The document has moved here.
|
|||
OLDU BİTTİ | |||
-"Köpekler havladı diye kervan yoldan kalmaz" sözü'nü 13 'üncü yüzyılda
yaşamış olan kısa adıyla Mevlana olarak bilinen şair, fakihi alim, ilahiyatçı,
birisi tarafından söylendiği bilinmektedir. Keşke Mevlana'da bu sözü
söylemeseydi diyebilir miyiz diyemeyiz, çünkü Mevlana'nın bu sözü ne
üzere söylediğini bilmiyoruz. Ama bu sözü şimdi söyleyen kişininde ne
üzere söylediğini de tam anlamıyla anlayamıyoruz veya bilemiyoruz.
Bilemediğimiz içinde ikiye bölünüyoruz. Yine bir rivayete göre bu sözü
[Çelebi Salih Efendinin]'de söylediği ve bu kişinin ise Fatih civarında
Tahtadara Dergahında mesnevi-yi şerif okuttuğu söylenmektedir. Asırlar
önce söylendi. Şimdi gündem oldu. Başa bela oldu.
-Birisi veya birileri bir söz söyler, o sözde "don lastiği gibi uzayıp gider"
der atalarımız. Uzatmanın ne kadar faydası olur, ne kadar zararı olur
bilinmez amma ! Dağ yıkılmıştır bir kere, artık hiç kimse o dağı yerine
koyamaz, sadece dağın resimleri kalır hafızalarda. Kimileri der ki keşke
o sözü söylemeseydi, kimileri ise haklı görür hem sözü ,hem söyleyeni.
Günler geçer, haftalar geçer bu durum içinden çıkılmaz bir hal alır.
Neticede "dilin kemiği yok" söz söylendi bir kere.
-Yapılan konuşmalar, karşılıklı açıklamalar uzayıp ta uzar. Kimsenin geri
adım atmaya niyeti yoktur. Burada asıl olan durum her kes üzüm salkımının
bir tanesidir, hatta aynı kafilede yolcudur. Kılıçlar çekilmiş bir kere, her iki
taraf bileniyor birbirine, ne olacaksa olsun der gibi , bu durumun bir galibi
olacaksa isteriz ki mutlu sonla bitsin. Tıpkı Yeşilçam filmlerindeki gibi.
-Ortalığa atıldı bir söz, saçıldıkça saçıldı. Ortalık dağıldı. Ne olacak şimdi ?
İki abi-kardeşin dalaşması gibi oldu, kamu oyu bu duruma çok bozuldu.
Halk hizmet beklerken gerek var mıydı kayıkçı kavgasına ,nedir burada
paylaşılamayan. Bizce bir sorun yok. "Aşağı tükür sakal, yukarı tükür bıyık"
protesto etmekte ne demek.
-Bu iki kurumda resmi kurumdur, ciddiyet gerektirir. Saçma sapan şeylerle
meşgul etmeyin bizleri. Seçildiniz geldiniz, sizler yolcusunuz. Kurumlar bakidir.
"Usta ölür eseri baki kalır" sizden ise geriye yaşanmış polemikler kalır. Kervan
(vatandaş)yürür yoluna devam eder. Keşke yapmasaydım, keşke söylemeseydim
dememek için , bana sorarsanız keşke söylemeseydiniz derim. "Ok yaydan çıktı."
bir kere "teşbihte hata olmaz."
-Benzetmek çok önemli bir şeydir. Neyi neye benzeteceğiniz ise daha önemlidir.
Alakasız benzetmeler bazen sıkıntılar yaratabilir. Benzetme yaparken konu ile
ilgili benzetme yapılması hoş olur. Eğer yapılmaz ise nahoş olur. Yapılacak
bir sürü iş varken boş konuşmalarla kamuoyunu meşgul etmek ne kadar
doğru olur, bence hiç olmaz . 40 numara ayakkabı giyerken 35 numara ayakkabı
giyemezsiniz. Gözünün görebildiği hayali çizgi ufuk, en yakın ayaklarının
dibi olur. Bunu görememek ise ayıp olur.
-Heinrich Heine "Ölü bir aslan olmaktansa, canlı bir köpek olmayı isterim"
dediyse vardır bunda bir hikmet. Demek ki aslanın ölüsü etmiyor hiç bir şey,
köpeğinde kıymetini bilmek gerek. Bir hayvan üzerinden olmasaydı bütün bu
polemikler. Ama verilecek örneklerde çok "İnsanlar konuşa konuşa, hayvanlar
koklaşa koklaşa anlaşır" derler. Öyleyse anlaşın da bir daha yaşanmasın böyle
olumsuzluklar. Oğuz Atay'ın söylediği gibi: "Gel seninle bir daha ağlayalım;
yaşanmışlara yaşanmamışlıklara, bir daha hiç yaşanamayacaklara..."
-Kırmızıda beklenilir, sarıda hazırlanılır, yeşilde geçilir. Kural gereği mavi renk
yok. Kırmızıda direk geçmek yürek ister, cesaret ister en önemlisi risk almak
ister. Hadi diyelim risk aldın geçtin. Sonucuna katlanmak gerekir. Neyse ki
durum tatlıya bağlandı. Bir daha yaşanmamak üzere pozlar verildi. İyide oldu.
|
|||
Etiketler: OLDU, BİTTİ, , |
|