın, cemaatine veda etmesine karşın, Ayaspaşa Camii’ne gitmeye devam ettiği ve Cemaate imamlık yaptığı görülüyor.
Bu durumdan hoşnut olan Cemaat de, onun emekli olsa da (fahri olarak) görevini sürdürmesini, kendilerine imamlık yapmasını istiyor.
Cenaze Namazlarında, namaz öncesi ve sonrası hulusi kalple mevta için dua eden ve ettiren ve de kalplere manevi ve uhrevi duygular aşılayan Yaşar Arabacı hocayı, Saray halkı ve görev yaptığı Camilerin cemaati unutmayacaktır.
Bendeniz de, bundan sonraki günleri için kendisine sağlık, mutluluk ve huzurlu bir yaşam diliyorum.