Görsel basında Haber Türk kanalında "Öteki Gündem" isimli program ve sunucusu Cansu Canan Özgen ve iki profesör konuları cariyelik resmen anlatıyorlar hatta bir ara "Cariye mal gibidir, istediğin kadar alabilirsiniz" dedi. İnanılmaz değil mi işi gücü bıraktık cariyeliği tartışıyoruz ve ya konuşuyoruz. 21. Yüzyılda bu tür konuların tartışılması benim açımdan çok faydasız buluyorum.
Cariye nedir; Kadın köle demekmiş, köle kadınların hukuki durumu hür kadınlardan farklıymış, Hür kadının yüzü ve elleri hariç her yeri kapalı iken, Cariyenin kol ve başı dizden altı açık dursa günah olmazmış. Hatta köle Cariye dinimizde farz olan iki maddeden muaf saymışlar. "Köle ve cariye, mülk sahibi olamadığı için zekat ve hacdan muaftır" denilmiştir. (Kaynak:Ş.İslam.Ans)
"Davud Aleyhisselamın yüz nikahlı hanımı ve üç yüz cariyesi vardı. Oğlu Süleyman Aleyhisselamın ise üç yüz nikahlı hanımı ve yedi yüz de cariyesi olmuştur." (Kaynak:Kurtabi,şir'at -ül islam şerhi) Cariyelik hakkında bilmediğimiz bir çok konunun olduğunu gördüm ve inceledikçe şaşkınlığımı bir tarafa bıraktım bu nasıl bir şey böyle demeye başladım. Günümüz dünyasında böyle şeyler olmadığı için kadınlarımızın huzurlu bir hayat yaşamaları için mutlu bir aile içerisinde olmalarını yürekten destekliyorum.
"Cariye saçları ve kolları açık olarak namaz kılabilir." (Hindiyye) böyle diyor ama diğer taraftan da "Şarkıcı cariye alıp satmayın, parası haramdır." (Beyheki) bu da böyle diyor. Ben bu cariye meselesini çözemedim şu kadarcık yazıyı yazana kadar yarı ömrüm gitti, çünkü okuduklarımın üzerinde öz eleştiri yapıyorum, gerçekten inanılmaz bir çıkmaza girdim.
Cübbeli Ahmet de "Kölelik cariyelik yok olmaz olur mu var ama o insanların menfaatinedir izah etmek lazımdır, vakit ver fırsat ver ben sana izah edeyim diyor. "Peki bu insanlar bu zamanda cariyelik-kölelik filan zaten kabul etmezler. Bu tür konuşmaların veya vaazlar verilmesini ben uygun görmüyorum. Çünkü ben kadına cariye veya köle olarak bakmıyorum.
Türkiye'nin 1980 yılında imzaladığı,1986'da yürürlüğe giren "Birleşmiş Milletler Kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi sözleşmesi (CEDAW)ne göre; Kadınların kanun karşısında eşitliğinin sağlanmasını amaçlamakta ve kadınların siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel yaşamda erkeklerle eşit konumda olmaları için devletleri önlem almaya teşvik etmekte aynı zamanda Türkiye 10.02.2009'da Lizbon’da ulusal saygın iş programı mutabakat zaptını imzalamış, buna göre de kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadın istihdamının artırılması, mutabık kalınan maddelerden biri olarak belirlenmiştir."
Kesinlikle kadına karşı her türlü ayrımcılığın yok edilmesi taraftarıyız cariyelik gibi kavramları yaşantımızda yok sayıyoruz bu tür konularla zamanımızı harcamak istemiyoruz.
|