Tekin Sönmez

Kenan Evren’in Adı

Yayınlama: 9 Aralık 2019 Pazartesi 16:24 Okunma: 2203

Kenan Evren’in Adı. CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, Kenan Evren’in adının, bütün Okul, Askeri birlik, Cadde, Sokak, Yol, Mahalle, Meydan… gibi her yerden ve Ankara’nın Evren İlçesi’nden kaldırılmasını TBMM’ne teklif etmiş. İktidar Partisi dahil, bütün partiler ve vekilleri bunu kabul etmişler. Benim de, Gürsel Erol’a bir teklifim var.

Değerli okurlarım; 1980 öncesi, İstanbul Milli Eğitim Müdür Yardımcısı’ydım. O dönemde, bugün adına terör denilen anarşi, her yerde olduğu gibi, İstanbul’da da kol geziyordu.

Akşam olup, karanlık bastıktan sonra, sokağa çıkmak büyük cesaret isterdi. Türkiye genelinde her gün ortalama 20 kişi öldürülüyor, siyah-beyaz yayın yapan TRT televizyonu, akşamları öncelikle bunun haberini veriyordu.

Okullarda ki olayları izlemekle görevli olduğum halde, okul bahçelerine bile giremiyor, silahlı militanlar tarafından geri çevriliyordum. İki defa, saldırıya uğramıştım.

Kimi Milletvekillerinin makamına gidip ısrarla istemesi ve bütün şartların da oluşması üzerine, o zaman Genelkurmay Başkanı olan Kenan Evren ve arkadaşları, ülkenin yönetimine el koydular.

Kısa bir süre sonra Kenan Evren, darbenin tanıtımı için yollara düştü ve mitingler tertipledi. Halk, onu izlemek için meydanlara sığmıyordu. Hiç unutmuyorum, Evren İstanbul-Avcılar’dan geçerken, onu karşılayan bir vatandaş oğlunun boğazına bıçak tutup, “Oğlumu sizin için kurban ederim.” diyerek, sevgi ve heyecanını belirtiyordu.

Nitekim o dönem hazırlanan ve bugünün temeli olan Anayasa, halkın % 92 fazlasından aldığı oyla kabul edilmiş ve Kenan Evren, daha sonra Cumhurbaşkanı olmuştu.

Üç yıl kadar süren bu geçici askeri dönemde, çeşitli uygulamalar yapıldı. Olay büyüktü. Haklı veya haksız yere kimi insanlar tutuklandı, yargılandı, çeşitli cezalar aldılar, kimileri işinden oldu. Çok acı çekenler de oldu. Bu arada, 50 kişi de idam edildi. Bütün bunlar, darbenin sebebi ve gereği olarak gösterildi.

Önce Devlet Başkanı, daha sonra Cumhurbaşkanı olan Kenan Evren’in adı istemediği halde, bir takdir sonucu çeşitli yerlere verildi. Bendeniz de, Ortaokulu orada okuduğu için, İstanbul- Kadıköy’deki (F.B. Stadı’nın karşısında) okula onun adını vermiştim.

Hatta, yapılan törene onu da davet etmiş, geldiğinde bana aynen; “Müdür Bey, benim adımı vermeyin. Sizden sonra kaldırırlar.” Diye ikazda da bulunmuştu. Olmaz dedim, ama öyle oldu ve daha sonra kaldırdılar.

Yargılanıp, hakkında müebbet hapis cezası verilen Kenan Evren, cezası Yargıtay’ca onanmadan, 9 Mayıs 2015 tarihinde, 98 yaşında iken vefat etti.

ŞİMDİ, HER YERDEN KALKIYOR !

Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol şimdi, Meclise verdiği bir teklifle, Kenan Evren’in adının bütün Okul, Askeri birlik, Cadde, Sokak, Yol,  Meydan ve benzeri her yerden, bu arada Ankara’ya bağlı Evren İlçesinden de kaldırılmasını teklif etmiş. Teklif, iktidar partisi dahil, bütün partilerce  (vekillerce) ve alkışlarla karşılanıp,  kabul edilmiş.

Araştırdım, 1980 darbesi yapıldığında Gürsel Erol, henüz Lise öğrencisi imiş. Onun yaşındaki bir Lise öğrencisinin Kabataş Erkek Lisesi’nin kapısında ve benim 5-6 metre önümde nasıl öldürüldüğünü, gözlerimle gördüm, o bilmeyebilir. O dönemde yaşanan olayları da tam bilmeyebilir.

Ancak bilmeli ki, yukarıda da anlatmaya çalıştığım gibi, 12 Eylül askeri darbesi, halkın beklentisi üzerine yapılmıştır.

GÜRSEL EROL’A, BENİM DE BİR TEKLİFİM VAR

Gürsel Erol’un yaptığı bu teklife, karışamam. Üstelik teklif, onun hakkıdır ve yetkisindedir. Adnan Menderes yargılanırken ağlayanların, idam cezasına çarptırıldığında  ve idam edildiğinde kıllarının bile kıpırdamadığını o bilmez, ama o devri yaşamış bir kişi olarak  ben çok iyi biliyorum.

Benim, bu yazıyı kaleme almamın sebebi, hiç kimseyi yermek ya da övmek için değildir. Gürsel Erol’a, benzeri yeni bir teklifte bulunması içindir.

Kanun tanımayan baş rüşvetçi Reza Zarrab,  işlerinin kolaylığı için Çalışma Bakanı’na 45-50 milyon Euro rüşvet verdiğini, 700 bin liraya da bir kol saati aldığını itiraf ettiği halde, Bakan Zafer Çağlayan’ın adı Muş’ta bir Ortaokula verilmiştir.

Aynı kişiden ve başkalarından rüşvet alıp, önüne yatan İçişleri Bakanı’nın oğlu bir oda dolusu paralar, para kasaları ve para sayma makinesi ile suçüstü yapıldığı halde, Bakan Muammer Güler’in adı İstanbul-Beylikdüzü’ndeki Sosyal Bilimler Lisesi’ne verilmiştir.

Muammer Güler’in adı ayrıca, İstanbul-Ataşehir’deki bir ”Öğrenci Yurdu” na da verilmiştir.

FETÖ Örgütü’nün baş destekçisi, FETO’nün siyasi ayağı, hakiki FETÖ’cü eski Bakan Hüseyin Çelik’in adı, Van’da bir Ortaokula verilmiştir.

Bir eski Bakan da adını, haksız yere tam 6 Okula verdirmiştir.  Çok sayıdaki başka (Mesela, Valiler ve diğerleri gibi) haksız öteki örnekleri saymıyorum.

İktidarı elinde bulunduran kimilerinin adları, Okullar ve çeşitli yerlere verilmiştir. Cumhurbaşkanı’nın kayınvalidesi ve kayınpederinin adı bile,  Öğrenci Yurdu ve Okula verilmiştir.

Oysa, yürürlükteki Her Dereceli Okullara ve Eğitim Kurumlarına Ad Verme Yönetmeliği, rüşvetçi Bakanlar gibi, “Kötü şöhretli kimselerin adları, okul ve eğitim kurumlarına verilemez” diyor. Kişi o görevde iken de, adının verilmesini yasaklıyor.

Ayrıca, kötü şöhretli olmasalar da, Valiler ve öteki zevatın da makamlarından ötürü adları verilemez. Mevzuat böyle.

Şimdi, Gürsel Erol’a bendeniz de buradan teklif ediyorum ve soruyorum. Bu durumda, halkın tepkiyle karşıladığı ve olumsuz gözle baktığı bu yolsuz Bakanlarla, öteki zevatın adlarının özellikle eğitim kurumlarından kaldırılması için bir teklifiniz, bir gayretiniz var mıdır ya da olur mu?

Bu adlar kaldırıldıktan sonra, aynı yerlere savaşta ve terörle mücadelede, kısaca vatan savunmasında şehit düşen vatan evlatlarının adlarının verilmesi için, ayrı bir teklifte acaba bulunur musunuz?

Böyle bir teklifiniz ve uygulaması ile, o ailelerin acılarının biraz olsun dindirilmesine katkıda bulunmayı düşünür müsünüz?

İşte  sizi, o zaman daha iyi anlarız.