The document has moved here.
|
|||
DÜŞÜNDÜREN VE GÜLDÜREN HİKAYELER | |||
-Hikaye yazmak kim istemez ki diye düşünüyorum, ama hikaye yazmak da
bir marifettir, bir sanattır edebiyatın en güzel kollarından birisidir. Herkesin
yazmayı denemesi gerekmektedir, başından geçenleri ve günlük yaşamların
bile not alınması halinde ortaya güzel anlatıların ve hikayelerin çıkacağından
eminim. Bende hikaye ve anlatı yazma konusuna dikkat çekerim diye özet
olarak bildiğim hikayelere katkı yaparak sizlerin beğenisine sundum.
SİVASLI DEDE
-"Sivaslı dedeye sormuşlar; küresel ısınma hakkında ne düşünüyorsun ?
Dede demiş ki ; Vallah gardaş sobanın yerini heç bi şey tutmuyor. Ben
sobasız yapamam. "
ı----------------------------------------------------ı
KÜÇÜK YUMURTA
-"Çocuk bakkala yumurta almaya gelir. Bakkal çocuğa yumurtaların içinden
seçerek en küçük yumurtaları verir. Çocuk; neden bana hep küçük yumurtalardan
veriyorsun ? der. Bakkal çocuğa; Taşıması kolay olur da ondan der. Çocuk bunun
üzerine bakkala eksik para vererek küçük yumurtaları bakkaldan alarak hızla
uzaklaşır. Bakkal çocuğa arkasından seslenir. Hey çocuk eksik para vermişsin !
Çocuk kahkaha atarak , Bakkal amca sayması kolay olur ondan " der. "
ı-----------------------------------------------------ı
SOR Kİ ÖĞRENESİN
-"Faruk babasına sormuş ? Babacığım uzayda kaç gezen var ? Babası oğluna
cevap verir. Bilmiyorum oğlum der. (Güneş sisteminde 8 gezegen var.)
Çocuk babasına soru sormaya devam eder. Baba İstanbul'u ilk kuşatan
kimdir ? Baba cevap verir. Bilmiyorum oğlum der. ( İstanbul'u ilk kuşatan
Osmanlı padişahı Yıldırım Beyazıttır.) Çocuk Babasına 3'üncü soruyu sorar.
Baba, Karalar magma tabakasının üzerinde nasıl duruyor ? Babası tam
cevap verecekken bu sefer çocuk babasının sözünü keser ve babacığım ,
sorularımla seni sıkıyor,muyum ? der. Babası oğluna , sıkılmak da ne
demek oğlum! Sor, sor ki öğrenirsin! der. "
ı--------------------------------------------------------ı
BORCUNA SADIK OLMAYAN
-"Kendisine göre uyanık ve zeki olan , fakat etrafında borcuna sadık olmayan
birisi olarak tanınan Zekeriya; yine kıvrak zekasıyla yakını olan Musa Amcasına
gelerek ! Musa amca bana 100 lira verir misin ? der. Musa amcası neden
sana 100 lira vereyim ki der. Zekeriya; müşterisi hazır olan bir malı alıp 120
liraya satacağım, sonra sana olan borcumu ödeyip ,20 lira kar etmiş olacağım
der. "
I--------------------------------------------------------I
ERZURUMLU KÖY MUHTARI
-"Hükumet günün birinde Erzurum'da bir köy muhtarlığına bir yazı gönderir.
Bu yıl kış şartlarının çok zor geçeceğini ve aşrı soğukların olacağını bu nedenle
en kısa zamanda önlem alabilmemiz için kullanmış olduğunuz yakıtın cinsini,
kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz demiştir. Bunun üzerine
Erzurumlu Köy Muhtarı da hiç vakit kaybetmeden Hükumete yani Ankara'ya
hemen cevap yazar. Yakıtımız Pohtir... Kod numarası yohtir... Stokumuz ise
çohtir... diyerek cevabını vermiştir."
ı--------------------------------------------------------ı
TELAŞ VE TALAŞ
-"Dönemin sultanı olan Sultan Mahmud kelimeleri doğru telaffuz ettiği halde,
her nedense , telaş yerine talaş der ve bu da etrafındakilerin dikkatini çeker.
Günlerden bir gün Musahib Said Efendi: Dün ,bende hanede bulunan talaşlar
tutuşuverdi. Bizde hayli telaş ettik! diye bu kelimeleri tekrar edince , Sultan
Mahmud onun maksadını anlamış ve : Peki artık anladım. Ne telaş et, ne de
talaştan bahset! demiştir. "
ı-------------------------------------------ı
HER ŞEY ŞAHANE
-"Ünlü bir politikacı kendisine muhteşem bir villa yaptırmış. Bu villada
yok yokmuş. Akla gelebilecek her şeyin en iyisi bulunmaktaymış. Politikacı;
gelen konuklarına hep aynı soruyu sorarmış. Villamı nasıl buldunuz. Konuklar da
hep aynı yanıtı verirmiş. Harika..Muhteşem..Şahane..Bundan güzeli olamaz.
Günlerden bir gün, Politikacının villasına bir din bilgini gelmiş. Politikacı aynı
soruyu ona da sormuş. Din bilgini; Evet her şey şahane.. Ama şu delik
olmasaydı , diye yanıtlamış. Politikacı şaşkın gözlerle çevresine bakmış:
Hangi delik ? diye sormuş. Hangisi olacak , demiş bilgin, azrail'in gireceği delik.
Orası açık kalmış" der.
ı-------------------------------------------ı
BİZ KİMİZ
-"Biz kim miyiz kısadan bir bakalım. " Düğünde geline kına yakıp ağlatan, iki
dakika sonra oynatan biziz. Ev telefonu çalınca başında durup iki kez çalmasını
bekleyen biziz. Şampuan bitince üstüne su ekleyen biziz. Her hangi bir faturayı
ödemek için illa son günü bekleyen biziz. Üç kişilik asansöre beş kişi binmeye
çalışan biziz. Araba kullanırken yayalara kızan, inince de arabalara kızan biziz.
Hiç bir şey bilmesek de her konuda bir fikri olan biziz. En ilginci ise yanımıza gelen
birine geldin mi ? diye soran biziz."
|
|||
Etiketler: DÜŞÜNDÜREN, VE, GÜLDÜREN, HİKAYELER, , |
|