|
|||
YAZ GAZETECİ | |||
-Ben öyle Rahmi Turan gibi ünlü bir gazeteci değilim. Mesela Cumhuriyet
Halk Partisini karıştıracak kadar cesaretli de değilim. Ne yapılmak istendi,
kim kime ne dedi, hiç kimse bir şey anlamadı, ortalık toz duman oldu bitti.
Gerçekten böyle bir şey neden yapıldı. Bazıları çok ciddiye aldı. Bazıları ise
aman bana ne deyip umursamadı bile, çünkü vatandaş geçim derdinde,
vatandaş iş, aş, ekmek peşinde, yok o öyle demiş ,yok bu böyle demiş
vatandaşın umurunda bile değil. Akşam 19:30 haberleri Rahmi Turan ile
başlıyor. Rahmi Turan ile bitiyor. Ardından bir açıklama gereği duyan
Gazeteci, Rahmi Turan "Türkiye'nin bunca ağır sorunları varken Türkiye
günlerdir boş bir konuyu konuşuyor!" Yanlış yaptım" dedim, özür diledim
fakat, ülkenin başka sorunu yokmuş gibi hala av bulmuş tazı iştahıyla
saldırıyorlar!" dedi. Eeeee Rahmi abi bunu baştan düşünecektin.
-Hani; sanatçılara spikerler klasik bir soru sorar "Müziğe ne zaman başladınız"
der. Sanatçıda klasikleşen bir cevap verir, "Ben müziğe beş yaşında gitar çalarak
başladım, ailede sanatçı geleneği olduğu için bende müziği seçmek zorunda
kaldım" derler ya , bende iyi bir dostum olan kişinin sayesinde "abi sen yaparsın"
demesiyle yazmaya başladım ama tabi ki meraklıyım da , bir çok sanat dergisine
deneme yazıları gönderiyorum, şiir dergilerine şiirler gönderiyorum, bir de derginin
parasını gönderiyorum ki yazımı veya şiirimi yayınlar salar dergiden bir tanede
bana da göndersinler diye , size çok ilginç gelebilir, derginin ücretini yazımı
gönderdiğim zarfın içine koyarak gönderirdim.
-1993 yılının Ocak ayı; Eflatun,Sanat ,Fikir, Kültür, Aktüalite isimli bir derginin
gazetede reklamını görür görmez, neden olmasın dedim ve hiç vakit kaybetmeden
kısa bir yazı kaleme alarak gönderdim, yaklaşık bir ay sonra posta ile adresime
gelen "Eflatun Dergisinde" yazım yayınlanmıştı. Bu benim ilk yazım ilk denememdi.
Tabi ki isteğim olmuştu ,bu mutluluğum, sevincim görülmeye değerdi. Bunu
yapabileceğime inandım ve yazmaya devam ettim, 26 yıldır yazıyorum.
-1990'lı yıllarda Saray'da Karınca Matbaası tarafından haftalık olarak çıkarılan
"Saray'a Hizmet Siyasi Bağımsız Gazete" isimli bir gazete çıkarılıyordu. Saray'ın
tek yerel gazetesi olma özelliğini taşıyordu. Gazetenin imtiyaz sahibi Hulusi Bozok
ile yaptığımız görüşme sonrası burada yazmaya başladım ve gazetenin düzenli
olarak yazan tek köşe yazarı idim. Diğer taraftan da Hürriyet Gazetesinin Kelebek
Ekinde, Eflatun Dergisinde, Cuma Dergisinde, Performans Dergisinde deneme
yazıları ve bir çok şiir dergilerinde şiirler yazdım. Bu gün halen yazılarımın
yayınlandığı ve bölgemizde en çok okunan yerel gazete olan "Saray Gözlem" 2005
yılında "Trakya Gözlem " olarak yayın hayatına devam ederken İmtiyaz sahibi Tekin
Sönmez tarafından gazetesinde köşe yazmam kabul edildiğinde ilk yazımı 2005 yılının
Temmuz ayında yazmıştım. Bu yazımın üzerinden tam 14 yıl geçmesine rağmen
"Sevgili Gençler" isimli yazımı sizlerle burada tekrar paylaşmak ve bu geçen
sürenin ardında da gençlerimizin üzerinde nelerin değiştiğini göreceksiniz.
-"Sevgili Gençler: Evet sevgili gençler bu güne kadar mutsuz, huzursuz, bencil ve
korku dolu karamsar bir dünya süre geldi. Bizlerde bu dünya da korku dolu gözlerle
yaşamaya çalışıyoruz. Zihinlerde yeniliklere açık, farklı düşünceler ise aşağılanıyor.
Hatta toplum dışına itiliyor. Gençlerin cesaretleri takdir edilmek bir yana söndürülmeye
çalışılıyor. Sıradan insan asla büyük olmaz, doğar, yaşar ve ölür. Buna yaşamak denirse!
Dünyada mutlu, huzurlu ,sevecen ve aydınlık dolu insanlar yok mu ? Cesur bir dünya
isteyen ve bu uğurda çaba göstermekten çekinmeyen, her şeyi göze alan insanlar
yok mu? Tabi ki var. Sayıları gittikçe de çoğalıyor."
-"Gençlerin yeni bir düşünce ve davranış tarzı, toplumları oluşturan fertlerin belirli
bir oranı tarafından benimsendiği an, bu yenilik mesafenin önemi olmaksızın
zihinden zihne aktarılabiliyor. Gençlerin maddeyi paylaşması, paylaşımların en
kolayıdır. Paylaşma duygusu, ancak duyguları ,düşünceleri ve sevgiyi paylaşmakla
yaşanılır. Ancak o zaman çoğalır insan. Çoğalmak yada tükenmek seçimi yapacak
insanlarında kendisidir. Siz gençler doğru yaptığınızı biliyorsanız, kişilik sahibisiniz
başkalarının düşünceleri sizi etkileyemez. Ancak düşüncelerinizden, duygularınızdan
emin değilseniz "acaba onlar mı doğru" diye tereddütte düşersiniz."
-"Gençler hayatınızda ki her iyi şeyden de kendinizi sorumlu tutun. İyi şeylerin de
yaratıcısı sizsiniz. İnsanlarında sizlerle paylaşmak istediği şeyler vardır. Hem
paylaşmayı ,hem dinlemeyi bilmelisiniz. Dinlediğiniz şeylerden de ketum olmaya
özen gösteriniz. Paylaşmalar güven varsa olur. Buna da çok dikkat etmelisiniz.
Gençler okul yılları, insanın kişiliğine önemli ölçüde katkıda bulunan yıllardır.
Kazandığınız küçük başarılar gelecekte ki büyük zaferinizi müjdeler. İnsanları
ihmal etmeden sevmeye devam ederseniz, bunu başarırsanız her şey
umduğunuzdan da güzel olur. Yükselmek için programlı ve disiplinli çalışmalısınız.
Asla yükselmek için başkalarının sırtından geçinerek yükselmeyi düşünmeyiniz.
Bu arada başarılarınız kıskanan bazı kişiler olabilir. İşte o zaman da gerçek
dostlarınızın uyarılarını ciddiye almalısınız. Sevgili gençler ilkelerinize sadık kalın.
Başarı hemen yanı başınızdadır. Unutmayın." 04 Temmuz 2005
|
|||
Etiketler: YAZ, GAZETECİ, , |
|